Bölüm 25- Yarım Asır

77 15 9
                                    

-Elli-altı yıl önce-


Etrafta koşar adımlarla yürüyen beyaz önlüklü adamlar ve kadınlar vardı. Ana laboratuvarın içine girme izni olan yedi kişi içeride, diğerlerinden soyutlanmış bir şekilde çalışıyordu. Projenin başkanı Sivon Matthias önündeki ekranda belli bir noktaya dokununca, masanın ortasında pek çok dosya ve sanal doküman ardı ardına açıldı. Veriler arasında işe yarar olanlardan birine uzandı ve dosya içeriğini büyüttü. Dosyanın üzerinde Genetic Hyper-abrasion/00/ Unidentified Metamorphosis (Genetik Hiper-aşınma/00/Tanımlanamayan Başkalaşım) yazıyordu; kısaca GH00UM.

Alt alta sıralanmış bilgiler ve simülasyonlar arasında parmaklarını kaydırıp, aradığı listeye ulaştı. Listedeki denek bilgilerini açtı. Başlık: Kelebek. Ona bu adı veren kendisiydi. Titizlikle gözlemlediği denek, dış dünyada cirit atan ilk dönüşenler tarafından zehirlenmiş ve tesise iki yıl önce getirilmiş bir insandı. Geçen iki yıllık süre zarfında ortalığa sızan gizli bilgiler sonucunda genetiğiyle oynanan deneklere Ghoum diye seslenilmeye başlanılmış ve buna çoktan alışılmıştı.

Matthias'ın bilgilerini incelediği bu zehirlenmiş insana Kelebek deme sebebi ise artık insani düşüncelerinin kıstırılıp, vücudunun ve zihinsel faaliyetlerinin genetik olarak değişime zorlanması ancak zehrin çarpık yapısındaki başarısız gen başkalaşımının insan kodlamasına ve kromozomlarına henüz uyum sağlayamamış bir başarısızlık ürünü olmasından dolayı, bu mutasyonu tamamlayamamasıydı.

Sonuç olarak iki yıl önce tesise getirilen bu kişi ancak sürekli uyutulup, tüm fonksiyonları dondurularak kontrol altında tutuluyordu. İnsan olamayan, ancak başka bir şeye de dönüşemeyen; tıpkı kozasına sıkışmış bir kelebek gibi...

Profesör Matthias koyu kahverengi gözlerini şöyle bir ovuşturup, gözlüğünü düzeltti ve düşünmeye devam etti. "Anne olanın cesedinden elde ettiğimiz DNA çalışmaları ne durumda?" diye sordu.

Kroft sakallarını kaşıyarak, yayıldığı sandalyede bir ileri bir geri yaylanarak " Doğrusu iyi bir sürpriz çıkmasını umuyorum. Bir şey yakalamış olabiliriz. Öncelikle ilk dönüşenler üzerinde denemeyi planlıyorum," dedi omuzlarını sallayıp.

Profesör Matthias, bu adamın gevşek hareketlerinden nefret ederdi ama projelerini en iyi şekilde asiste edebilecek zeka ve yeteneğe sahip kişi de yine bu salaş heriften başkası değildi.

Kafasını hafiften sallayıp, onay verdiğini belli etti. " Elimizde kaç tane ilk dönüşen var?" dedi. " Dışarıdaki ilk dönüşenlerin pek çoğunu avladıklarını sanıyorum. Bunlar son şansımız olabilir." Kroft kafasını kaşıdı. " Şu lanet yerde tıkılı kaldık, duyduğuma göre dışarısı tam bir cehenneme dönmüş. İlk dönüşenlerin zehirlediği bir sürüsü dışarıda cirit atıyor. Resmen üremeye bile başladılar.Her hangi bir tanesini yakala- " Profesör Matthias söze karıştı. " Olmaz! Bize ilk dönüşenler lazım. Yaratıkların geninden üremiş olanlar bir işimize yaramaz," dedi.

Kroft oturduğu yerden yavaşça kalktı. "Vuaaahh... tam bir baş belası. Şu değerli kelebeğinin de ne kadar işe yarayacağını merak ediyorum." Ellerini, önlüğünün cebine atıp, otomatik kapıdan çıktı.

İlk dönüşenler; yani genetik olarak değiştirilmiş olanların zehri çok kuvvetliydi. Bu zehir, insan beynine nüfus ederek tüm vücuda yayılıyor ve yavaşça etki ederek fonksiyonları ters yönde tetikliyordu. Bu aşamada etkilenmiş bir kişi direkt olarak beyinden hasar aldığı için dönüşü olmayan, yarım ve tuhaf bir mutasyon evresine giriyordu.

Ancak Kelebek henüz zehrin ilk aşamasındayken tesise getirilmiş, beyni yapay bir uykuya geçirilerek başkalaşım süreci dondurulmuş olduğu için, ellerindeki tek işe yarar örnekti. Matthias derin düşüncelere daldı. Son araştırmanın ilk aşaması için Kroft' tan haber beklemek dışında yapabileceği bir şey yoktu.

Ölü Şehrin KöpekleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin