Bölüm-9

317 38 1
                                    

Dersin bitmesine yakın, arkalardan tam anlaşılmayan bir ses duyuldu.
"Allah-u Ekber" "Allah-u Ekber"

Hoca bu sefer tekrar dersini bölmek zorunda kalmıştı.
- Niçin ders yapmayalım diye bu kadar çaba harcıyorsunuz? Telefonlarınızın sesini kapatın!

Bu sefer özür dileyen Akif'ti. Sesinin ayarı çok yüksek olmadığı için ne olduğu anlaşılmamıştı. Ancak şimdiye kadar her zaman derslerde telefonunun sesini kapatmıştı. Nasıl bir dalgınlık vardı üzerinde de böyle bir hata etmişti? Tüm sınıfın dikkatini dağıtmasına sebep olmuştu ve hocadan ikaz almıştı.
"Yakışmıyor Akif sana, kimsenin hakkına girmemelisin." dedi içinden.

Aklına bir an Devrim geldi. Bir saat  bile daha olmamıştı "cahil filozof" dediğinden bu yana. Sahi kime demişti onu? Nasıl bu kadar derin düşüncelere dalmıştı ki duygularını kontrol edememişti? Duyguları..? Büyük ihtimalle yine çok kızgındı. Listeyi parmaklarında buruşturarak hızlıca alması apaçık sinirlendiğini göstermiyor muydu?

Gözlerinin yeşil olduğunu da bugün farketmişti. Sanki daha önceden yakından tanıyordu da...Kaç yıldır beraber okuduğu sınıf arkadaşıydı. Kendi lisanıyla anlaşabileceği birisiydi. Ama hakkında sadece bildiği bataklığa doğru giden bir çift Zümrüt Göz...

Bir an içi acıdı. Nasıl bunca zaman İslam'la ilgili tek bir doğru şey öğrenmemişti? İnsanlara Yaradan ömürleri boyunca hidayete ermeleri için bazı zamanlar kapılar açarmış. Hiç açılan kapıları değerlendirememiş miydi? Oysa kalbi iyilikle dolu biri olsa gerekti.

Anlaşılan bugünkü dersten bir verim alamayacaktı. Aklı Devrim'e gidip duruyordu. Şu günü hayırlısıyla bir atlatsak aklımdan da çıkar gider sonra diye düşündü.

DEVRİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin