Ölü Şehrin Köpekleri

Bölüm 35- Soğuk Duvarların Yankısı

Çöküntülerin arasına dalan Omer, Koni ve Leera rastgele koşmaya başladılar. Yer yer ay ışığı onlara rehberlik etse de, köşeyi dönüş merdivenleri tırmanmaya başladıklarında koca ve karanlık bir boşlukta kayboldular.

Omer'in elini attığı yerdeki camlar ellerini kesip, kırılıp aşağı doğru düştü. Gece görüşü sağlayacak gözlüğü yoktu adamın. Nereye gittiklerini bilmeden ayaklarının bastığı yere kendini atıp, Koni ve Leera'yı takip etmeye çalıştı. Dikkatli olmak için zamanları yoktu. Sadece ilerliyorlar ve arkalarından binaya doluşan yaratıklardan uzaklaşmaya çalışıyorlardı.

Bir çeşit oyun ve eğlence binasında yönlerini aramaktaydılar. Boş koridorlar içinde esen titrek rüzgarla birlikte uğultular ve hırıltı yankıları takip ediyordu onları. Ayaklarının altında ezilen moloz ve cam parçaları çok ses yapıyordu. Koşmaya devam etmekten başka şansları da yoktu.

Bir sürü koridor vardı. Çok karmaşık ve yıkılarak çarpılmış alanlardan geçtiler. Eski bir sanal gerçeklik salonu içindeki oyun loblarının arasında koşmaya devam ettiler ancak önlerine doğru birkaç ghoum atlayınca panik başladı.

Omer, düşmanı savuşturmak için kendini silindirik odacığın arkasına doğru attı ama önüne doğru devrilen plaka yüzünden dümdüz koşmak zorunda kaldı. Koni ve Leera'yı gözden kaybetmiş, farklı bir koridorun içinde bulmuştu kendini.

Bir şeylerin devrilmesiyle ghoumlar o tarafa toplaşınca, Leera ve Koni aksi yöne doğru koşup, devre dışı asansörlerin olduğu koridora attılar kendilerini. Leera panik yapıp merdivenlere doğru koştu ancak adımını attığı yerle birlikte aşağı düştü. Yan yatarak devrilen merdiven basamakları üzerinde koşarak kendini bir alt katın koridoruna savurdu ve peşindeki iki ghoumdan koşarak kaçmaya devam etti.

Yıkıntıların altındaki boşluktan kayıp, kendini bulduğu ilk delikten içeri bıraktı. Ghoumlar da alttan geçip, pençeleriyle etrafı yıkmak ve Leera'yı takip etmekten vaz geçmiyorlardı.

Üst koridorda dümdüz koşan Koni, ortadaki boşluğun ucundan atlayıp, karşıya kıç üstü düşünce yerde bir defa yuvarlandı ve ayağa kalkarak koşmaya devam etti. Önünde kaçabileceği başka yer olmadığını fark edince kendini çökmüş camdan dışarı savurup, duvarın kenarından tutundu.

Peşinden atlayan ghoumlar neye uğradıklarını şaşırıp, binadan aşağı düştüler. Kendini alttaki pencereye doğru bırakıp, boşluktan içeri alt kata indi Koni. İçeri atlayınca, binanın sol kanadı gıcırdadı ve titreyerek yavaşça bir kademe daha çöktü aşağı doğru.

Koni koşmaya devam etti. Sesleri takip edip, Leera ve peşindeki ghoumları bulunca dört ayak üzerinde, devrik stantları ve çöküntüleri arşınlayıp, sağa sola zıpladı vahşi bir hayvan gibi.

Leera koşarken üzerine doğru atlayan ghoum, kadın köşeyi dönünce hızını alamayıp debelenerek yuvarlandı ama düştüğü yerden elini savurup, kadının bacağına pençelerini dolamayı başardı. Dengesini kaybeden Leera yüz üstü yere kapaklandı.

Tek hamlede, can havliyle sırt üstü dönen Leera bacaklarını yerde itiştirerek ghoumdan uzaklaşmaya çalıştı ama çenesini yere vurup sersemleyen ghoum salyalarını Leera'ya saçarak bir kez daha ayakkabısından tutup kendine doğru çekti.

Leera çığlıklar atarken, Koni diğer ghoumun kafasını kolonlara vurarak gözlerinin fırlamasına sebep olmuştu. Tüm enerjisini bacaklarına yükleyip, kaslarının en gergin noktasına ulaşınca tüm ağırlığını ghoumun üzerine bindirip, sırtına doğru atladı ve onu yere mıhladıktan sonra dirseğiyle kafatasına hızla vurdu. Sonra yumruğunu sıkıp, bir kuvvet daha indirdi tepesine.