Arkadaşlar bölüm gecikti biliyorum kusura bakmayın. Ben geçen haftadan beri hastayım. Tek değil tabi aile boyu hastayız. "Bu sıcakta nasıl hasta olursun" demeyin çünkü Türkiye sıcak olabilir ama ben Almanya'da yaşıyorum ve burası buz gibi. Neredeyse 2 haftadır kaloriferi yakıyoruz. Bazen tam iyileştin artık diyorum ama tekrarlıyor ve biliyorsunuz küçük bir oğlum var. Herşeyden ziyade onun hasta olması zaten kötü bir durum benim için, henüz 1 buçuk yaşında.
Bölüme gelirsek, bölüm normal uzunlukta olsada cidden bütün enerjimi harcayarak yazdığım ama henüz bitmemiş bir bölüm oldu. Tam anlamıyla iyileşmeden yeni bölümü yazmaya başlayabileceğimi sanmıyorum. Bu bölümü, aklınızdaki soruların cevaplandığı geçiş bölümü olarak kabul edin. Arayı uzun tutmamayı çok istiyorum ama zaman sözü veremem. Oğlum da iyileştiği an bölüm yazılacak. Ben bölümle ilgili ilerleme durumunu facebook sayfamızda paylaşacağım. Sizlerde gelirseniz çok memnun olurum.
Facebook gurubumuzun ismi :
Dilek Dmrtsch'ın Hayal Dünyası
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Keyifli okumalar dilerim...
Duyduğu bu soru, Beliz'in aklının duvarlarında oradan oraya çarpan bir çınlama hissi oluşturmuştu. Şok olmuşluğun verdiği hali, o an sanki bir darbe almış gibi, tam başının üstünde kocaman bir yük taşıyormuş ve o yük bütün bedenine büyük bir ağırlık veriyormuş gibi hissetti genç kadın. Levent'in de karısından bir farklı yoktu. Hatta bir fazla vardı ki, o da bunun bir gazeteci tarafından biliniyor olmasının vermiş olduğu sinirdi. Dişlerini sıkarak sinirli bir şekilde gazeteciye haddini bildirecekti ki, karısının elini sıkmasıyla bakışlarını ona yönlendirdi. Gözgöze geldiklerinde karısının bakışlarında ona sakinleşmesini söyleyen, kendisine güvenmesini vurgulayan kıpırtıları gördü. Beliz ise bu duyduğu şeyle aylarını geçirmiş olan biri olarak kendini daha çabuk toplamıştı. Yüzüne yerleştirdiği umursamayan bir ifade ve gülümseme maskesiyle gazeteciyi sakince cevapladı.
"Arkadaşlar nereden ne duydunuz bilmiyorum ama benim bir konferansa katılmam gerekiyordu o yüzden Amerika'ya gittim. Sonrasında da eşimle bir kaç gün tatil yaptık ve döndük. Evi terkettiğim de nereden çıktı?"
"Beliz hanım, bir kaç gündür eşiniz Levent bey ve eski nişanlısı Nevin hanımın oldukça samimi pozları basına yansıdı. Sizin de bu kaçamağı bildiğiniz ve evi terkettiğiniz dedikoduları dolaşıyor...." diye devam etmek isteyen gazeteciyi yine Beliz susturmuştu.
"Bu bahsettiğiniz resimleri görmedim. Ancak şaşırmadım da, nedeni ise o bayan eşimin eski nişanlısı ve o döneme ait resimlerin olması normal. Biz evlenirken ben eşimin geçmişiyle ilgili detayları biliyordum. Ancak o resimlerin şimdi ortaya çıkmış olması basit bir oyun, Nevin hanım daha önce de eşimle aramızın bozulması için bazı girişimlerde bulundu. Bahsettiğiniz o resimlerin de kendisi tarafından sizlere gönderildiğinden şüphem yok."
"Nevin hanımın sizi ayırmak için bu oyuna başvurduğunu mu söylüyorsunuz Beliz hanım?"
"Bunun ilk olmadığını da söylüyorum. Ayrıca iş anlaşması da nereden çıktı? Çok fazla pembe dizi izliyor olmalı bu haberi yapan arkadaşınız." Diyerek konuşmasını güzel bir gülümsemeyle noktalamıştı. Bu sırada Levent, karısından duyduğu her bir cümleyle bir yandan göğsü gururla dolsa da diğer yandan karısına yaptığı haksızlıklar aklına geliyor ve kalbi sıkışıyordu.
"Böyle basit oyunlara gelmeyin. Herkesin bir geçmişi vardır ama ben geçmişi ayağıma dolayarak hayatıma yön veren birisi değilim. Benim bütün yaşamım..." deyip konuşmasına kısa bir es vermiş ve karısının alnına minik bir öpücük bırakmıştı. Gözlerini karısının gözlerinden ayırmadan konuşmasına devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ OLMAZ
Romance"Gördüğün gibi ben seni, gerçek seni tanıyorum Levent! İnsan sevdiği kişinin herşeyine dikkat eder, özveride bulunur...... Sen beni tanımıyorsun Levent! İsmim dışında, herkesin bilebileceği basit bir kaç bilgi dışında hakkımda hiç bir şey bilmiyorsu...
