DESTEK

9.2K 626 76
                                    


Bölümü fazlasıyla geciktirdiğini biliyorum lütfen kısıra bakmayın. Bir süredir zorlu bir süreçdeyiz. Önce oğlum bir kaza geçirdi ardından eşim ve ben farklı sağlık sorunları yaşadık. Bu süreçte açıkçası bilgisayarı açmaya bile halim yoktu.  Dün gece başladım tam olarak yazmaya ve şuan bölüm bitti. Hatalarım varsa affola.
Keyifli okumalar dilerim....

"Cevap ver bana adi herif!" derken hala delirmiş gibi sert yumruklarını Levent'in yüzüne indiriyordu. Levent'ten gelmeyen tepkiler sinirlerini daha çok bozuyordu Kaan'ın.

"Karşılık ver bana! Hadi!" diye bağırdığında bileği bir başkası tarafından tutulmuştu.

"Yeter Kaan! Ne hale getirmişsin adamı, yeter bırak." Diyerek kuzenini görmek için gelmiş olan Mert araya girmişti. Kaan bu sefer Levent'in üstünden kalkarak Mert'in yakasına yapıştı.

"Yetmez! Bu karaktersiz kuzenin kardeşimi her gün mutsuz ederken, canını yakarken onu durdurmaya çalıştın mı, ha? Benim kardeşim hala bu adam yüzünden acı çekerken, ağlarken sence bunu onun yanına bırakır mıyım?" dedi. Mert, Kaan'ın haklılığını bildiği için sakin olmaya çalışarak öncelikle ellerini yakasından ayırdı ve eğilerek Levent'in kolunu tutup kaldırmaya çalıştı. Levent, bunu hakettiğini o kadar kabullenmişti ki, karşılık vermek şöyle dursun, tek kelime bile etmiyordu.

"Sakinleş biraz Kaan! Salona geçelim ve olup biteni doğru düzgün konuşalım." Demiş ve kapıyı kapatarak salona ilerlemişti. Levent'i biraz önce kalktığı koltuğa bıraktığında bakışlarını yeniden Kaan'a çevirdi. Kaan önce tereddüt etmişti ama yine de Mert'in ardından salona ilerledi.

"Beliz'in yaşadıklarını tam olarak olmasa da bir kısmını biliyorum. Ama sende şunu kabul et ki, Beliz gittikten sonra arkasında mutluluktan havalara uçan bir adam bırakmadı. Öfkende haklısın ama sağduyulu davran ve Levent'e bak! Onu daha önce böyle herşeyden vazgeçmiş olarak görmedim ben. O karısına aşık Kaan ve Beliz de ona aşık."

"Unutur. Hayatına başkası girecektir mutlaka." Diyen Kaan sinirle ellerini saçlarının arasından geçirmişti. Kardeşinin ne halde olduğunu ve Levent'i unutamayacağını biliyordu. Kardeşinin gözlerindeki acıyı görmüştü ve buna kayıtsız kalmak neredeyse imkansızdı. Yine de olan biten onca kötü şeyin bir karşılığı olmalıydı. İçten içe, kardeşi eğer geri dönmeye karar verirse buna karşı çıkmak istese de yapamayacağını biliyordu. Genç yaşında hayata küsmüş, bitmiş ve her an ağlayan bir yaşama mahkum etmek istemiyordu kardeşini ama bu adam bir dersi hakediyordu. İçinde kabaran öfkesini yenemiyordu bir türlü. O hiç bir zaman kavga eden, işleri o raddeye getiren bir adam olmamıştı ama Beliz'in anlattıklarından sonra adeta gözü dönmüştü. Öfkesinin en büyük dilimi ise kendisineydi! Nasıl olur da bütün bunları göremezdi? O kardeşiydi! Büyürken gözünün önünde olan, koruduğu, sevdiği ve bir bakışından bile içini görebildiği kardeşiydi ama bu sefer görememişti.

 Öfkesinin en büyük dilimi ise kendisineydi! Nasıl olur da bütün bunları göremezdi? O kardeşiydi! Büyürken gözünün önünde olan, koruduğu, sevdiği ve bir bakışından bile içini görebildiği kardeşiydi ama bu sefer görememişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
SENSİZ OLMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin