"Gördüğün gibi ben seni, gerçek seni tanıyorum Levent! İnsan sevdiği kişinin herşeyine dikkat eder, özveride bulunur...... Sen beni tanımıyorsun Levent! İsmim dışında, herkesin bilebileceği basit bir kaç bilgi dışında hakkımda hiç bir şey bilmiyorsu...
Levent önünde duran anlaşmayı son kez kontrol etti. Birazdan imzalanacak olan bu anlaşma kendi şirketi açısından oldukça karlı olacaktı. Karahanlı Holding, tekstilden inşaata kadar bir çok alanda ülkenin başarılı firmalarından birisiydi ancak turizm ve otelcilik yeni bir alandı. Hem yurtiçi hem de yurt dışında bu alanda isim yapabilmek için B&K Group ile bu anlaşmayı imzalamak zorundaydı. Anlaşma sadece kendi şirketi için değil aynı zamanda karşı taraf içinde oldukça avantajlıydı. Çünkü B&K Group özellikle Amerika'da isim yapmış olsa bile Türkiye otelcilik piyasasına yabancıydı. Bu anlaşma ile B&K group Türkiye'ye, Karanhanlı Holding'de yurt dışına açılabilecekti.
"Misafirlerimiz geldi Levent bey." Diyerek bilgi verdi sekreteri.
"Tamam, al içeri." Dedi Levent. Kuzeni Mert ile aralarında geçen kısa bir bakışmanın ardından ikiside ayağa kalktı. Toplantı odasından içeriye giren Kaan kendinden emin bir duruş sergilerken, hemen arkasında bulunan Beliz'in çekimserliği her halinden belli oluyordu.
"Hoşgeldiniz Kaan bey." Diyerek elini uzattı Levent.
"Hoşbulduk Levent bey." Diyen Kaan, kendisine uzatılan eli sıkmıştı.
"Sizi kuzenim ve ortağım Mert ile tanıştırayım."
"Hoşgeldiniz." Diyen Mert her zamanki gibi soğuk ve az konuşma taraftarıydı. O an iki adamında bakışları Kaan'ın arkasında duran Beliz'e odaklanmıştı. Bakışların odağı olduğunu farkeden Beliz'in tedirginliği yine artmış ve hafiften titremeye başlamıştı. Kardeşinin tedirginliğinin farkında olan Kaan ise yanına gelerek kolunu beline dolamış ve kardeşine destek vermişti.
"Kardeşim Beliz." Diye kısaca kardeşini tanıttı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beliz, kendisine uzatılan eli tuttuğunda parmak uçlarından başlayarak bütün vücuduna akmaya başlayan bir elektrik akımına kapılmış gibi hissetti kendini. Bakışlarını kaldırdığında bir çift kömür karası gözle karşılaştı. Bu karşılaşma içinde tarif edemediği depremlere sebep oldu ve hızla elini geri çekti. Bu hareketi karşısındaki adamın gülümsemesine sebep olmuştu.
Aradan geçen dakikalar içerisinde sürekli anlaşma koşullarından konuşulmuştu. Erkekler pür dikkat işe odaklanmışken, Beliz uyumamak için kıvranıyordu. İş konularıyla pek ilgisi yoktu onun. Abisinin zorlamasıyla işletme okumuştu ancak bu alanda tek bir gün bile çalışmamıştı. O daha çok resim yapmayı, bitkilerle ilgilenmeyi ve küçüklüğünden beri annesinden gördüğü ve büyüdükçe daha çok ilgi duyduğu yemek yapmayı severdi. Aslında güzel sanatların neredeyse her dalını severdi ve eğitimini bu yönde geliştirmişti. Oda da yankılanan telefon sesiyle bütün gözler kendisine dönünce, yaşadığı ani panikle eli ayağına dolanmış ve bedenini sıcaklık basmıştı. Kimseyle göz teması kurmadan çantasından telefonunu çıkardı ve masadan uzaklaşarak cevapladı. Karşıdan gelen ses Matt'e aitti ve paniklemiş olduğu her halinden belliydi. Onun sözlerini duyunca ise sarsılmasını engelleyemedi. Elinden kayıp yerle buluşan telefon, beyaz mermer zemine temas ettiğinde çıkan tok ses odada yankılandı. Kaan, kardeşinin halinden yolunda gitmeyen bir şeyler olduğunu anlamıştı. Çatılı kaşları ardından dikkatle süzdü kardeşini.
