Dün geceki eğlencede fazla alkol almasının verdiği rahatsızlıkla kendini toparlayamazken bir de 22 yıllık bildiği şeylerin tam aksini söyleyen bir mail çıkıvermişti karşısına...cümleleri yorumlamaya çalışsa da tam idrak etmekte zorlanıyordu. "Bir daha bu kadar içmeyeceğim!" dedi kesin net bir kararla. Kendine sert bir Türk kahvesi yapıp, yaktığı sigarayla tekrar Akif'ten gelen maili tekrar okumaya başladı. Dininden bahsediyordu; hoşgörüsünden, eşitlik ve adaletinden... Peki babası neden İslam'dan hiç böyle bahsetmemişti? Ona göre sert yasakları olan, kadınları eve hapseden bir dindi. Niye dini birisi bu kadar güzel anlatırken diğeri en aşağılara çekiyordu?
Kafasındaki bu karışıklığı Akif aslında çözebilirdi. Ama çocuk zaten konuşmamak için elinden geleni yaparken bir mail daha atmaya nasıl cesaret edecekti?
Atması gerekiyordu aslında...çünkü hala ödev konusunda anlaşamamışlardı. Emek hırsızı olmak istemiyordu. Mesleki hayatı için de bu dersten öğreneceği çok şey vardı.
Bu sefer biraz daha sakin halde klavyenin tuşlarında gezinmeye başladı.
"Merhaba Akif bey, öncelikle dünkü fevri çıkışımla yazdığım cümlelerimden ötürü özür dilerim. Beni küçümseyip, egonuzdan dolayı öyle davrandığınızı düşünüp çok sinirlenmiştim.
Ben annesi hristiyan olsa da müslüman bir babanın kızıyım. Ancak şimdiye kadar ikisinin de dinlerine ait beni cezbeden birşey olmadı. Hatta babamın dedikleriyle İslam hakkında böyle düşüncelere sahip oldum. Ona göre İslam; kadınları ikinci plana atan, evlere hapseden, kara kara giydirip, konuşma hakkı bile vermeyen bir dindi. Sosyalist bir adamdı. Gençliğinde de Arap özentisi yobazlarla çok uğraşmış ama bazı siyasi olaylardan ötürü ülkesini terk edip burada özgür bir hayat yaşamaya başlamıştı. İslam'dan uzaklaşarak özgürlüğe, mutluluğa ulaşmıştı yani.
Babam bu kadar sert eleştirilerle dinine yaklaşırken; sizin bu kadar bağlılığınız, kendi kariyerinizi bile riske atacak şekildeki net tavrınız birbiriyle bağdaşmayan, çok çelişkili hareketler değil mi? Acaba farklı mezheplere filan mı aitsiniz?
Ben sizinle tartışmak amacıyla bu maili yazmıyorum, kafamda oluşan zıtlıkları düzeltemiyorum.
Ancak asıl sizi tekrar rahatsız etme sebebim; beraber yapacağımız olan proje ödevi konusunda. Pekala, beraber çalışmayalım. Ancak ben emek hırsızı birisi değilim. Sizin tüm özveriyle hazırlamış olduğunuz emeğinize hazıra konamam. Ben de çalışacağım sizinle birlikte. Çizimlerimi maille, dosyayla bir şekilde size ulaştıracağım yıl içinde. Restore edeceğimiz binaya da beraber karar vereceğiz. Tüm şartım bunlar. Eğer kabul ederseniz sizin prensiplerinize, inançlarınıza uygun olarak bu seneyi tamamlayabiliriz."
