《 24. Bölüm 》

33 6 0
                                    

Demir'in Ağzından;

Defne'nin bayıldığını görünce ne yaptığımın farkına yeni yeni varıyordum. Üzerimi hızla giyip onun da üzerini giydirdim. Yatak örtüsünü açıp Defne'yi yatağa yatırdım üzerini örttükten sonra bende yanına oturdum. Böyle bir şeyi nasıl yapabilmiştim hâla aklım almıyordu. Mert'in ona dokunması beni çileden çıkartmıştı. Sabah ona elbise için kızmamıştım Emre arayıp Mert köpeğinin bir şeyler karıştırdığını ve dikkatli olmam gerektiğini söylemesiyle Defne'nin yanında durabilmek için elbisenin kısalığını bahane etmiştim. Ama gerçekten kısaydı allahtan kimse bakmaya cesaret edememişti.

Defne'nin yanağını okşayarak "Affet beni meleğim." diye fısıldadım. Uyandığında benim suratıma bakmıyacaktı kesin. Bir de yarın onu okulun partisine götürecektim ama kesin tek gitmek için inat ederdi şimdi. Napalım Özgür'e emanet edecektim artık. Nisa'nın da çenesini çekesim yoktu zaten beni gömmek için yer arıyordu kız. Benim ondan haz etmediğim kadar o da benden haz etmiyordu. Bende Özgür yüzünden sesimi çıkaramıyordum. Defne'nin kıpırdamasıyla bakışlarımı duvardan alıp Defne'ye sabitledim. Yavaş yavaş gözlerini açıyordu. Gözlerini kırpıştırarak etrafa baktı ve beni görünce aniden yataktan fırladı. Üzerini kontrol ettikten sonra bana nefretle baktı. "Senden tiksiniyorum. Değiştiğini sandığım için de kendimden nefret ediyorum. Şimdi defol!" diye bağırdı ve kapıyı gösterdi. Açıkçası bu kadar tepki göstermesini beklemiyordum. Ama onu yalnız bırakmayacaktım. "Asla!" dedim dişlerimi sıkarak. Defne hah gibi bir ses çıkarıp gülmeye başladı. Öyle deli gibi gülmeye başladı ve kendini yere bırakıp bu seferde ağlamaya başladı. Aklıma eskiden intahar ettiği zaman gelmişti acaba yine öyle sinir krizimi geçiriyordu. Yataktan hızla kalkıp yanına gittim. Ona sarılmak istesemde çığlık atarak "Dokunma bana!" diyerek beni ittirdi. Ne yapıcağımı şaşırmıştım. Yarım saat boyunca yanında oturdum. Defne'de bana bakmadan hıçkırıklarıyla beraber ağladı. Sonra yavaş yavaş duruldu. Ağlaması bitince bana döndü. "N-neden? Ha neden böyle bir şeye kalkıştın?" dedi halsizce. "Kızgındım Defne." dedim. Defne yine gülmeye başladı. "Kızgındın ha! Ya bir insan kızıp nasıl isteği dışında birine bu denli dokunabilir. Ya ben hazır olduğumda zaten senin olmaya razı olacaktım Demir! Keşke biraz düşünseydin, düşünsen. Şimdi beni yalnız bırak uyuyacağım." dedi ve uyuşuk hareketlerle yatağa ilerledi. Yatağa yattıktan sonra kafasını yastığa gömdü. Bende daha fazla onu zorlamamak için odadan çıktım.

Defne'nin yanından ayrıldıktan sonra salona indim o sırada Nisa ve Özgür'de eve giriyorlardı. Beni gördüklerinde ikisi de telaşla bana baktılar Özgür yanıma yaklaşarak "Demir iyi misin?" diye sordu. İyi miydim? Kesinlikle şuan ki halime bitik denebilirdi. "Sence." dedim kısaca ve salona ilerledik. Nisa'da Özgür'le arkamızdan salona girdi. Ben tekli koltuğa kendimi atarken onlarda kaşımdaki L koltuğa oturdular. Nisa beni çözmeye çalışırcasına bana bakmaya başladı. Bakışlarından içime sıkıntı bastığı için "Nisa sakın bu işe karışıyım deme!" diye uyardım. "Ne olduğunu elbet öğreneceğim. Defne nerede?" dedi. "Oda da uyuyor." dedim. "Kızı üzdün dimi yine." "Nisa sana bu işe karışma dedim ve bir daha bu konu hakkında soru sorarsan seni-" devamı getiremeden bir anlığına Özgür' baktım. Sonra tekrar Nisa'ya döndüm. "Sadece kurcalama." dedikten sonra yerimden kalkıp odama çıktım. Odama girmeden Defne'nin odasının önünde durdum. İçeriden hıçkırık sesleri geliyordu. Biliyordum bana kızgındı ama yine de kendini suçluyordu. Yaptığı mı nasıl telafi edeceğimi bilmiyordum. Onu ne kadar rahat bırakmam gerekse de kapıyı aralayarak kafamı içeriye soktum. Yorganı boğazına kadar çekmiş oturur pozisyonda kucağında bir yastığa kafasını bastırmış ağlıyordu. Şuan ona sarılmamak için kendimi zor tutuyordum. Ama onu rahat bıraktım. Yavaşça kapıyı kapatıp odama gittim. Bugün ki sinir harbinden sonra rahatlamak adına soğuk bir duş aldım ve kendimi yatağa attım. Gözlerimi kapatmadan önce sadece "Affet beni meleğim." diye fısıldamıştım...

Ay'ın Karanlık YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin