25 ( BAŞLANGIÇ )

BAŞLANGIÇ BÖLÜM 19

19 BÖLÜM

11 ağustos 1957

20.50

İSTANBUL / FATİH

Kemal gözlerine inanamadı. Dükkânının kapısından içeri giren Yagop'u görünce çok mutlu oldu.

" vay dostum. Geldin demek ha... Ne kadar çok yıl oldu"

Yagop ile Kemal sarıldılar.

" dün geldim İstanbul'a. Seni bir göreyim dedim"

" ne iyi etmişsin. Bekle kapatayım dükkânı"

" gidelim mi o meyhaneye"

" ayıpsın koçum kardeşim gelmiş, gitmez miyiz? Zaten bende kapatıyordum"

" ya senin komşun vardı. Hayım "

" evet"

" o da gelsin. Memleketten haberler veririm ona. Sakıncası yok değil mi"?

" ne sakıncası olacak. Onlar zaten düşerler bu akşam. Gelmezse de çağırırız"

" tamam o zaman"

Soluğu meyhanede aldıklarında Hayım ile Adnan çoktan masayı kurmuşlar içmeye başlamışlardı. Kemal Yagop'a

" bak biz geç kalmışız onlar başlamışlar bile. Hadi yanlarına gidelim"

Yagop ile Kemal masaya yaklaşıp selamlarını verdiler.

" afiyet olsun beyler" dedi Kemal

Hayım Yagop'u görünce şaşırdı.

" hoş geldin Yagop. Kaç yıl oldu yoktun. Hadi geçin oturun"

Kemal ile Yagop otururlarken Yagop Hayım'e cevap verdi.

" epey oldu değil mi? "

" haberlerini aldık Kemal'den. Din adamı olmuşsun"

Diyerek söze girdi Adnan.

" yok be Adnan. Din adamlarına yardımcılık falan. Sizlerden ne haber"

Hoş bir muhabbet başlamıştı. Yagop biraz tedirgin ve sıkıntılı olmasına rağmen masadakilerin bunu fark etmesi boşalan kadehlerin çokluğundan imkânsız gibiydi. Yagop'un gözü devamlı Hayım'deydi. Bir ara Hayim'e İbranice konuştu. Kemal

" biz de varız ayrı muhabbet olmasın"

Yagop

" yok alışkanlık. "

Hayim'in suratı değişmişti.

" bende uzun zamandır konuşmamıştım. Neredeyse unutmuşum. " diyerek Yagop'a İbranice konuştu. Yagop az biraz durup cevap verdi. Aralarında İbranice konuşma başlamıştı. Adnan ile Kemal onlara bakıyordu. Kemal dayanamadı.

" a yeter ama. Bu kadar yıl görüşmemişiz. İki çift lafın belini kıralım kardeşim."

Yagop ile Hayim göz göze geldiler. Sonra tekrar muhabbete döndüler.

"Eee Yagop Efendi hala bekar mısın? Yoksa kendine göre bir kız buldun mu?"

Yagop gülümseyerek

"Hala bekarım."

Yagop saatine baktı.

"Beyler saat onu geçmiş, ben ufak ufak kalkayım."

Kemal şaşkın

"Oğlum daha bugün gördüm seni, erkende kalkıyorsun. Hayrola tavuk gibi erken mi yatacaksın."

"Yok, be Kemal... Birisi var, ona akşam yemeği için söz verdim, hoş akşamlığı da kalmadı ya."

"Kim oğlum bu" diye sordu Kemal

"Bir bayan, ismi Jasmine"

Masada kısa bir gülüşme oldu.

"Oooo Yagop Bey hani yengemiz yoktu." Diye gülerek laf attı Adnan

"Yok be Adnan,  Amerika'dan gelmiş, evli barklı kadın, otelde kalıyor, eşi bizden, Yahudi."

"Amerika'dan mı gelmiş."

Evet dedi Yagop

"On yıl önce hafızasını kaybetmiş, geçmişini hatırlamıyor ve Türk olduğunu düşünüyor. Geçmişi ile bağı olan tek bir şey var..."

Ve sonra Hayim'e bakarak

"O da sadece bir heykel"

Hayim yüzünde farklı bir gülümsemeyle

"Otelde niye kalsın, seve seve evimde ağırlarım. Sonuçta senin arkadaşın bizim de arkadaşımız."

Yagop da gülümseyerek

"Bu söylediğini ona ileteceğim Yayım. İnanıyorum ki oda çok sevinecek."