BAŞLANGIÇ BÖLÜM 70

54 17 1
                                    


70. BÖLÜM

06 KASIM 2015

20,25

İSTANBUL / KURTULUŞ

Yasemin ve Mustafa şaşkındılar.

" ne yapacağız şimdi" diye sordu Yasemin

" ikinizde biliyorsunuz... Artık sadece veda etme zamanı geldi"

" sizde gelebilirsiniz dedi" Mustafa

Faruk babacan gülümsemesiyle

" ben gelemem evlat... Burası benim cennetim"

" bu bilet iki kişilik" dedi kemal " ben ne yaşanacaksa ailemle birlikte yaşamak istiyorum"

Dört kişi masada duran heykellere ve birbirlerine bakıyorlardı. Odada bir an sessizlik hakim olmuştu. Yasemin'in gözlerinden yaşlar süzülüyordu. Yasemin heykele baktı sonra odaya... İçinde tuhaf bir duygu vardı.

" hayrola Yasemin, ne oldu"

" bilmiyorum Faruk abi, sanki... Sanki daha evvel de yaşamışım hissine kapıldım birden, anlamsız... Belki de sizden ayrılmanın verdiği duygudur. Sonra Yasemin durdu. Aniden ayağa kalktı.

" önce sen ayağa kalkman lazımdı... Sonra Kemal abi"

" ne diyorsun sen Yasemin"

Diye sordu Mustafa Ekâbir

" sonra Mustafa Ekâbir, Mustafa Faruk abinin elini sıkacak hocam diyecek, sende ona ukala..."

Üçü şaşkın Yasemin'i anlamaya çalışıyorlardı.

" sen bana ağlamak yok diyeceksin... Sonra... Sonra"

Faruk durdu.

" siz bizim umudumuzsunuz, aklımdan geçen buydu"

" evet... Sen bana bunu diyeceksin"

Mustafa Ekâbir ayağa kalktı.

" bu ne demek şimdi"

Kemal endişeliydi.

" takılmış plak"

" nasıl yani Kemal"

Diye sordu.

" Hayım geldiğinde, hatırladınız mı daha önce de yaşadım demişti... Aynı döngüyü yaşıyordu. Atamer söylemişti takılmış bir plak gibi"

" ne yani, şimdi biz seninle şu gezegene gitmiyor muyuz Yasemin "

" Mustafa sanki bunları daha evvel de yaşamışım gibi bir his var, açıklayamıyorum ama "

" buna ne sebep olabilir ki"

" bilmiyorum Faruk, bende artık hafıza durdu... Fizik bilgim iflas etti"

Yasemin Kemal'in söylediklerini düşündü.

" fizik bilgin mi... fizik... Ya bir şeyleri değiştirdiysek... Nasıl ki Nergis ile Murat birden İzmir'de yaşamaya başlamışlardı, annen ölüyken bu gerçeklikte yaşamaya başlamıştı"

" ne yani bu yüzden bu döngü mü oluyor, ama bu söylediklerin büyük bir etki yaratacak sapmalar değil ki"

" belki de değil... Ama ya belki farkında olmadan daha büyük bir sapmaya sebep olduysak Kemal Abi"

" fizik yasalarını altüst edecek ne olabilir ki Yasemin"

" fizik yasaları..."

Yasemin iki heykeli masadan alıp geçmişe giden heykeli Mustafa Ekâbir'e verdi.

" karşıma geç ve bir elinle heykeli tut diğer elini bana ver"

Faruk ile Kemal, ayağa kalktılar

" neler oluyor evlat"

" bana güvenin "

Mustafa Ekâbir Yasemin'in karşısına geçti. Son bir kez dördü birbirlerine baktı. Mustafa heykeli bir eliyle sıkıca kavrarken diğer elini Yasemin'e uzattı. Yasemin de bir eliyle heykeli tutarken diğer elini Mustafa'ya uzattı. Eller birleştiğinde birden bir ışık süzmesi odaya doldu. Öyle ki Faruk ile Kemal'in gözleri kamaşmıştı. Her ikisi de gözlerini kapattılar. Ve birden büyük bir sarsıntı oldu... Faruk son bir hamle ile Kemal'e sarıldı. Ve sonra aniden...


14 HAZİRAN 1957

12.55

PHİLADELPHİA- AMERİKA

Avram, Jasmine baktı.

"Evlat bir yerden başlamak lazım. Ne zamandan beri hafızan kayıp?"

"Tek hatırladığım gözümü bir hastanede açtığım ve başucumda Jhones'u görmemdi, yıl 1942 idi."

"1942 mi?"

Avram kahkaha attı ve şakacı bir dille

"Yoksa seni uzaylılar mı getirdi?"

Jasmine biraz alınmış halde

"Yapma Avram bu da nereden çıktı?"

"Evlat 42 Şubatındaki uzaylı istilasını duymuş olman lazım."

"Yok artık"

"1942 yılında Şubat ayında Los Angeles semalarında bir cisim görülür. Ordu alarma geçer ve gökyüzüne 1400 adet uçaksavar mermisi atar. Gökyüzündeki cisim hiçbir şekilde etkilenmeyerek bir süre öyle kalır ve sonra birden kaybolur. Bunu duymuş olman lazım. Tüm gazeteler bu konuyu yazmıştı."

"İlk defa senden duyuyorum Avram."

"Tabi bence bu büyük bir ihtimalle göz yanılmasıydı. Bir bulut kümesi de olabilir. Çok eski tanıdığım bir fizikçi dostum vardı. Eğer yaşasaydı bu konu onun çok ilgisini çekerdi. Fizik konusunda müthiş fikirleri vardı. Ben böyle dahi bir adam görmemiştim."

"Fiziği bıraktı mı?"

"öldü evlat"

"Çok üzüldüm."

"Nazi kampında öldü. Bir Yahudi'ydi. Albert 1942 yılında Nazi toplama kampında öldü. Onun gibi binlerce insan öldü. Albert Einstein belki şimdi yaşasa dehasıyla dünyaya müthiş katkılarda bulunabilirdi. Belki ne büyük dehalar bu kamplarda öldü."


25 ( BAŞLANGIÇ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin