《 5. Bölüm 》

76 8 0
                                    

Multimedya da Nisa ve Ela'nın evi

--------------------------------------------------------------------------

Defne'nin Ağzından;

Gözlerimi birinin beni dürtmesiyle açtım. Karşımda hizmetçiyi görmeyi beklemiyordum.Açıkçası şaşırmıştım çünkü genellikle evde hizmetçiyle karşılaşmazdım. Hizmetçiye şaşkın şaşkın bakarken bana''Hadi kalkın,Demir Bey sizi kahvaltıya bekliyor.''dedi. Onaylar şekilde kafamı salladım.Yataktan kalktım üstüme düzgün birşeyler giyip aşağı indim.Demir tek başına masada oturmuş beni bekliyordu.Özgür neredeydi acaba. Yavaşça masaya ilerledim ve sandalyeyi çekip oturdum.Demir yemeğe başlamamı bekliyordu.Çok beklemeden yemeğe başladım.O sırada Demir boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.''İyi misin?'' Ben de kafamı kaldırıp ''Neden iyi olmayacak mışım ki?''dedim.''Uyurken kabuslar görüyordun ve birde gecenin köründe vazo düştü, yere kapaklandın.Bu yüzden merak ettim.''Çok uzatmadan ''İyiyim.''dedim ve tabağıma geri döndüm. Vayy be Demir beni mi düşünmüştü yani. Bu durumu kullanmak lazımdı. Deli cesaretiyle "Demir ben kızmazsan senden birşey isteyebilir miyim?"dedim.Hışımla bana döndü ve ''İste.''dedi.''Ben dışarı çıkmak istiyorum.Ama hemen hiddetlenme.Bunu kaçmak için istemiyorum sadece artık evde çok sıkıldım bana ister inan ister inanma ama gerçekten evde çok sıkıldığım için istiyorum bunu.'' dedim hızlıca.O ise sadece bana ''Hayır.'' dedi.Yalvarmaya başladım.''Lütfen Demir lütfen.Hatta Özgür'de gelsin benimle.''Demir bir anlık onaylayacak gibi olsa da''Hayır diyorsam hayır, uzatma.''dedi.Ama ben vazgeçmeyecektim.Bir yandan yalvarmaya bir yandan da süt dökmüş kedi bakışlarımı ona yollamaya devam ediyordum. Şuan yaptıklarım kendi içimden kendime sövmeme neden de olsa da kendi elleriyle benim kaçmamı sağlamasını herşeyden çok istiyordum. "Nolur Demir sadece bir kerecik bana inan, güven. Bak Özgür'de gelsin diyorum. En güvendiğin adamın o değil mi." Artık yerimden kalkmış Demir'in koluna yapışmış ve yerimde zıplıyordum. En sonunda yere çöktüm ve ayaklarına kapandım. Demir derin bir nefes alıp verdi. "İlk olarak yerden kalk. Sakın ama sakın bir daha önümde eğilme. Tamam ama sadece 2 saat, 2 saatin sonunda ben gelip bizzat seni alıcam." Duyduklarımdan sonra hemen yerden kalkıp Demir'in boynuna sarıldım. Tabi bu 2-3 saniye sürdü. Yaptığım şeyin farkına varınca geri çekildim. "Sen gelmeyecek misin bizimle?" "İşlerim var. Özgür ben gelene kadar yanında duracak. İstersen uzatma zaten istemiyorum dışarıya çıkmanı." dedi. Daha fazla uzatmadan kahvaltımı bitirdim. Bitirdikten sonra "O zaman ben hazırlanayım." diyip merdivenlere yürüdüm. tam bir adım atmıştım ki. "Sakın kısa giymeye kalkma, o zaman dışarısını unut." kafamı sallayıp odama çıktım.

Altıma kot pantolon üstüme de beyaz bir kısa kollu tişört giyip aşağıya indim. Salona geldiğimde Özgür ve Demir'in birşeyler konuştuğunu gördüm.Beni görünce konuşmalarını bitirdiler.Demir Özgür'e bana bakarak işaret yaptı ve sonrada yanıma yaklaşıp''Sakın dediklerimin dışına çıkma.''diyip gitti. İçimden hı hı çıkmam dedim. Özgür "Haydi çıkalım." diyince kapıya ilerledim.

Uzun bir zamandan sonra dışarıya çıkıyordum ne harika ama..Bizi götürecek araba hemen önümüzde durdu ve kapısı açıldı.Arabaya binmeden önce temiz havayı içime çektim ve içimden''Özgürlüğüme ilk adım..''diye düşündüm.Arabada giderken camdan dışarıyı seyrediyordum,yoldan geçen insanları,havada dilediği gibi uçan kuşları..Keşke onlar gibi özgür olabilseydim..Demir'in benden özgürlüğümle beraber çaldığı 5 yılım film şeridi gibi gözümün önünden geçmişti sanki.İçime afakanlar basmıştı.Bunu daha fazla düşünmemeye çalışarak bundan sonraki kavuşacağım özgürlüğüme odaklandım.Bunu düşünmek bile beni sevindiriyordu.

Ben düşüncelere dalmışken geldiğimizin farkına varmamıştım.Özgür'ün ''Geldik hadi in.'' demesiyle düşüncelerimden ayrıldım ve arabadan indim.O sırada Özgür'ün telefonu çaldı.Bir anlık kaçmanın tam vakti diye düşünsem de hemen bu düşünceden uzaklaştım.Şimdi olmazdı.Zaten etrafımızda korumalar doluydu.Bunu düşünmem bile saçmalıktı.Kaçmak için daha uygun bir vakit ve yer belirlemeliydim.Özgür'ün telefonda konuşurken sesinin git gide yükseliyor olması dikkatimi çekmişti..Birşeye kızmış olmalıydı ardından çok uzatmadan;'' Siz önce adamı yakalayın ve depoya atın gerisini ben hallederim.''dedi ve kapadı.Pür dikkat kesilmiş onu dinlediğimi görünce geçiştirmek için ''Önce nereden başlayalım?''diye sordu.Alışveriş merkezine gelmiştik ve burası çok büyüktü.Etrafa biraz göz gezdirdikten sonra parmağımla gözüme ilk çarpan dükkanı gösterip''Şurası olabilir.''dedim.Nasıl olsa dükkanların benim için bir önemi yoktu.Bu şekilde birkaç dükkan gezmiş ve benim için kıyafetler almıştık.Aslında bu benim daha çok işime yaradı çünkü ben kaçarken ellerinin dolu olması bana ekstra zaman kazandıracaktı.

Ay'ın Karanlık YüzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin