《 29. Bölüm- part 1. 》

13 4 0
                                    

Defne'nin Ağzından;

Demir kolumdan tutup arabaya kadar sürüklerken sadece ağlamakla yetinmiştim. Beni ön koltuğa fırlatıp kendi yerine geçti. Arabayı hızla kampüsten çıkartırken bense sadece hıçkırarak ağlıyordum. Demir orman yoluna doğru sürerken ağlamama sinir olmuş olacak ki "Ağlama!" diye kükredi. Bağırmasıyla ağlamam daha da şiddetlenmişti. "Sana ağlama dedim kadın!" "D-demir yalvarırım dinle beni." dedim hıçkırıklarımın arasından. "Neyi dinliyim lan! Sözümü ezip geçmeni mi!" "Demir no-" "Kapa çeneni ve cezanı çekmeden de konuşma!" diyerek sözümü kesti. Demir'e hayretle bakarken "Ne cezası?" dedim. "Yaptığının elbet bir bedeli olacak!" dedi bana bakmadan. Arababın hızını arttırmıştı. Eve gitmediğimizi anladığımda içimdeki korku ve telaşta eş zamanlı büyüyordu.

Bana bedel ödetecekti! Eğer Demir bana eskiden yaşattığı herhangi bir şeyi yaşatırsa o zaman biterdi benim için. Arabanın ormanın içinde göz kamaştıran bir evin ne evi sarayın önünde durmasıyla gözlerim kocaman olmuştu. Ormanın içinde bir cennetti burası. Bakalım burada neler yaşayacaktım. Bu cennet benim cehennemim olacaktı orası kesindi. Belki de beni keser buraya gömerdi.

Demir arabadan inip benim tarafıma gelip kapıyı açtı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Demir arabadan inip benim tarafıma gelip kapıyı açtı. Kolumdan tutup beni dışarıya çıkarırken "Yürü!" diye emretmeyi de unutmadı. Demir önden ben arkadan ilerlerken en sonunda kapıya varabilmiştik. Demir kapıyı açıp beni içeriye fırlatınca yere düşmem bir olmuştu. Bu sefer saçlarımdan tutup beni merdivenlerden sürüklemeye başladı. Canım yanıyordu ama asla bunu dile getirmemeliydim. Siyah kaplı bir odanın önüne gelince eskiden beni attığı o siyah kapılı oda aklıma geldi. Gözlerim istemsizce dolarken iç çektim ama Demir buna aldırmadı. Kapıyı açıp beni içeriye soktuğunda içerisi siyah ve beyaz uyumunda mobilyalarla döşenmiş olduğunu gördüm. Saçımdaki eli daha da sıkılaşırken beni ayağa kaldırdı. Saçımdaki elini çekerken "Bedel ödemeye hazır mısın?" dedi. "Eğer Demir bana eskiden yap-" "Hazır mısın?!" dedi bağırıp sözümü keserken. Sadece kafa salladım. Sonra da gözlerimi kapadım. Gözlerimi kapadığım anda gözyaşlarım sel olup akmaya başladı.

Gözlerim kapalıydı bu yüzden Demir'in ne yaptığını görmüyordum. Sonradan gelen kapı kapanma sesi ardından da kilit sesiyle gözlerimi yavaşça açtım. Demir'i karşımda göremeyince hemen kapıya koştum. Kapıyı açmaya çalışsam da kilitliydi. "Demir aç şu kapıyı konuşalım! Noldu hani bedel ödetecektin bana!" diye son gücümle bağırdım. Ama Demir'in beni duyduğunu hiç sanmıyordum. Kapıdan yavaş hareketlerle uzaklaşıp yatağın dibine çöktüm. İçimden geldiğince ağlamaya başladım.

 İçimden geldiğince ağlamaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ay'ın Karanlık YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin