Bölüm 16- Zapt Edilemez Nesil

98 19 9
                                    


Dominic ani siren sesi ile uyandı. Koşarak Monica'nın laboratuvarına geldi. Kadın iki katlı cam duvarın arkasında durmuş, kafasını sağa sola vurarak dışarı çıkmaya çabalayan ghouma bakıyordu. Sürekli aldığı darbelerden dolayı kafası kanamaya başlamış, elleri ve dirsekleri morarmıştı. Dişleriyle camı ısırmaya çalışıyordu. Pençelerinden ikisi dışarı doğru fırlamış, camı kazımaya çalışırken geriye katlanmışlardı. Parmakları kan içindeydi. Yine de geçirdiği kriz duracak gibi görünmüyordu. Biraz sonra yorulunca yere yığıldı.

Dominic üzerine önlüğünü giyerken " Neden gaz ile sakinleştirmedin?" diye sordu. Monica kollarını arkada birleştirmişti. " Sürekli sakinleştirici ile uyutursam tepkilerini ölçemem. Şuna bak, kendine zarar vermesine rağmen durmadı. Tırnaklarını sökene dek tırmalamaya devam etti. Bu yedinci nesil. İçlerinde en vahşi ve fikirsiz olanı. Henüz dokuz yaşlarında, boyu 164 santim. Çok hızlı uzuyorlar ama zekaları gelişmiyor. "

Dominic cama doğru yaklaştı. Ghoum nefes nefese yerde yatıyordu, acı çektiği her halinden belliydi ve gözlerini dikip Dominic'e baktı. Ama gözlerinde hiçbir şey yoktu. Sadece biraz enerjisi olsa hiç düşünmeden tekrar cama yapışır ve adamı dişlemeye çalışırdı. " Gittikçe nesiller arası zeka seviyesi düşüyor. Çok garip, gittikçe daha da uzaklaşıyoruz..." dedi.

Biraz sonra Profesör Misha içeri giriş yaptı. " Sanırım ergen ghoumumuz uyanmış ve ortalığı birbirine katmış." Derken camın kenarına gelip yaratığın durumunu görünce kaşlarını çattı. " Çok hırpalanmış. Travma geçirip ölebilir, öylece bırakacak mısın? " diye sordu Monica'ya. 

Kadın başını iki yana salladı. "Hiçbir verim alamadım. Tepkilerinde takip edebileceğim bir bulgu yok gibi. Zeka seviyesi düştükçe daha da saldırganlaşıyor ama işin tuhafı hayvani özellikleri artacağına geriliyor." Profesör yere çömeldi ve cama hafifçe tıklatıp ghoumun dikkatini çekmeye çalıştı. " Ne demek istiyorsun?"

Monica alnını kaşıdı. " Yani genler değişerek onları daha da vahşi kılmasına rağmen, önceki nesillerin gaz yoğunluğu , iyileşme gücü ve duysal yetileri daha ileri seviyede. Nesil gittikçe güçsüzleşiyor. Bu gidişle ömürleri de kısalacak ve bir noktada nesil kendi kendini tüketecek, tabi bunun olması hayli zaman alır," dedi. 

Dominic başını hevesle salladı. " Bu duyduğum en harika haber. Her halde birkaç yüz yıl beklersek bu pislikten kurtulabiliriz." 

Profesör Misha iç çekti. " O zamana dek insanlık da yok olacaktır Dominic... Bizim sayımız onlarınkinden az, kaynaklarımız da.. " Sonra ayağa kalktı ve sedyede bağlı yatan bilinçsiz deneğin yanına geldi. " Burası ne durumda? "

Monica eline aldığı ekrandaki dökümanları inceledi. " Bilinci hala uyanmadı. Bununla ne yapacağımı bilmiyorum. En azından karnındaki benekler geçti ve metabolizması da eski haline döndü. Yaşça, diğer ghoumdan büyük olduğu için fonksiyonları daha güçlü ancak günlerdir tepkisi kesik," dedi ve önündeki cam kapağı açarak, dolaptan küçük bir tüp aldı. 

" Bu, denekten aldığım salgı ve kan örneklerinin karışımından elde edilen bir emülsiyon. Yeni neslin verdiği hasar minimum düzeyde olduğu için bunu kullanabiliriz." 

O sırada arkadaki büyük ekran açıldı ve Kirito'nun maskeli suratı ekrana geldi. Çekik gözlerini açarak suratını ekrana yakınlaştırdı. "Monica? Yine dersi unuttun, değil mi? " Kadın kaşlarını çattı. " Ah, tabi ya... Siz yokken yeni gelenlere bir de ders vermeye başlamıştım. Programım alt üst durumda..," dedi Profesöre. 

Adam gözlerini kısarak gülümsedi. " Üzgünüm, tüm yükü sana yükleyip bir süre kayboldum. Bugünün dersini benim almama izin ver. Gençlerle muhabbet etmeyi özlemişim. Biraz tekrar yapalım."

Ölü Şehrin KöpekleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin