Çete 2 || Küllerinden Doğuş

Bölüm 33

-1 Hafta Sonra-

Her gün Prison'dan birilerini yakalayıp öldürüyordum. En son Niall ve Louis'in kaza yapmasına neden olan piçlere işkence etmiştim. Geriye kalanlarının nefeslerini, tek kurşunla sonlandırmıştım. Annem her ne kadar insanları öldürmemin, beni eski halime çevireceğini savunsa da Zayn ve Harry ona bu konuda uzun bir konuşma yapmışlardı. Eski Allison olmazsa Prison'u alt edemeyeceğimizi, o Allison'un hiç gitmediğini ve içimde tuttuğumu anlatmışlardı. İkisi, daha doğrusu çocukların hepsi bana çok fazla inanıyorlardı. Eski halime dönmemi istiyorlardı fakat sinir krizleri de beraberinde geleceği için kesinlikle istemiyordum.

1 haftadır Zayn ile aynı ortamlara girmekten kaçınıyordum. Gözlerine baktığım anda eriyip gidiyordum ki bu hiç iyi bir şey değildi. Zaten genel olarak Peter'ın yeni barında dj'lik yapıyordum. Müzik kafa dağıtmama yardımcı oluyordu. Josh yine etrafımda dönmeye başlamıştı ve Prison'u alt ettikten sonra onu da öldürmeyi planlıyordum. Tabi herkes onun gayri meçhul bir şekilde öldüğünü zannedecekti.

Günler öncesinde Tad'in odasından şüpheli olarak gördüğüm şeylere bakmaya karar verdim. Koliyi karıştırırken elime gelen ilk şeyi çıkarttım. Deri kaplamalı defteri alıp metalik kilidini açtım. Garipti ki, defter değildi. Defter görünümlü kutuydu. İçerisindeki patikleri elime alıp baktım. Krem, beyaz patiklere bakarken ister istemez gülümsemiştim. Bu patikler sanırım Tyler'ındı. Patikleri tahta masaya bırakıp kutunun içerisindeki katlanmış kâğıdı elime aldım. Kâğıdı açarak yazan şeyleri okumaya başladım.

"Seni biraz olsun tanıyorsam, bu kutuyu da kâğıdı da ele almışsındır All"

Bu sözünü okurken ister istemez gülmüştüm. Tad beni çok çok iyi tanıyordu. Dengem bozukken bile ne yapabileceğime dair seçenekleri vardı. Ve şimdi beni en iyi tanıyan insan yanımda değildi. Kafamı iki yana sallayıp kendime gelebilmek için silkelendim.

"Tahmin ediyorum ki, ben şu an yanında değilim. Hatta yanına gelebilecek durumda da değilim. Düşmanların göründükleri gibi değiller Allison. Çok dikkatli olmak zorundasınız. Tyler ve Tina, yılan gibilerdir. Tina'yı tanıma hikâyemi sana hiç anlatmadım. O CİA'da ajandı, bilgisayar işlerini ve geriye kalan bütün işleri çok iyi bilir. Elinde bir koz var ve bunu en iyi zamanda, en iyi yerde sana söyleyeceğine eminim.

Bunu senin yüzüne söylemek isterdim ama Zayn'le boşanmanızdan sonra buraya gelmeyeceğini bana açık bir dille defalarca söyledin. Bende defalarca üsteledim gelmen için. Ama gelmedin kızım. Bana kızma lütfen, çok istedim ama bana izin vermedin.

Allison...

Senin biri kız, biri erkek ikiz kardeşlerin var, evlat."

Cümleyi defalarca kez okumama rağmen yanlış okumadığımı fark ettim. Beynime kurşun yemiş gibi bakıyordum kâğıda. Benim... Kardeşlerim mi vardı? Ama bu nasıl olur? O şerefsiz öldü.

"Tina ile ben onların yerini bilen tek kişilerdik. Yerlerinin değişmeyeceğini adım gibi biliyorum çünkü onlar senden biraz farklı. Baban ölmeden önce aynı kendisi gibi Dna'sı değişik birisiyle birlikte olmuş. Onunda etkileri kardeşlerine eklenmiş. Sen düşünce gücünle insanları hipnotize edebiliyorsun. Onlar ise, düşünce gücüyle eşyaları bile hareket ettirebiliyor. Çok güçlü ve çok tehlikeliler kızım. Başka bir sürü özellikleri var. Normal insanlardan çok daha hızlı hareket edebiliyorlar, insan sesinlerini çok kolay taklit edebiliyorlar.

Adreslerini aşağıya yazacağım ama kendilerine kimseyi yaklaştırmıyorlar. Prison'da onlara bu nedenle ulaşamadı. Küçücük bedenlerinde çok büyük bir güç saklıyorlar. Ve bazen bu güçlerle baş edemiyorlar. Onların bir yol göstericisine ihtiyaçları var, bu yollardan geçmiş bir akıl hocasına ihtiyaçları var.