《 4. Bölüm 》

64 8 0
                                    

Multimedya da Ela ve Barış
-------------------------------
Nisa'nın Ağzından;
Gözlerimi açtığımda etraf karanlıktı. Kesin yine erken uyanmıştım. Saate baktığımda sabahın 5'i olduğunu gördüm. Tekrar uyumaya çalışsam kesin uyuyamam. O yüzden yatakta gerinerek yataktan kalktım. Odadan çıkıp koridorda ilerledim. Acaba Ela'yı uyandırsa mıydım? Ama beni kesin keserdi. Neyse merdivenden aşağıya indim. Karnım guruldamaya başlayınca mutfağa yöneldim. Tam mutfağa gireceğim sırada horlama sesi gibi bir ses duydum. Yanlış duydum sanırım diye düşünürken ses bir daha yükseldi. Kafamı salona doğru çevirdiğimde sesin ordan geldiğini anladım. Yavaşça salona ilerledim. Ses daha da yükselmeye başlamıştı. Büyük koltuğun önüne geldiğimde Barış'ın hayvan gibi koltukta yattığını gördüm. Yuh ama artık senin evin yok mu be çocuk. Tabi Ela hanım bizde kal demiştir yine. Öfff ama sen görürüsün, uyu sen uyu ben sana yapacağımı bilirim. Hızlıca mutfağa gidip soğuk suyla dolu sürahiyle salona geri döndüm. Yüzüme sinsi bir gülümseme ekleyip bütün sürahiyi Barış'ın üstüne boşalttım. Soğuk su tenine değdiği anda koltuktan fırladı tabi.

Sudan çıkmış balık gibi etrafına bakınmaya başladı. Beni farkedince "Noluyor lan!"diye böğürdü. Hay senin sesine "Eee horlamasaydın. Sesin tâ benim odama geliyor. Tamam evimde salonumda kalmana katlanırım ama horlamana asla katlanamam."Yani aslında horlaması odama kadar gelmiyordu ama naplım Barış'la uğraşmayı çocukluğumdan beri severdim. Evet Barış'la çocukluk arkadaşıyız ve Ela ile çıktıkları için çok mutluyum. Yoksa ne Barış'ın yanına Ela'dan başka kız yakıştırırım, ne de Ela'nın yanına Barış'tan başka erkek yakıştırırım. Barış suyun etkisi yüzünden suratıma öyle muşmula gibi baka kaldı. O sırada Ela "N'oluyo burda. Barış ne-" diyemeden bir bana bir elimdeki sürahiye birde Barış'ın üstüne bakınca tabi sorduğu yani sorucağı sorunun cevabınıda almış oldu. Hemen Barış'ın yanına gelip "Barış iyi misin?" "İyiyim canım. Bazılarına horlamam batmışta. Aslında ben horlamam." Ela bana kısa bir bakış atıp Barış'a döndü. "Hadi gel üstüne bişey veriyim." Barış'la beraber koltuktan kalktıklarında "Hop hop hop durun bakıyım orda. 1. si hayvan gibi horluyorsun 2. si evimde kalan sensin 3. sü Ela bir daha bana öyle bakma. Hadi gidin ben kahvaltıyı hazırlarım." dedim.

Onlar yukarıya çıktıklarında bende enfes bir kahvaltı hazırladım. Sabah yaptığım şey hoş değildi bunun farkındaydım ve bende kendimi affettirmek istiyordum. Ela ve Barış mutfağa gelen kadar herşeyi hazırlamıştım. İkiside geldiğinde Barış ıslık öttürdü. Barış'a dönüp "Özür dilerim" dedim mahçup bir şeklide. Barış gülümseyerek gelip sarıldı. "Ben sana hiç kızar mıyım? Belki soğuk suyun etkisiyle... Ahhh deli kız" diyip beni kendine daha çok çekti. Ela yalandan öksürerek " Yalnız hayatım bende burdayım çekil biraz bende sarılıyım." Ela'nın bu hareketine gülmüştüm. Hem beni Barış'tan Barış'ı da benden kıskanıyordu. Barış Ela'yı da kolundan yanına çekti. Üçümüzde birbirimize sarılıyorduk ve bu çok güzel hissettiriyordu. Sanki onlar benim gerçek ailemmiş gibi. Anne ve babasını tanımamış biri olarak çok isterdim. Ama onlar şuan benim hayatımdaki tek ailemden farksızlar hatta öyleler.

Sarılma faslı bitince kahvaltımızı ettik. Sonra hazırlandık ve evden çıktık. Bu sefer Barış ve Ela Barış'ın arabasıyla, ben kendi arabamla gidecektim. Eğer işim çıkarsa taksi beklemekten iyidir. Ben önde onlar arkada okula doğru yol aldık. Hatta yolda yarıştık bile. Okulun otoparkına hızlıca girdiğimde aynanda karşıma bir motorun çıkması bir oldu. Çüş ama hayvan arabanın önüne böyle çıkılır mı! Yalnız ben bu motoru bir yerden hatırlıyorum. Motordaki çocuk kaskı çıkarınca bunun Onur olduğunu gördüm. Tabi ya Onur'un motoru, kaç kere bindiğim hatta kaza yaptığım motoru nasıl unutabilirim ki. Arabadan sinirle inip "Önüne baksana be!"dedim. Onur sinsice gülümseyip "Noldu bana birşey olucağından mı korktun?" "Hayır. Hayvan katili olmak tarzım değil de. Ayrıca senin motorun tamirde değil miydi?" dedim. "Hayvan katili ha öyle olsun. Şuan üstünde oturduğuma göre artık değil. Neyse derste görüşürüz." dedi ve göz kırpıp kaskını taktı ve motorla yanımdan ayrıldı. Gerizekalı sana ne motordan. Salak Nisa! Ya sabır diyerek arabaya tekrar bindim. O sırada Barış arkadan korna öttürdü. Tamam be ilerliyorum diye bağırdım. Tabi onlar geç geldikleri için görmediler az önce olanları. Biraz daha gezicez diye ortadan kaybolmasalar. Salak aşıklar. Ama yinede onların ilişkisini seviyorum.

Ay'ın Karanlık YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin