Bölümlerin günleri belirsiz bir süredir farkındayım ama uzun aralar vermiyorum. İlk hikâyensen beri beni takip edenler bilir ara vermeyi sevmediğimi, şu sıralar bazı önemli işlerim var ve onun yoğunluğunu yaşıyorum. Doğal olarak bölümleri her perşembe yayımlayamıyorım ama bir haftadan uzun aralar da vermiyorum. Bir süre yoğun bir döneme gireceğim ve elimden geldiğince aldatmadan bölümleri yayımlamaya çalışacağım. Finale az bir zaman kaldı zaten. Bölümü okuyan okurlarımdan yorumlar bekliyorum. Beni yanlız bırakmayın.
Keyifli okumalar dilerim.....Evlerinde yanlızca kendilerine ayırdıkları, her günü, her saati ve her dakikası yanlızca kendileriyle dolu dolu geçen mükemmel bir üç gün geçirmişlerdi. Evlilikleri boyunca aslında en çok ihtiyaçları olan şey buydu. Yanlızca kendi kendileriyle, bütün duyguların çırılçıplak soyunup, tutku ve arzu denizinde yüzdüğü, kimi zaman sakin, kimi zaman alabora oldukları ama her anında birbirlerine sımsıkı bağlandıkları anlara ihtiyacı vardı bu iki aşığın. Çok zaman kaybetmişler, çok fazla kalp kırıklıklarıyla boğuşmuşlardı ve artık hayatlarınla aşkla geçecek dingin zamanlara ihtiyaçları vardı.
Haftanın ilk günü olan Pazartesi sabahı ikiside yataktan çıkmak istemese de, kendilerini bekleyen bir çok iş vardı. Levent karısını otele bırakırken öğle yemeğinde kendisini alacağını söylemişti. Diğer günlerin aksine bu defa öpüşe koklaşa zorlukla ayrılmıştı karısından.
(Beliz karakterimiz)Beliz odasının bulunduğu kata geldiğinde karşılaştığı diğer çalışanlarla selamlaşarak odasına yönelmişti ki tam kapının önüne geldiğinde duyduğu cümle ile irkilerek kaldı.
(Melike karakterimiz )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ OLMAZ
Romance"Gördüğün gibi ben seni, gerçek seni tanıyorum Levent! İnsan sevdiği kişinin herşeyine dikkat eder, özveride bulunur...... Sen beni tanımıyorsun Levent! İsmim dışında, herkesin bilebileceği basit bir kaç bilgi dışında hakkımda hiç bir şey bilmiyorsu...