Merhaba arkadaşlar. Geçen hafta bölüm atamadığım için kusura bakmayın. Bazılarınızın bildiği üzere ben Almanya'da yaşıyorum ve aniden gelişen bir durumla İstanbul'a ailemi ziyarete geldim. Tahmin edeceğiniz üzere internet sorunum var. Şimdi de internet bağlantısı bulmuşken hazırda olan kadar bölümü atayım dedim. Eski okuyucularım bilir, ben düzenli olarak bölüm atarım ve okurlarımı asla bekletmem. Ancak bir süre yeni bölüm gelemeyecek. Bu durumu şöyle anlatayım, ayın yirmisine kadar istanbuldayım ve bu süreçte bir bölüm daha gelmesi mümkün değil. Evime geri döndüğümde kısmetse yeniden düzenli bölüm günlerimize döneceğiz. Bu yüzden lütfen sitemli mesajlar atmayın artık bana.
Geçen bölümün yorumlarına daha sonra döneceğim merak etmeyin.
Ayrıca sadece wattpad arkadaşlarım ve kendi hikayelerime ilgili paylaşımlar yaptığım facebook açtım. Eğer gelmek isterseniz beklerim. Profil resmim wattpadde de olduğu gibi beyaz güller.Şimdilik keyifli okumalar...
Evli olsalar bile, aynı odanın içinde birbirine yabancı iki kişiydiler Levent ve Beliz. Biz olamayan, iş hayatındaki basit bir anlaşmadan daha ileriye gidemeyen iki farklı kişi. Biri buza dönmüş ruhunun asla yumuşamayacağından emin kalbini katılaştırmış bir adam, Levent. Diğeri hayatı boyunca el üstünde tutularak sevgiyle sarılıp sarmalanmış, yüreği şefkat dolu bir genç kız, Beliz. Levent bardağın dolu yanını gören, Beliz ise o bardakta yer alabilmek adına üstüne bırakılmış gül yaprağı gibi umuda dört elle sarılan kişilerdi. Sonra ne mi oldu? Sonra bu iki zıt kutup bir araya geldiler ve çetrefilli bir hayatın ilk adımlarını atmaya başladılar. Sonları ne olacaktı ya da bir sonları olacak mıydı? İşte bunu yaşayarak öğreneceklerdi.
Evlendikten sonra ki ilk iş günü için Beliz ne kadar heyecanlıysa Levent de o kadar durgundu. Ellerinin arasından kaçmış olan ipin ucunu bir türlü yakalayamıyor ve hayatındaki bu belirsizlik yüzünden normalden daha çok asabi oluyordu. Kahvaltı sofrasında da hiç konuşmamıştı genç çift. Kapıdan çıkmadan önce son kez boy aynasından kıyafetini kontrol eden karısını süzdü Levent. Siyah kalem eteğin üstüne kan kırmızı bir bluz giymiş ve ince beline kalın bir deri kemer sarmıştı. Alımlı, güzel ve.....ve seksiydi. Sinirli bir nefes verdi genç adam ve Beliz bakışlarını kocasına çevirdi bu durumun üstüne. Kocasının sert bakışlarını gördüğünde başını yine öne eğerken, gömleğinin yakasının birinin yeleğinin altında kaldığını farketti. Gayri ihtiyari bir hareketle elini uzattı ve kocasının gömleğini düzeltmek istedi ancak daha yarı yolda kocasının sert elleri tarafından bileği tutuldu. Anında bakışları kesişti iki gencin ve Beliz kendini savunmak istedi bir an,
"Sadece gömleğinin yakasını düzeltmek istemiştim." Dedi. Kocasının cevabı yine her zamanki gibi katı olmuştu.
"İsteme!"
Beliz içinde oluşan bin bir pişmanlık ve kırgınlıkla elini kocasının avucunun içinden çekti. Çantasını alıp hızlı adımlarla kapıdan çıktı. Levent ise bu durumun artık kendisini rahatsız ettiğini kabul ediyordu. Ancak bu rahatsızlığın sebebi konusunda tereddütlüydü. Hala o eski anılarına sıkı sıkı tutunmak çabası içinde olsa da Beliz'i düşününce bütün anıları yok oluyor ve yerini.......sahi Beliz'i düşününce kalbinde hissettiği bu sızı ve ona yoldaş huzur da neydi böyle? Ne zamandan beri kendisiyle çelişen bir adam olmuştu ki Levent? Başını olumsuz anlamda iki yana salladı genç adam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ OLMAZ
Romans"Gördüğün gibi ben seni, gerçek seni tanıyorum Levent! İnsan sevdiği kişinin herşeyine dikkat eder, özveride bulunur...... Sen beni tanımıyorsun Levent! İsmim dışında, herkesin bilebileceği basit bir kaç bilgi dışında hakkımda hiç bir şey bilmiyorsu...