Uzun bir aradan sonra herkese merhabalar. Beklediğiniz ve sabrettiğiniz için hepinize çok teşekkür ederim. Umarım bundan sonra bir daha böyle bir sorun yaşamayacağımız cevap kaldığımız yerden devam edeceğiz. Bundan sonra haftada bir gün yeni bölüm gelecek. Buna engel olacak çok önemli bir sorun çıkmadığı sürece size her hafta bölüm geleceğinin sözünü veriyorum 😘 şimdi bir sorum var Perşembe mi yoksa Cumartesi mı bölüm günümüz olsun? Bölümü okuduktan sonra yorum yapıp düşüncelerinizi benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Son olarak katılmak isteyeceğiniz düşünerek sosyal medya hesabımıza davet ediyorum sizleri. Profil resmim burada da olduğu gibi beyaz güller😍😍
Facebook: Dilek Demirtaş
Facebook grup: Waytpad-Gözyaşım Hikayesi
Keyifli okumalar.....
"Bak bakalım sen bana. Neden ağladın güzelim sen?" Diyen Kaan'ın şefkat dolu sesi Beliz'in içindeki ağlama isteğini daha çok artırmıştı. Dudaklarını dişlerinin esaratine alarak hıçkırıklarını bastırmaya çalıştı ama titreyen bedeninden herşey belli oluyordu. Kaan biraz tedirgin bir ifadeyle kardeşinin sırtında sakinleştirici bir şekilde elini gezdirirken, sorgulayan bakışlarını Tuba'ya çevirmişti. Tuba ise siniri katlanmış bir halde gözlerini Levent'e sabitlemişti. Sonradan Kaan'ın bakışlarını görünce yüzüne zoraki bir gülümseme yerleştirmeye çabaladı. Levent karısının sarıldığı kişinin abisi olduğunu bildiği halde içinde büyüyen ve kendisini rahatsız eden hislerle başa çıkmaya çalışıyordu. Saniyeler sonra Beliz kendini toparlaması gerektiğinin farkında olarak güçlükle kendine geldi. Abisinin kollarından çıkmadan başını biraz geriye attı ve abisiyle göz göze geldi.
"Seni öyle birden görünce çok özlediğimi farkettim yakışıklım."
Kaan kardeşinin sözleriyle içinin rahatladığı hissetmişti çünkü Beliz onun zayıf noktasıydı ve kardeşi için yapabileceği şeylerin bir sınırı yoktu.
"Karşıma geçip 'abi ben aşık oldum' deyip hemen nikah masasına oturacak kadar büyüyen kardeşim, şimdi karşımda ağlıyor. Bak sen cimcimeye. " Derken sesindeki muzip ton açıkça belliydi. Levent ise daha fazla dayanamayarak karısını Kaan'ın kolları arasından çekip kendi kolları arasına aldı. Kendisinden beklenmeyecek derecede şefkatli bir şekilde karısının yanaklarını elleriyle sildi. Beliz kocasından beklemediği bu hareket karşısında şaşkınlıktan put gibi kalakaldı.
"Karımın sulu gözlü hali bile çok güzelmiş." dedi. Levent'in dudaklarından dökülen bu cümle Tuba için bedeninden elektrik geçmiş etkisi yapmıştı. Beliz'in anlattıklarından dolayı hala sinirliydi zaten ve bu cümle üstüne tuz biber ekmişti.
"Sulu gözlü hali güzel diye heran ağlaması gerekmiyor bunun farkındasın değil mi Levent?"
Tuba'nın sert bir ses tonuyla söylediği bu cümlesi ortama düşen bomba misali biranlık sessizlik oluşturdu. Böyle bir saldırıyı beklemeyen Levent gerilmişti ve kolları arasındaki karısının bedeninin de gerilmesiyle Tuba'nın herşeyi bildiğini anladı. Farkettiği diğer bir gerçeklik ise Tuba'nın bu durumu karısı gibi sakince karşılamayacağı olmuştu. Beliz içinden arka arkaya dualar ediyordu. 'Şimdi değil! Şimdi söyleyemezsin Tuba.' Ancak Tuba'nın bu cümlesi Kaan'ın kardeşine karşı olan koruma güdülerini devreye sokmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ OLMAZ
Romance"Gördüğün gibi ben seni, gerçek seni tanıyorum Levent! İnsan sevdiği kişinin herşeyine dikkat eder, özveride bulunur...... Sen beni tanımıyorsun Levent! İsmim dışında, herkesin bilebileceği basit bir kaç bilgi dışında hakkımda hiç bir şey bilmiyorsu...