25 ( BAŞLANGIÇ )

BAŞLANGIÇ BÖLÜM 37

37. BÖLÜM

16 Haziran 2014

14.30

İSTANBUL / CANKURTARAN

Nergis, Cemal'e baktı.

" heykel nerede Cemal"

" heykelin yerini biliyorum. Önemli olan yine bir karmaşıklığa sebep olmadan bunu nasıl düzeltiriz."

" ben giderim"

" anlamıyor musun Nergis. Senin veya benim gitmem her şeyi daha da karıştırır. Bak Murat ne yaptı. Yaşamın kendi dinamikleri var. Küçük bir etki büyük bir tepkiye sebep verebilir. Bu konuda uzman biri lazım... Genç... Bizlerin tanımayacağı... Ama kim"

" o kadar saçma geliyor ki bir heykelin böyle bir gücü olması"

" dünya yuvarlak denildiğinde de herkese saçma gelmişti. İnsanlar nasıl düşmüyorlar denilmişti. Koca bir kâinatın küçük bir patlamayla meydana gelmesi ve genişlemesine bile hala insanlar inanamıyor. Nergis şu an bu heykelin ne olduğu umurumda değil. Sadece senin çocuğun çalınmadı hayatından. Benim hayatım da çalındı. Tek düşüneceğimiz şey bu olmalı"

Cemal telefonu çıkardı. Bir numara aradı

14.30

İSTANBUL / KURTULUŞ

Faruk'un telefonu çaldığında arayanın Cemal olduğunu gördü. Karşısında duran adama

" Cemal arıyor"

" aç telefonu bakalım ne diyecek"

Faruk telefonu açtı.

14.30

İSTANBUL / CANKURTARAN - KURTULUŞ

" Efendim Cemal "

" nasılsın "

" teşekkür ederim iyiyim ya sen"

" Bende iyiyim, okulda mısın "?

Faruk ne cevap vereceğini düşündü

" e, e evet... Okuldayım, hayrola "

" Tamam, senden bir iyilik isteyecektim"

" tabii ki seve seve, neymiş bu iyilik"

"Şu genç fizikçi vardı, bana öve öve bitiremediğin "

" Atamer Deniz mi"?

" Evet, o işte... İstanbul'da değil mi?"

" evet, zannedersem, yani öyle olması lazım... Neden sordun ki"

" Görüşmem lazım telefon numarasını verebilir misin?

" tabi dur veriyorum yaz"

" Tamam, numarasını yazıyorum"

14.30

İSTANBUL / KURTULUŞ

" ne diyor Cemal " diye sordu, Faruk'un telefonu kapatmasından sonra

Faruk gülümseyerek

" başlıyoruz, senin dediğin çıktı. Zannedersem Murat zamanı kırdı ve biz etkilenmedik"

" kader, ya da tesadüf. "

" haklısın. Artık iş sana düşüyor"

" merak etme onbir yıldır buna hazırlanıyoruz..."

" halledebilecek misin Atamer"

Atamer alaycı bir gülümsemeyle

" sen merak etme"

" dün akşamı düşündükçe... Kadere inanır mısın Atamer" diye sordu Faruk

" yine mi aynı soru hocam"