Multimedyada Defne ve Nisa
_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-Defne'nin Ağzından;
Özgür olmak çok güzel bir hismiş. Hapis hayatı yaşamamak. Şuan o heriften kurtulduğum için çok mutluyum. Amcamın yanına geldiğimde sanki yaşadığım acılar hafiflemişti. Amcam beni gördüğünde öyle sıkı sarıldı ki öyle öpüp kokladı ki beni, babam geldi aklıma. Amcam beni olanlardan sonra her yerde aramış. 5 sene hiç yılmadan ama sonuç her defasında olumsuz olmuş. Amcama herşeyi anlattım. O da bana Burağın öldüğünü söyledi. Beni terkettiğini zannetmiştim ben oysa. Onu öldürmüştü o hayvan herif! Ama artık kurtulmuştum ondan. Amcama babamın neden öyle biriyle işi olur ki diye sorduğumda, o da bilmediğini bildiği tek şeyinse o adamın babamın peşinde olduğuydu. Amcamla herşeyi konuşup hallettikten sonra beni evine götürdü. Amcam hiç evlenmemişti. O yüzden hesap vermesi gereken bir karısı yoktu. Aslında ben evlendiğini zannediyordum.Beni evinde ağırladı. 5 sene önce hayallerimi yarıda bıraktığım için ertesi gün okula devam edebileceğimi herşeyi halledeceğini söyledi. Artık İstanbul'da bir üniversitede psikoloji bölümüne gidicektim. Hatta son yılımı tamamlayıp bir hastahanede işe bile girebilirdim. Ben hayatta hep ayakları üstünde duran biri olmak için çabaladım. Akşam geç saate kadar amcamla dertleştik. Sonunda uykum geldiği için bana gösterdiği yani artık yanında kaldığım sürece bana ait olacak odayı gösterdiğinde odaya yerleşip üstüme de birşeyler bulup giydikten sonra kendimi yatağa attım. Çok yorgun olduğum için göz kapaklarım hemen kapandı. İçimden sadece yeni bir sayfa açtığım hayatımı Demir'in mahvetmemesiydi. Beni bulup yeniden karanlığa hapsetmemesiydi. Daha yeni kavuşmuşken aydınlığıma yeniden karanlığa hapsolmamaktı.
------------------------------------
"Defne kızım hadi uyan. Bak okula geç kalacaksın."duyduğum sesle gözlerimi açtım. Amcam tepemde beni uyandırmaya çalışıyordu. Ona şaşkınca bakıyordum. Gerçekten halletmiş miydi? "Na-nasıl hallettin mi?" "Evet hatta hemen kalkarsan yetişirsin de ilk dersin başına." Hızla yataktan kalkıp amcamın boynuna atladım. "Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Seni çok seviyorum amcam. Ama şey bir sorunumuz var benim okulda giyebilecek kıyafetim yok." Dedim amcamın boyundan ayrılarak. O da kenara çekilip koltuğun üstündeki kıyafetleri gösterdi. Ohaa adama bak be. Aslan amcam benim. Amcam giyinebilmem için odadan çıktı. Mavi bir tişört ve beyaz pantolonu üstüme geçirdim.En azından akşam yatmadan önce banyo yapmıştım. Yoksa o iğrenç çöp kokusundan bayılabilirdim. Saçlarımı da açık bıraktım. Zaten dalgalı ve kabarmıyorlardı. Hazır olduğum da odadan çıkıp aşağıya indim. Salona girdiğimde amcam yemek masasında kahvaltısını ediyordu. Beni görünce "Vay be ne güzel olmuşsun." Dedi . "Teşekkür ederim. Ben biraz geç kaldım da hani çıksam mı ki." "İlk önce kahvaltını et ondan sonra gidersin." Kafamı sallayıp masadan bir sandalye çekip oturdum. Güzelce kahvaltımı ettim.Sonra amcamla birlikte evden çıktık. Amcam beni okula bıraktıktan sonra işleri olduğu için şirkete gitti. Okulun içine doğru ilerledim. Bölümün olduğu katı öğrendikten sonra öğrenci işlerinin yerini öğrenip ordan ders programımı aldım. Evet ilk dersiminde sınıfını öğrenince hemen sınıfı buldum. Tabi ben gelene kadar ders yarılanmıştı. Kapıyı çalıp hocanın gir demesiyle içeriye girdim. İçerisi pek dolu olmasada dolu gibiydi. Nedense heyecan basmıştı. Hoca "Sen yeni öğrenci olmalısın. Adın nedir?" dedi. Vayy Hoca ya da koskoca profesör bana adımı sordu. "Defne Korkmaz." dedim. O da "Geç." dedi ve bende ilk boş gördüğüm yere oturdum. Yanındaki sıra boş olan kızın yanına oturdum. Kız bana bakmaya başlayınca bir an rahatsız olmadım diyemeyeceğim. En sonunda"Merhaba ben Nisa." dedi elini uzatarak. Ben bu kadar hızlı tanışmak isteyeceğini düşünmediğim için bir uzattığı eline bir kıza yani adının Nisa olduğunu öğrendiğim kıza baktım. Oysa o tebessüm etti. Şaşkınlığımı üstümden atınca elini sıkıp "Memnun oldun bende Defne." dedim onun gibi tebessüm ederek. "Nereden geldin? Daha önce seni bu okulda görmemiştim de." dedi. Ne desem ki karanlık geçmişimi saklamam gerektiği için yoksa ne düşünürdü benim hakkımda "İzmir'den" dedim kısaca. Bu konuda pek konuşmak istemiyordum bazı şeylerin ortaya çıkmasından korkuyordum. Konuyu değiştirerek "Hiç arkadaşın var mı?"dedi. "Yok."dedim zaten daha yeni gelmiştim. "O zaman artık arkadaşız." dedi ve kıkırdadı. Ne sevecen biriydi ve arkadaş olmak isteyen birini asla kıramazdım. Belki uzun zamandır dertleşemediğim kimsem olmadığı için buna ihtiyacım olduğu için bu kızla arkadaşlığı asla geri tepemezdim.O sırada hoca tepemize gelmiş "Eee kızlar sesli konuşunda hepimiz gülelim." Nisa'yla birlikte hocaya öylece bakıyorduk ne diyecektik ki.. "Özür dileriz hocam." dedik aynı anda . Hoca sinir olmuş bir şekilde dersine geri döndü. Biraz daha ders anlattıktan sonra çıkabilirsiniz dedi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'ın Karanlık Yüzü
Teen Fictionİnsan bazen kendini boşluğa düşmüş gibi hisseder. Tutunabilecek bir dal arar etrafında... Ama bulamazsa karanlıktan çıkabileceği bir aydınlık... O zaman anlar karanlığın içinde kaybolduğunu... Aydınlık neden bu kadar uzak bize. * 'Karanlık bir sokak...