SENSİZ OLMAZ

İŞ ANLAŞMASI ?

Geçmiş Kurban Bayramınız mübarek olsun. Gönül isterdi ki bayram öncesi bölüm atayım ama malum bayram temizliği ve hazırlığı ardından bayram koşuşturması derken malesef bölümü tamamlayamadım. Umarım bölümü beğenirsiniz.
Keyifli okumalar dilerim....

"Ben yüzeceğim biraz, sende gelmek ister misin?" derken eski odasındaki dolabını kurcalıyordu genç kadın. Levent ise yatağa oturmuş ilgili gözlerle karısını izliyordu. Beliz'in kendine dönmesi ve soran gözlerle bakmasıyla karısına cevap vermediğini farketti.

"Hayır. Bir kaç şey almam lazım, aslında seninde benimle geleceğini düşünmüştüm." Dedi. Beliz usulca kocasına yaklaştı ve yanaklarını ellerinin arasına alarak yüzlerini yaklaştırdı. Levent'in dudakları beklentiyle aralanırken, saniyeler içinde duydukları ve ardından sadece yanağına bırakılan minicik öpücük soğuk duş etkisi yaptı.

"Bu havada deniz ve alış veriş arasında seçim yapmam gerekirse, kesinlikle denizi seçerim hayatım." Dedi gülümseyerek genç kadın. Geri dolabına dönmek üzere arkasını dönen Beliz, bileğinin tutulup aniden çekilmesiyle dengesini kaybetti ve kocasının kucağına düştü. Levent ellerini karısının incecik beline doladı ve kendisini sırt üstü yatağa bıraktı. Beliz'in tatlı kıkırdamaları kulağına dolduğu an kendisi de keyifle gülümsedi. Yine aniden yaptığı bir hareketle ters dönüp karısını, kendisiyle yatağın arasına sıkıştırdı. Karısının şah damarının üstüne tutkulu bir öpücük bıraktı. Sıcacık nefesi boynuna değerken, Beliz içinde uyanmaya başlayan kışkırtıcı duygulara kendisini kaptırmaya gönüllüydü. Bedeninde ayaklanmaya başlayan garip bir gıdıklanma gibi olan hisler kısa zamanda şekil değiştirmeye meyilliydi. Levent, usul usul dudaklarını karısının tenine temas ettirerek dudaklarına ulaştı. Hafifçe başını sağa sola sallayarak dudaklarını birbirine sürttü. Beliz'in gözlerini kapatıp kendisini bu duyguya bıraktığını gördüğünde içindeki mağara adamı adeta 'bu kadın benim' dercesine sahiplendi karısının dudaklarını. Saniyeler içinde ikisinin de dudaklarından kopan inleme yine ağızlarının içinde kayboldu. Levent'in arsız elleri karısının bluzundan içeriye sızdığında genç kadının beli hafifçe yukarıya doğru kavislendi. Karnının üzerinde kısa bir an oyalanan el, ateşten bir yol izleyerek genç kadının göğsünü buldu. Beliz, kollarını kocasının boynuna daha sıkı dolamışken, Levent'de elleri karısının göğsüne değdiği an yeniden inlemişti. Ah işte tam da o anda telefon çalmasaydı, herşey daha zevkli olacaktı. Levent zorla kendisini geriye çekerken, Beliz'de kendini toplamaya çalışarak yataktan kalktı ve makyaj masasının üzerindeki telefonunu aldı.

"Yakışıklım." Diyerek cevapladı.

"Cimcimem nasılsın?"

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Dahi iyi olduğum zamanlar olmuştu."

"Hayırdır abi kötü bir şey mi oldu?"

"Buradaki işlerim biraz daha uzadı cimcime o yüzden bir hafta daha buradayım gibi görünüyor. Senin konferansın ne zaman bitiyor?"

"Aslında konferans da sergide bitti abi. Levent'in de burada işi varmış şuan yanımda ve yarın geri döneceğiz İstanbul'a."
"Görüşemeyeceğiz sanırım, kötü oldu. Eğer Levent'in önemli işleri falan yoksa siz gelin Brezilya'ya." "Sanmıyorum abi. Şöyle yapsak, sen oradaki işini bitirdikten sonra direk İstanbul'a gelsen olmaz mı? Hem eminim Melike'de seni çok özlemiştir."

"Aslında oldukça cazip bir teklif ancak şimdilik işlerden kaçamak yapabilmem oldukça zor görünüyor güzelim. Bu tempo ile devam edersem bir ihtimal kış sezonu ortalarında boşluk oluşturabilirim."