《 9. Bölüm 》

55 8 0
                                    

Defne'nin yoğum bakımdaki hali

Demir'in Ağzından;

Defne'yi odadan hızlıca çıkarttıktan sonra "Özgür" diye bağırdım. Özgür hemen koşturarak yanıma geldi. Kollarımın arasında kanla kaplı Defne'yi görünce duraksadı. "A-abi noldu?" "Özgür konuşma ve hemen arabayı getir. Hastaneye yetişmemiz lazım." Özgür kafasını sallayıp koşarak dışarıya çıktı. Bende Defne'yi daha sıkı tutarak arkasından çıktım.

Özgür hemen arabayı getirdi. Direk arka koltuğa Defne'yi yatırdım. Öbür taraftan da arka koltuklarda birine ben oturdum. Defne'nin başını kucağıma koyup "Nolur dayan Defne. Sana ne dedim seni asla bırakmam ve böyle de benden kurtulamazsın. Aç gözlerini." dedim. Yanağına hafifçe vurarak onu kendine getirmeye çalıştım. Nabzını kontrol ettiğimde nerdeyse atmayacak bir haldeydim. Çok az atıyordu. En sonunda hastaneye hızlıca girmiştik. Özgür arabayı durdurup. Hemen sedye istedi. Arabadan inip Defne'yi hemşirelerin yardımıyla sedyeye yatırdım. Hızlıca hastaneye girdik. Sonunda onu ameliyathane yazan bir kapıdan içeriye soktular. Ama biz girememiştik. Yasakmış. Ne kadar içeriye girmeye çalışsam da giremedim. Sonunda Özgür omuzlarımdan tutup "Abi gel otur şuraya. Bak,Defne sağlam kız.Hemen açacaktır gözlerini merak etme.''gibisinden laflar söylüyordu.Ama dediklerini pek dinlemedim,aklım Defne'deydi.Bir süre ameliyathane kapısında bekledikten sonra sonunda bir doktor çıkabilmişti.Hemen yanına yaklaşıp''Durumu nasıl?''dedim.Doktor biraz duraklayıp''Durumu şuan daha iyi fakat yoğun bakıma aldık.''dedi.İçim biraz da olsa rahatlamıştı.''1-2 saat dinlensin sonra görebilirsiniz.Bu zaman dilimine kadar sizi odama davet ediyorum.Hasta hakkında daha detaylı bilgi versem iyi olur.''dedi.Özgür ile kafamızla onaylayıp doktoru takip ettik.Odasına geldiğimizde koltuklardan herhangi bir tanesine oturup doktoru dinlemeye başladık.''Travmatik vakalarda böyle şeyler olabiliyor.Psikolojik ruh hali hiç iyi gibi gözükmüyor.Bu sorumluluk size de düşüyor tabi.Hastayı biraz kendi haline bırakmalısınız .Bir süre ne yapmak isterse izin vermelisiniz ve hiç yalnız bırakmamalısınız.Küçük küçük krizler geçirebilir bu normaldir.Sonuçta onun hep yanında olacağınız için zamanla atlatacaktır.''dedi.İsteklerini yapma fikri hiç hoşuma gitmemişti ama onun sağlığı için bu gerekliydi.Doktora teşekkür edip odadan çıktık.Odadan çıktıktan sonra Özgür''Abi ben Nisa'yı evde unuttum.Onun yanına gideyim.Yine gelirim.''dedi.Sadece''Tamam.'' diyip Özgür'ün yanından ayrılarak yoğun bakıma yöneldim.

Yoğun bakımın önüne geldiğimde camdan Defne'ye baktım. Öylece yatakta kablolara bağlı yatıyordu. Bu kadar hayatına kıyacak kadar mı kurtulmak istiyordu benden. Ama malesef kurtulamamıştı ve bende bundan sonra ona elimden geldiğince iyi davranacaktım. Bir daha böyle birşeyin olmasına izin veremezdim.

Camın arkasındaki Defne'nin gözlerini yavaşça açtığını farkedince resmen cama yapışmıştım. Gözlerini etrafta gezdirdiğinde beni farketti ve direk kafasını başka tarafa çevirdi. O sırada içeriye hemşire girdi. Birşeyler söyledi ama Defne sadece kafasını sallıyordu. Hemşire kontrollerini yapıp çıktı. Tabi bende direk hemşirenin yanına gittim. "Nasıl? Durumu iyi mi? Görebilir miyim?" Hemşire art arda sorduğum sorularla duraksadı. "İlk olarak durumu iyi. Ama şuanlık odaya çıkana kadar göremezsiniz. Zaten doktorun kontrolünden sonra odaya alacağız." sadece kafa sallamıştım. Tekrar camın önüne geldiğimde Defne'yle göz göze geldik. O gözlerde nefret,üzüntü,tiksinme ve daha birçok duygu gördüm. Gözlerini benden ayırmadan kaşlarını çattı.

5-10 dakika sonra doktor kontrolünden geçmiş ve odaya alınmıştı. Ama ben bir türlü cesaret edip odasına giremiyordum. En sonunda cesaretimi toplayıp odaya girdim. Defne beni görünce kafasını başka tarafa çevirdi. Yavaşça kafasını çevirdiği tarafa yürüdüm. Ama beni görünce yine kafasını başka tarafa çevirdi. "Defne bana bak. Yani bakar mısın?" dedim. Ama bana cevap vermedi. "Lütfen." dedim. O zaman bana bakabilmişti işte tam ağzını açmıştı ki içeriye doktor girdi. Zamanlamana sıçayım dedim içimden. "Evet Defne hanım nasılsınız. ""İyiyim. Ne zaman çıkıcağım?" diye sordu Defne. "Malesef sizi biraz daha burada misafir edeceğiz. Biliyorsunuz bu yaptığınız psikolojik olabilir ve bu yüzden de sizi gözlem altında tutmamız lazım." dedi doktor. Defne hemen atıldı. "Anlıyorum. Ama böyle travmatik vakalar da hastaların istedikleri ön planda olur. İlaç tedavisi de kullanılır ama ilk seferinde pek tercih edilmez. Bakın doktor bey ben bunu kendime bir anlık bir sinir kriziyle yaptım." Bana bir bakış atıp "Yani isteyerek yapabileceğim bir şey değildi. Hayatımın zorluklarından oluştuğu aşikâr. Bu yüzden burda beni tutmanıza gerek yok. Ama tabi siz daha iyi bilirsiniz." dedi Defne kendinden emin bir şekilde. Dokturunsa ağzı beş karış açılmıştı. Tabi onun pskiyatr olucağını bununda okulunu okuduğunu bilmiyordu. Tabi okuyordu benim yüzümden bırakmıştı. Doktor boğaznı temizleyip kendini topladı. "S-siz nasıl bu kadar bilgiye sahipsiniz?" dedi şaşkınca. "Ben psikiyatri bölümünde son sınıf öğrencisiyim. Yani öğrencisiydim." dedi bana kısa bir bakış atarak. Doktor kafasını salladı ve "Şimdi anlaşıldı ileride kesinlikle çok iyi bir doktor olacaksınız. Dediklerini düşünücem eğer aklım yatarsa yarın taburcu işlemlerini başlatabilirsiniz. Geçmiş olsun tekrardan." dedi ve odadan çıktı.

Ay'ın Karanlık YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin