31. BÖLÜM
13 Haziran 2014
23,25
CHİCAGO – AMERİKA
" bebeğim ben geldim"
Atamer evin salonuna girdiğinde etrafına bakındı.
" tatlım"
Atamer yatak odasına girip ışığı yaktı.
" lütfen söndürür müsün"?
" sen iyi misin"?
" söndür lütfen ışığı"
Atamer lambayı kapatıp yatakta yatan kadının yanına gelip oturdu.
" ağlıyor musun sen"
Kadın hiç cevap vermedi. Atamer kadının saçlarını okşadı.
" ne oldu"
Kadın sessizce ağlıyordu. Atamer kadının elinde tuttuğu aleti gördü.
" yine mi"?
" evet, yine ve yine negatif, bu senin için bir şey ifade etmiyor olabilir"
" ne olur, yoğun bir gündü, bence sende böyle bir şey için üzülmemelisin"
" böyle ne Atamer, önemsiz mi"?
" önemsiz demek istemedim"
" zaten sen istemiyorsun ki"
" ne olur gene başlama, bu çocuk saplantını anlamış değilim, üniversite ne olacak, kariyerin"
" benim mi senin mi"?
Atamer kalktı.
" şu an ne söylesem boş, bu konuyu geldiğimde detaylı konuşuruz"
Kadın yataktan doğruldu.
" nereye gidiyorsun"
" Türkiye'ye bir konferans daha var"
" bir hafta sonra izne ayrılıyorum, bunu planlamıştık, beraber tatile çıkacaktık"
Atamer üstünü değiştirip yatağa uzandı.
" bebeğim maalesef bu çok önemli, başka sefer gene çıkarız tatile"
" bende geleyim Atamer"
" asistanım olarak senin burada kalıp işlerimi yürütmen lazım hem zaten Ankara'da ki konferansa geleceksin... Hadi tatlım inan çok yorgunum"
Atamer arkasını döndü. Kadında uzanıp arkasını döndü.
" demek başlıyor"
Diyerek sessizce söylendi
" efendim Yasemin"
" sana iyi geceler Atamer"
15 Haziran 2014
21.40
İSTANBUL / KURTULUŞ
Faruk evin dış kapısının açıldığını duyunca kapıya baktı ve içeri giren Atamer'i görünce şaşırdı.
" senin ne işin var burada"
Atamer valizini kenara koyup oturdu.
" asıl senin ne işin var"
" burada vakit geçirmeyi seviyorum... Heykelin yanında kendimi farklı hissediyorum"
" yakında buraya taşınacaksın, yenge ne diyor bu duruma... "
" hiç açma o konuyu... Sen bir hafta sonra gelecektin... Öyle demiştin bana evlat"
" öyleydi ama Yasemin de o hafta izne ayrılıyor ve benimle gelmek istedi. Oda buradayken biliyorsun buraya gelmem zor, bende..."
" sende iznini bir hafta erken aldın... E o bir şey demedi mi"?
" Offff kadınlar işte, bazen anlamakta zorluk çekiyorum... Her şeyi duygusala bağlamıyorlar mı sinir oluyorum"
Faruk gülümsedi.
" yolculuk nasıl geçti aç mısın"?
" hem de çok, var mı bir şeyler"
Atamer kalkmaya yeltendi. Faruk ayağa kalktı.
" sen otur ben bir şeyler hazırlarım, şimdi gene mutfağı dağıtırsın"
" şu düzen hastalığın konusunda doktorlar ne diyor, çaresi yok muymuş"?
" ha ha ha çok komik... "
Faruk mutfağa geçtiğinde Atamer ayağa kalktı. Odada amaçsız dolaşıyor masada duran evraklara bakıyordu.
" gene kendini çalışmalara vermişsin" dedi yüksek sesle
" evet evlat... Ha, gecen günlerde yine kimi gördüm bil bakalım"
" nereden bileyim "
" Murat'ı "
" nerede gördün"
" Cemal'i ziyarete gittiğimde "
" oradaydı mı"?
" yok, sonradan geldi, adam tuhaf, galiba şüphelerimiz doğru çıkacak"
" Cemal en sonunda söyledi mi"?
" nerede, ama onun bilip sakladığını düşünüyorum... Bak demedi deme aradığımız heykel onda"
" Cemal de mi"?
" hayır, Murat da... Ekmek arası yapıyorum... Domates de koyayım mı"?
Atamer yatak odasına geçti
" gene mi sandviç, başka bir şey bilmiyor mu bu adam"
" efendim"
" tamam dedim çok iyi olur"
Atamer yatak odasındaki gardolapı açıp içinden kutuyu çıkarttı, sonra salona getirip masaya koydu.
" işte yemeğin... Özel Faruk sandviçi, tarifi çok gizli ve leziz, yanında da çok sevdiğin mide düşmanı, asit bombası Cola "
" ya Allah aşkına peynir ile domates işte, neyse sağol hocam"
Faruk masanın üstünde duran kutuyu görünce
" gene heykeli getirmişsin"
Atamer kutunun içinden heykeli çıkartıp masaya dik koyduktan sonra Faruk'un elinden sandviçle bardağı alıp oturdu. Bir yandan yemeğini yiyor bir yandan da heykele bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 ( BAŞLANGIÇ )
Ciencia FicciónHER SON BİR BAŞLANGIÇTIR BELKİ 7 BELKİ 2 BELKİ 5 NE OLACAĞINLA ALAKALI DEĞİL NE OLDUĞUNU BİL ARTIK 25 SENSİN