Merhabalar, umarım iyisinizdir. Doğum günümü kutlayan herkese kocaman kocaman çok teşekkür ederim. Pazartesi günü benim için özel olan bir günde sizlere bir bölüm atarak sürpriz yapmak istedim. Gerçi haber vermiştim ama asıl sürpriz "Gözyaşım" a gelen özel bölümdü. Beğendiğiniz umuyorum. Yeni bölümü de umarım beğenirsiniz.
Keyifli okumalar...."ve Beliz biraz korkmuş durumda. Korumalar henüz gelmedi." Dediği an Beliz'in can hıraş çığlığı arabayı doldurdu. O an her şey nasıl olduğunu anlayamadıkları bir hızla gelişti. Savrulan araba yüzünden başını sertçe cama çarptı genç kız, Levent elindeki telefonu düşürürken karısına uzanmaya çalışıyordu. Emniyet kemerini bağlamadığı için, önce sert dönüşün etkisiyle kendi tarafındaki cama ve ardından yaşanan çarpmanın etkisiyle ön koltuğa savruldu bedeni. Kulaklarındaki karısının çığlığı bir uğultuya dönüşmeye başladı. Yanağında hissettiği sıcaklığın ne olduğunu bilecek kadar bilinci yerindeydi genç adamın. Hemen ardından duyduğu sert fren sesleri ve silah sesleriyle korumaların geldiğini anladığında az da olsa rahatlamıştı ama karısını görmeden huzuru bulamayacaktı. Kapını koluna tutunarak kendini öne çekti ve doğrulduğunda kendini zorlayarak arkaya koltuğa çevirdi bakışlarını. Dehşete düşmüş, korkmuş hatta belkide bayılmış bile olabilecek karısıyla karşılaşmayı bekliyordu. Ancak görmeyi asla tahmin etmediği bir görüntüyle karşılaştı. Beliz, gözleri kocaman açılmış bir halde elini kaldırmış ve bütün dikkatiyle kendi eline, elindeki kana bakıyordu.
"Beliz!" diye seslendi hırıltılı sesiyle ama karısından herhangi bir tepki alamadı.
"Beliz, iyi misin? Cevap ver bana." Arka arkaya konuşmasına rağmen karısından herhangi bir tepki alamamıştı. Beliz sanki bir transa girmiş gibiydi.
"Levent bey başınız kanıyor." Diyerek kolunu tutan Hakan'da görünür bir yaralanma yoktu. Leven,ona herhangi bir cevap vermeden arabadan indi. Korumalar hemen etrafını sardığında buna aldırış bile etmedi. Şuan onun için herşeyden önemli olan tek bir kişi vardı. Arka kapıyı açıp karısının yüzünü avuçları arasına aldı. Bir kaç defa daha seslendi ancak karısından hala bir tepki alamamıştı. Kaan'ın bağıran sesini duyduğunda, koltuğun arasına düşmüş olan telefonu eline aldı. Onu durumdan haberdar etmesi gerektiğinin bilincindeydi.
"Bağırıp durmayı kes Kaan. Kaza yaptık. Beliz şoka girdi, hiç bir tepki vermiyor. En yakın hastaneye götüreceğim oraya gel." Deyip telefonu kapatacağı sırada Kaan'ın kükremesini duydu.
"Lanet olsun! Yine mi kaza? Beliz'e dikkat et ben yola çıktım." Deyip kapanan telefonun ardından Levent, Kaan'ın 'yine mi?' cümlesine takılmıştı. Beliz'in daha önce kaza yapmış olma ihtimali genç adamın kanını dondurmuştu. Karısının neler yaşamış olduğuyla ilgili bilmediği bir çok şey vardı. emniyet kemerini çözüp karısını kucağına aldı. Hala yanağından süzülmekte olan kan direncini kırıyordu. Hafifçe sendeleyince korumalardan birisi Beliz'i almaya çalışmıştı ama karısını başka bir adama asla vermezdi! Korumaların geldiği arabaya binip hastaneye doğru yola çıktılar. Yol boyunca karısının yanakları okşamıştı kendisine gelmesi için ama bir sonuç elde edemedi. Kalbini sıkıştıran korkuyla dudaklarını, karısının korkudan rengi solmuş dudaklarına kapattı. Onu kendine getirebilmek için, hissettiği bütün o içini yakan duygularla öptü karısını. Saniyeler sonra Beliz'in mırıltısını duyduğunda dudaklarının temasını kesti. Karısı onun gözlerine baktığında bambaşka bir duygu geçişi gördü orada. Sanki kendisinin yanında değilde başka bir yerdeymiş gibi, başka birisine bakıyormuş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ OLMAZ
Romance"Gördüğün gibi ben seni, gerçek seni tanıyorum Levent! İnsan sevdiği kişinin herşeyine dikkat eder, özveride bulunur...... Sen beni tanımıyorsun Levent! İsmim dışında, herkesin bilebileceği basit bir kaç bilgi dışında hakkımda hiç bir şey bilmiyorsu...