44. BÖLÜM
26 Haziran 2014
10.45
İSTANBUL / SAMATYA HASTANESİ
Atamer, hasta yatağında yatarken, Yasemin'in elini sıktı.
" bu hastanede iyiyim. Zaten bir şeyim de yokmuş. Meraklanma. Teşekkür ederim başhekim bey. Bu hafıza kaybı. Ne zaman düzelir"
Diye sordu Atamer, başhekime.
" belli olmaz. Anladığımız kadarıyla travma geçirmişsiniz. Ne kadar şiddetli olduğuna bağlı. Belki yarın geçer belki birkaç yıl. Tekrar geçmiş olsun"
Doktor odadan çıkınca Yasemin Atamer'e sarıldı.
" Çok korktum. Telefonun da kapalı. Geceyi nasıl geçirdim bilemezsin. Allah'tan kimliğinden seni tanımışlar da kongre başkanına haber vermişler."
" evet. Sabahtan beri hastanede alarm var. Önemliysen özel odadasın değilsen koğuşta"
" saçmala düşünme bunları. Ben senin yanındayım"
" Yasemin"
" efendim aşkım"
" dün gece ne oldu bana"
" bilmiyorum, Faruk nasıl"
Atamer Yasemin'in yüzüne anlamsız baktı.
" Faruk mu, bunu ne diye sordun"
" hiç, bende de akıl mı kaldı"
Yasemin üzgün neredeyse ağlayacak gibiydi. Atamer gülümsedi.
" hadi ama bu yüz hali sana yakışmıyor bebeğim,"
" hepsi benim suçum"
" saçmala ne alakası var,"
" belki de yok, belki de vardır... Seni yalnız bırakmamalıydım"
" bak işte iyiyim, biraz unutmuşum geçmişi o kadar... Hem senin bana zararın dokunmaz bebeğim, gerçekten acaba ne oldu bana Yasemin"
" asıl sana sormalı. Bak Atamer bu numaraysa, şu hafıza kaybı falan"
" ilahi Yasemin bunun numarası mı olur. İnan hatırlamıyorum"
" ne kadarını hatırlamıyorsun, yanı"
" çok ilginç... Dün akşam ile ilgili hiçbir şey hatırlamıyorum. Diğer günler de ise kopuk kopuk."
" düşünme şimdi sen bunu. Zamana bırak. Kantine ineceğim istediğin bir şey var mı?"
" yatakta uzanmışken esmer yollasana"
Yasemin Atamer'e suratını ekşitip baktıktan sonra odadan çıktı. Atamer karşısında duran televizyonu uzaktan kumanda ile açtı. Odanın kapısı açıldı.
" ne çabuk geldin Yasemin"
Kapıya baktığında elinde çiçeklerle Cemal'i gördü. Cemal Atamer'in yanına yaklaşıp çiçekleri yandaki hasta sehpasına koydu.
" geçmiş olsun"
" teşekkür ederim."
Atamer Cemal'e boş bakıyor tanımaya çalışıyordu. Cemal de bunu fark etmişti Atamer sordu.
" çiçekler nereden"
" a pardon söylemeyi unuttum. Kongrede bulunuyordum. Haberinizi alınca bir geçmiş olsun dedim"
" çok teşekkür ederim. Konuşmacı mıydınız yoksa dinleyici mi. Küçük bir hafıza kaybı yaşıyorum. Birçok şeyi hatırlayamıyorum"
" çok üzüldüm. Dinleyici olarak gelmiştim. Neyse ben sizi rahatsız etmeyeyim"
" yok yok hafıza kaybı dışında bomba gibiyim. Mecazi olarak yani. İsim neydi."
" isim... Ha isim Mehmet... Tekrar geçmiş olsun"
10.45
İSTANBUL / SAMATYA HASTANESİ
Yasemin odadan çıkıp koridorda yürürken, yanından Cemal geçti. Yasemin durup arkasını döndü ve Cemal'in Atamer'in odasına girdiğini görünce telefona sarıldı.
" Alo Cemal... Şimdi yanımdan diğer Cemal geçti... Bilmiyorum neden burada, asıl sana sormalı... Şimdi içeri giremem... Hayır, beni fark etmedi, hem beni nereden tanısın, tabi sen söylemediysen... Tamam, odadan çıktığında anlarız neden geldiğini... Sen bana bırak... A cemal bugün seni görmem lazım... Seni arayacağım"
Yasemin konuşması bittiğinde kenarda odayı gözlemlemeye başladı. Dakikalar geçmek bilmiyordu. Dayanamadı odaya doğru yürümeye başladı, odanın kapısını açtı, tam girecekti ki karşısında çıkmaya hazırlanan Cemal'i gördü.
Kapıda az kalsın çarpışacaklardı.
" pardon"
Dedi Cemal
" lütfen buyurun"
Deyip Yasemin Cemal'e yol verdi."
Cemal odadan çıktı. Yasemin Atamer'in yanına geldiğinde.
"kimdi bu adam" diye sordu.
" tanımıyorum. Mehmet'miş adı. Kongrede dinleyicilerdenmiş. Çok nazikçe bir hareket değil mi"?
" kongre başkanı gizli tutacağını söylemişti. Adamın ağzında da bakla ıslanmıyor ki. Neyse"
" sen ne yaptın, çabuk geldin"
" tatlım şu hastane olayın, millet merak ediyor, onlara bilgi vermem lazım"
" amma meraklılar bunlar ya"
" ben gideyim de şu işleri halledeyim, sorun olur mu"?
" çocuk muyum ben Yasemin, hem sen git, hemşireler sen olunca odaya girmiyor"
" patavatsız adam, burada bile gamsızsın"
" hadi hadi, sen git hallet işlerini bebeğim"
" tamam, çok geç olmadan gelirim"
" oldu anneciğim geç kalma sakın, sonra sütümü kim içirecek"
" salak"
Yasemin odadan çıktı. Koridorda yürürken Cemal'i aradı.
" şimdi odadan çıktım... Her şey yolunda, kendini Mehmet diye tanıtmış... Evet, bende öyle düşündüm, o da ne bildiğini merak etmiş olmalı... Cemal muhakkak seni görmem lazım... Otele gidiyorum. Ne demek tehlikeli gelemem... Gelmen lazım, dün akşam bana söylediğin şey... Bu sefer gel... Kapatıyorum ve seni bekliyorum"
Yasemin hızlıca hastaneden çıkıp, otele gitti. Aklında birçok soru vardı ve bu sorular onu tedirgin ediyordu. İlk defa korktuğunu hissediyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
25 ( BAŞLANGIÇ )
Ciencia FicciónHER SON BİR BAŞLANGIÇTIR BELKİ 7 BELKİ 2 BELKİ 5 NE OLACAĞINLA ALAKALI DEĞİL NE OLDUĞUNU BİL ARTIK 25 SENSİN