Herkese merhaba, geçen hafta rahatsızlığımdan dolayı bölüm atamadım kusura bakmayın. Bölümü ancak yazmaya fırsatım oldu. Tabi bölüm burada bitmiyor o yüzden 2 part olarak düşündüm. şuan son noktayı koydum ve direk yazdığım kadarını yayınlıyorum ve kesinlikle söz vermiyorum ama hafta sonuna kadar bölümün devamını yazıp yayınlamaya çalışacağım. Bölümde bazı tıbbi terimler var ve hepsinin açıklamasını parantez içerisinde yaptım ama gözümden kaçan varsa yoruma yazın bende açıklamasını yapayım. Aşağıda Tuba Daisy Greyson karakterimizin nasıl bir dövüş sergilediği ile ilgili kısa bir video var. Tabi ki bire bir hareketleri yazmadım sadece performansı hakkında bilginiz olsun diye bu videoyu paylaşıyorum ve sizi bölümle başbaşa bırakıyorum keyifli okumalar...
Sustalı Selim telefonu kapatır kapatmaz hepsi evden patlamaya hazır bomba gibi çıkmışlardı. Her birisinin aklında farklı düşünceler, farklı korkular ama tek bir çözüm vardı! Levent, karısını koruyamamanın ve nerede olduğunu, başına ne geldiğini bilememenin korkusunu yaşarken birde kendi ihmalkarlığı yüzünden Tuba'nın yaralanmış olması, genç adamı delirtiyordu. Matt, yıllardır görmezden geldiği kızın ellerinden kayıp gitmesine seyirci olurken birde onu tamamen kaybetme korkusuyla başbaşa kalmıştı. Emily'i karnında bebekleriyle düğün günlerinde trafik kazasında kaybetmenin acısını yıllarca atlatamamışken şimdide Tuba'yı kaybedemezdi! Mert güvenlik konusunda açık vermediğinden emindi ama kızların başına gelen bu duruma bir türlü açıklık getiremiyordu. Kaan ise en kötü durumda olanların başında geliyordu çünkü bir yanda annesi, diğer yanda kız kardeşi ve bir diğer tarafdan da kardeşi gibi gördüğü ve yaralandığını duyduğu Tuba! Hangisi için üzüleceğini ve panikleyeceğini şaşırmış durumdaydı. Tufan abi ise......İşte en büyük öfke ondaydı. En korkulması gereken kişi O'ydu! Adam gibi uyarısı dikkate alınmamış, sözü çiğnenmiş, hayatındaki kadın korkutulmuş ve o kadının kızı kaçırılmıştı. Üstelik de yine aileden olan bir başka masum kız yaralanmıştı.
"Bütün bunların hesabını senden sormazsam Sustalı, bende adam değilim." Diye yemin etti içinden.
Aiden otelde sıkılmış ve biraz çevreyi gezmeye karar vermişti. Hiç bilmediği bu şehirde dolaşırken Daisy'nin de kendisine eşlik etmesini istemişti ama sekreterden öğrendiğine göre şuan otelde değildi. Leo'nun da Beliz ile görüşmek için gelmesi ve bulamaması üzerine karşımışlardı. Kısa bir selamlaşmanın ve konuşmanın ardından İstanbul'u dolaşmak üzereye birlikte çıkmaya karar vermişlerdi. Otoparka girdiklerinde sessizlik içinde gümbürdeyen vurma seslerini duymuş ve sesin geldiği yöne gitmişlerdi. Yanyana park edilmiş olan iki tane Mercedes Viano minibüslerden birisinden gelen sesler üzerine camdan bakmayı denemişler ancak film kaplı camlar içerisinde ne olduğunu gizliyordu. Yine de her ihtimale karşılık tedbiri elden bırakmamak adına cama bir kaç kere parmağıyla tıklattı. Biran kesilen sesler hemen ardından daha şiddeti bir şekilde vurulma seslerine yerine bırakmıştı. Üstelik boğuk bir ses de duymasıyla durumdan şüphelenen Aiden kapıyı açmak üzere elini uzatmışken arkasından canhıraş bir şekilde inleyen motor sesleriyle duraksadı. Arkasına baktığında gelen arabalardan koşar adım bulundukları yere gelen adamları görünce kaşlarını çattı.
"Neler oluyor?" diyen Leo'ya "Göreceğiz." Diye yanıt verdi.
Arabadan, henüz durmamışken ilk inen kişiler Tufan ve Kaan olmuştu. Arabanın yanında olan adamları görmemiş bir halde elini aracın kapısına uzatan Tufan biran duraksadı. Açılan kapının ardından görecekleri , 'herşeyi yaşadım!' diyen adamı korkutmuştu. Aklı bir anda yıllar öncesine, evine geldiğinde evin salonunda kanlar içinde yatan hamile karısı ve minik kızının görüntüsüne gitti. (Tufan karakterim ilk olarak Gözyaşım adlı hikayemde oluşmuş bir karakterdir ve kendisinin hikayesine orada kısacık değinmiştik. O hikayemi okumayanlar için minik bir açıklama olsun. ) Onun duraksamasını gören Kaan'ın beklemeye sabrı yoktu. Kapıyı açtığı an gördükleri genç adamı dumura uğratmıştı. Ağızları bir bant ile kapatılmış elleri arkalarında bağlanmış annesi ve Tuba.... Annsinin gözlerinde ağlamaktan şişmiş ve korkmuş bir ifade vardı ama Tuba'nın gözleri kapalı, yan yatmış ve bulunduğu yer kanın o uğursuz kırmızı rengine bulanmıştı. Adamların hemen arkasında bulunan Aiden, Daisy'i o halde görünce olduğu yerde sendeledi. Bu görmeyi beklediği en son görüntü bile değildi. Kaan'ı iterek Tuba'yı yattığı yerden kaldırmayı denedi ancak Tufan'ın kendisini omzundan tutup çekmesiyle yapamadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ OLMAZ
Romance"Gördüğün gibi ben seni, gerçek seni tanıyorum Levent! İnsan sevdiği kişinin herşeyine dikkat eder, özveride bulunur...... Sen beni tanımıyorsun Levent! İsmim dışında, herkesin bilebileceği basit bir kaç bilgi dışında hakkımda hiç bir şey bilmiyorsu...
