Bölüm 37

521 48 26
                                    

Yeni Hikayem PERİCULUM'a bakarsanız sevinirim :) 

Zayn ve Klaus yanımızda kalmak istedikleri halde onları göndermiştim. Çocuklarla yalnız konuşmam gerekiyordu. Karşılarındaki krem rengi koltuğa oturup öne doğru eğildim ve kollarımı dizlerime dayayıp ellerimi birleştirdim.

İkisi de her hareketimi dikkatle izliyordu. Derin bir nefes alıp yüzlerine baktım. Bakışları aynı benim gibiydi. İnsanın içini okuyor gibi bakıyorlardı. "Hoş buldum Alexia" Dediğimde suratına soğuk bir gülüş yayıldı. "Bizi buraya getirme sebebin ne? Yoksa savaşında bizi yanına kullanmak mı istiyorsun?" Diye soran Logan'a döndü bakışlarım. Bunu düşüneceklerini zaten biliyordum fakat buraya geldiklerine göre onların niyeti savaşa katılmak değil, beni tanımaktı.

"Hayır, bu savaşa asla katılmayacaksınız" Otoriter sesime karşılık ikisi de bir süre duraksadılar. "Buna sen karışamazsın" Diyen Alexia'ya baktım. "Karışırım küçük bayan. Beni tanımıyorsun henüz erken konuşma" Onlar ne olursa olsun benim kardeşlerimdi ve yumuşak davransam beni asla takmazlardı. Bunu kendimden gayet iyi biliyordum.

"Tanımak da istemiyorum zaten" Dese de henüz küçük olduğu için duygularını gizleyememiş, sesi ve bakışları bunun aksini istediğini belirtmişti. "Peki, bizden ne istiyorsun?" Logan'a döndüm tekrardan. Alexia'ya göre daha ılımlı yaklaşıyordu bu duruma. Anlaşılan o ki, Logan beni daha çok merak ediyordu.

"Güvende olduğunuzu bilmek istiyorum çocuklar. Sizin geçeceğiniz yollardan oldukça zorlanarak geçtim. Şu anda olduğunuz gibi kalacağınızı mı zannediyorsunuz?" Sözlerim ikisinin de ilgisini çekmiş olacak ki kaşları çatılmıştı.

"O ne demek?" Diye sordu bu seferde. "Sinir krizleri geçirebilirsiniz. Gücünüz içinize sığmayacak duruma gelecek bazı dönemlerde. Sizin sezgileriniz benimkilerden daha güçlü çünkü benim annemin genetiğinde her hangi bir bozukluk yoktu. Fakat sizin annenizde var. Bu yüzden daha ağır geçirebilirsiniz bu dönemleri" Konuşurken ikisinde gezdirmiştim bakışlarımı. Alexia lafımın sonunda alayla gülmüştü.

"Yardımına ihtiyacımız yok. Bu zamana kadar yoktun bundan sonrada olmayabilirsin. Bir şey kaybedeceğimizi zannetmiyorum" Gülerek başımı aşağı eğdikten sonra kaldırıp gözlerine baktım. Gülüşüm silinmişti ve suratım şu anda kesinlikle tehlikeli olduğunu belirtiyordu.

"Çok şey kaybedersiniz. Bana da yardım eden birisi vardı ve o olmasaydı ben şu an burada olmazdım. Bundan önce yanınızda olmamama gelirsek, sizden haberim yoktu. 6 sene önce tek derdim babamız olacak o şerefsizi bana yaşattıkları için öldürmekti" Logan'ın gözleri büyümüştü bu sözümden sonra.

"Onu sen mi öldürdün?" Başımı iki yana salladım. "Ben öldürmedim. Annem öldürdü. Her neyse, o öldükten sonra hayatım tamamen boka sardı. Toparlandım, evlendim. Sonra yine bok çukuruna düştüm, ayrıldık eşimle. 3 sene boyunca buradan uzak kaldım. Ve sonunda, beni yetiştiren kişinin... Ölümüyle geri geldim. Onun sayesinde öğrendim varlığınızı"

"Katil misin peki?" Diye sordu Logan çekinen bir sesle. Bu hali beni güldürse de alacağı cevaptan korktuğunun farkındaydım. "Evet" Dedim oldukça düz bir ses ile. "Kaç kişiyi öldürdün?" Omuzlarımı silkip ellerimi birbirinden ayırdım ve iki yana doğru kaldırdım 'bilmiyorum' dercesine.

"Polis nasıl yakalamadı seni?" Diye sordu Alexia. İnanmamış gibi duruyordu. "Yakaladılar birçok kez. Ama hepsinden hipnotize etme özelliğim sayesinde kurtuldum" Buna şaşırmışlardı. Demek ki onlarda hipnotize yeteneği yoktu.

"Hipnotize derken?" Logan'a bakıp gülümsedim. "İstediğim kişiye, istediğim şeyi yaptırabiliyorum" Alexia kaşlarını yukarı kaldırıp güldü, alay edercesine. "Sen şimdi biz seni istemezsek, bizi de hipnotize edersin" Dudaklarımı büzüp yukarı kaldırdım ve düşünüyormuş gibi yaptım. Bu hareketim onları tedirgin etmişti.

Çete 2 || Küllerinden DoğuşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin