Bölüm 27- Yeni başlangıçların anahtarı

231 18 23
                                    

Müzik: Radical Face - The Mute


**

Omzumda hissettiğim baskıyla gözlerimi araladım. Nerede olduğumu bir süre algılamaya çalıştıktan sonra masada uyayakaldığımı anladım. Bana yemek getiren adam ve kadınlar karşımda dikeliyorlardı. Onların bıkkın ve sabırsız bakışlarının eşliğinde dengesiz biçimde ayaklandım. Dışarıda hava aydınlanmak üzereydi. Bir kaç saattir uyuyor olmalıydım. Adam kalktığım sandalyeyi de ters çevirip kapıya kadınların yanına yöneldi.

"Artık kapatmamız gerekiyor küçük hanım."

Kapının dışında bekleyen iki kadından kısa boylu olanı kollarını kavuşturmuş sinirli bakışlarıyla beni uzun süre rahatsız etmemesi için uyku mahmurluğunu üzerimden atmaya çalıştım.

"Borcum ne kadardı?" diye sorduğumda adamın tek derdi bir an önce evine gitmek olduğu belliydi. Bir an için düşünüp "10 ral" dedi kadınların bıkkınlığından ona da bulaşmış olmalıydı.

Hangi paraya güvenerek böyle bir soru sormuştum ki? Başımdan dökülen kaynar sular telaşımı kat kat arttırıyordu. Elimi istemsizce üzerimdeki ceketin cebine attığımda elime geçen kağıt paralardan üzerinde 10 sayısını gördüğümü adama hızla uzatıp kendimi dışarı attım. Kadınların yüzüne bakmamaya gayret göstererek boş caddeden karşıya geçtim. Biraz önce ayrıldığım parka doğru yürümeye başladım. Bir kaç saat bile oturmuş bile olsam garip bir tanıdıklık hissediyordum.

Yakınlarda gördüğüm bir banka oturup sabah esintisinin yüzüme çarpmasına ve karışmış saçlarımı dağıtmasına izin verdim. Yorgun bedenim beni her an yarı yolda bırakıp yığılacakmış gibi hissediyordum. Ceketin cebine elimi daldırıp kağıt ve cep telefonunu aldım. 

Reklam kağıdına yazılmış yazıyı bir kaç kez okuyup cebime attım tekrar. Cep telefonunun tuşlarına rastgele basmaya başladığımda karşıma rehber çıktı. Bir çok isim ve bir çok sayı geçtim. Mesajlara girdim. Daha sonra yaptığımdan fazlasıyla utanç duyarak telefonu da cebime koydum.

Vakit geçsin istiyordum. İnsanlar sokaklara dökülsün. Binlerce insan geçsin yanımdan. İnsan selinin arasında kaybolayım. Çünkü ancak böyle zavallılığım görülmeyebilirdi. Belki kendim bile unutabilirdim. Bedenimi biraz kaydırdım bankta. Göz kapaklarım artık uzun ve aralıksız bir uykuya hazırlanmak istiyordu. Nathan'ın beni arıyor olmasını ümit ediyor muydum bilmiyordum. Fakat bulması için ona şans diliyordum. 

Belki de umurunda bile değildim. Şuan hayatını garanti altına aldığı için arkadaşlarıyla büyük bir kutlama yapıyordu. Bu fikir zihnimde kötü huylu bir tümör gibi yayılıp beni ele geçirirken uykuya teslim oldum.

**

Yanımda bağrışan çocukların gürültüsü kulaklarımda patlarken gözlerimi araladım. Güneş etrafı çevreleyen ağaçların arasından bedenimi zevkle kavuruyordu. Kalın ceketin içinde sıcaktan baştan aşağıya ter içindeydim.

Çocuklara anlamsız gözlerle bakarken görüntümden mi yoksa aniden uyanmamdan mı ayırt edemediğim bir sebepten sus pus olup bir kaç adım gerilediler. Hepsi alınlarına yapışmış saçlarıyla,renkli tişörtleriyle,kızarmış yanaklarıyla yaşlarının hakkını fazlasıyla veriyordu. Onları görünce kendi küçüklüğümden kardeşimin doğumuna kadar geçen bir çok anı gözümün önünde yıldırım gibi çaktı. Fakat çocukların yanımdan hızla uzaklaşmasıyla tekrar "kendi" dünyama döndüm. Ne geçmişe ne geleceğe tutunabiliyordum. İki yokluğun arasında umarsızca çalkalıyordu hayat beni.

Oturduğum yerde doğruldum. Arkamda kalan caddeden arabalar gürültüyle geçiyor,ara sıra trafik sıkışıyor insanlar kornalara çekinmeden basıyorlardı. Yalnızca etrafı inceliyordum.

Yıldız MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin