《 21. Bölüm 》

43 6 0
                                    

Demir'in Ağzından;

Defne için önemli ama benim için önemsiz olan kişininde onayını zor da olsa alabilmiştik. Özgür benim adıma sevinmişti. En azından bu işi tehtid ile çözmemiştim. Akşam kavga gürültüyle kafam kazan bir şekilde uyumuştum ama meleğin kollarımdayken ağrım hafiflemişti. Sabah telefonumun çalmasıyla gözlerimi zorda olsa açtım. Defne'yi rahatsız etmek istemesemde sese uyanmıştı bile. Uykulu gözlerle etrafa bakınmaya başladı. Ben de daha fazla bu sesi duymak istemediğim için kimin aradığına bakmadan aramayı reddettim. "Neden açmadın?" diye soran Defne'ye döndüm. "Sabah sabah araması hata." diyerek konuyu kapattım. Defne yataktan kalkıp banyoya gitti. Bende kalkıp üstüme dolaptan bir tişört geçirdim. O sırada da Defne banyodan çıkmıştı. Bende o çıkınca banyoya girdim. Yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Defne giyinmiş saçını tarıyordu. Arkadan gidip beline sarıldım. "Çok güzelsin." dedim. Boyun girintisine kafamı koyarak. Kokusu beni büyülüyordu ve onu istememe neden oluyordu. Yavaşça boynuna küçük küçük öpücükler koymaya başladım. Defne'de kafasını geriye doğru atmıştı. Biraz daha devam edersem kesin sonu yatakta biterdi. İstemesem de geri çekildim. Eğer birlikte olucaksak zorla değil onun da isteği olmalıydı. Daha beni sevmeye cesareti yokken böyle bir şeye asla olamazdı. Defne'de yaptığımın farkına varınca saçını taramayı bitirip bana döndü. Yanaklarımı kızarmıştı onun. "Ş-şey ben bi Nisa'ya bakıyım." diyerek koşar adım odadan çıktı ve bende komidinin üstünden telefonumu alıp arkasından..

Aşağıya indiğimizde Nisa ve Özgür çifti koltukta sarmaş dolaş gülüşüyorlardı. Özgür'ü ilk kez bu kadar mutlu görüyordum. Aslında ben kendimi ilk kez bu kadar iyi hissediyordum. Özgür demişken bugün Özgür'ün doğum günüydü. Ne zamandır işler yüzünden doğum gününü unutuyordum. O da zaten bu doğum günü kutlamalarına meraklı değildi. Belki Nisa'ya söylesem Defne'yle bir şeyler ayarlarlardı. Salondaki iki koltuklardan birine Defne'yle oturduk. Nisa ve Özgür de bizi farkedince bize döndüler. Nisa hala sert bir şekilde bana bakıyordu. Acaba söylemesem mi? Neyse Özgür'ün mutluluğu öncelikliydi. Ben bile bunu neden yaptığımı bilmiyordum. "Günaydın abi." diyen Özgür'le gerçek dünyaya dönebilmiştim. "Günaydın. Özgür adamları arttıralım Sedat'ı ara söyle. Ama hemen." dedim. "Tamam abi. Hemen ararım." dedi ve salonun öbür ucuna gitti. Bende Nisa'ya dönüp "Özgür'ün bugün doğum günü onu mutlu et." dedim. Nisa şaşkınca bana bakakalmıştı. "Neden önceden söylemedin!" "İnsan sevgilisinin doğum gününü bilmez mi hiç. Seni daha akıllı zannediyordum." "Bilmiyordum. En azından bir şeyler yapabilirim." dedi düşünür şekilde. "Defne'yle istediğinizi yapın." dedim. Nisa sevinçle "Başkasının yardımına ihtiyaç duymazdım zaten. Defne olduktan sonra sırtım yere gelmez." diyerek kıkırdadı. Defne'de Nisa'ya karşın gülümsedi. Özgür işini bitirince koltupa eski yerine kuruldu ve konu kapandı.

Kahvaltı hazır olduktan sonra masaya geçtik. Getirttiğim hizmetçinin bana yaklaşımlarından sinir olsam da onu gebertmek istesem de Defne'nin beni kıskanması hoşuma gidiyordu. Kahvaltımızı ederken benim telefon yeniden çalmaya başladı. Ekrana baktığımda Emre'nın aradığını gördüm. Aramayı cevapladım. "Ne var?" "Abi iki sorunumuz var." "Söyle." "İlk olarak Ozan Bey sorun çıkarmaya başladı. Napalım?" dedi Emre. Bir an Defne'ye baktım. Mutluydu ve bu saatten sonra amcasını depoda tutmamın anlamı yoktu. "Salın." "Ha bir de abi Mert Karaman ile görüşmenden sonra adam seni mahfediceğini söylemeye başlamış. Ne yapalım?" "Onu ben hallederim siz dediğimi yapın." "Tamam abi." dedikten sonra aramayı sonlandırdım. Bu adam ne yapmaya çalışıyordu. Sinirden kasılmıştım. Bunu ilk Özgür farketmişti. Bana noldu der gibi bakmaya başladı. Aninden ayağa kalktım. "Bayanlar bizim Özgür'le işimiz çıktı. Siz istediğiniz gibi takılın. Hadi Özgür." dedikten sonra Özgür'le evden çıktık. Nisa ile Defne'nin nereye gibi sorularını pas geçmiştim.

Ay'ın Karanlık YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin