Bölüm-11

337 38 1
                                    

Akif neler olduğunu çözmeye çalışıyordu. Otobüste ne olmuştu da Devrim'in gözleri bu kadar nefret dolu hale gelivermişti?

- Ne oldu Devrim hanım? Sizi bu kadar sinirlendiren olay nedir? diye sordu.

Devrim çantasından hızlıca telefonunu çıkardı. Okuduğu haberi açıp Akif'e doğru uzatarak:

- Bakınız, dininiz nelere sebep olmuş yine! dedi, ses tonu hala yüksekti.

Akif kaşlarını hafifçe çatarak Devrim'in gösterdiği haber yazısına göz attı.

- Tüm bu halinizin sebebi medyada gördüğünüz birkaç cümle miydi? dedi Akif.

Akif'in sakinliği Devrim'i daha da kızdırmaya yetmişti.

- O birkaç cümlede ne anlatılmak istenildiğini anlayamadınız sanırım. Bir müslümanın masum insanları öldürdüğünden bahsetmişler. Ölen insanların sayısı mı az geldi!

- Devrim hanım medyada dolaşan haberlerin ne kadarı gerçeği yansıtıyor? Hem orada müslüman olduğu düşünülen diye belirtilmiş. Daha müslüman mı değil mi o bile belli değilken, bir olayı nasıl tüm ümmete, dine mal edebiliyorsunuz? Hele ki bahsettiğiniz din sevgi ve kardeşliği önemseyen bir din iken...

- Hiç mi haberleri takip etmiyorsunuz Akif bey? Sanki ilk kez böyle bir haberle karşılaşmış gibi konuşuyorsunuz.Her gün müslümanlar ya birbirini ya da diğer insanları kana bulamıyor mu?

- O insanları bizzat tanıyor musunuz peki boğazlayan, kan gölüne çeviren insanları?
Devrim başını onaylamaz bir şekilde hafifçe salladı. Akif sözlerine devam etti.

- Nereden duyup, öğreniyorsunuz olayları? Medyadan değil mi? Medyanın kimin elinde olduğunu biliyor musunuz peki? İstediğini yazıp çizse ki öyle yapıyorlar zaten nereden anlayacaksınız doğruluk payını?

Devrim kocaman gözlerini açarak Akif'i dikkatlice dinlemeye başladı. Sözlerinde haklılık payı vardı. Müslümanlarla olan biten şeyleri hep haberlerde görüp öğrenmişti. Akif'ten başka tanıdığı bir müslüman olmamıştı ki. Babası ona hiç dininden bahsetmemişti bile. İslam hakkında bildiği ne varsa medya aracılığıyla öğrenmişti.

- Siz nereden öğreniyorsunuz o zaman? Madem medya doğru söylemiyor o kan görüntüleri de mi doğru değil? Allah diye bağırarak ateş açanlar da mı uydurma?

- Dünyayı kim yönetiyor biliyor musunuz Devrim hanım? Ya da gizli dünya devleti nedir daha önce duydunuz mu?

- Nasıl yani anlayamadım? Ne alakası var şimdi?

- O kadar büyük alakası var ki. Dünyayı asıl yönetenlerdir medyanın da sahibi...Emellerine uygun şekilde tasarlarlar ve istedikleri şeye insanları kandırırlar. Bunu medyayı kullanarak yapmak o kadar kolaydır ki. Günümüzün sihiri, büyüsü de medyadır Devrim hanım, bir nevi algı manüplasyonudur. Tıpkı sizin 2 cümle haber yazısı okuduktan sonra şuan İslam'a düşman olmanız insanlar üzerinde asıl istedikleri şeydir.

Kafası iyice karışmıştı Devrim'in. İtiraz ettikçe Akif düşüncelerini daha çok kabul ettiriyordu sanki. Mimarlık yerine hukuk okusaydı ya... Çahan'dan daha iyi avukat olurdu kesin. Nasıl da inandığı davayı savunuyordu öyle? Söyledikleri ruhunun derinliklerine kadar iniyordu. Başka birşey vardı bu adamda ya da davası çok başka birşeydi. Derinliğinde kaybolup gidiyordu.

- Haklı olabilirsiniz Akif bey. Medyadaki herşeyin doğru olmadığını herkes biliyor. İstedikleri gibi haber yapıyor gazeteciler kimi zaman. Ben ölüme, şiddete, savaşa karşıyım. Nerede savaş varsa hep dinlerden kaynaklanıyor ve ben bu yüzden dinlerin insanların mutluluğu yerine onların ölümüne sebep veren sinsi planlarla oluşturulduğunu düşünüyorum. Bir tanrı varsa da şayet kandan mutlu olacağını zannetmiyorum. Varlığından emin değilim ama olsa da böyle birçok din oluşturup insanları birbirini öldürtüp ses çıkarmadan izlemezdi diye düşünüyorum.

- Eğer ki dinleri beşeri varlıklar oluşturuyorsa elbette ki kendi menfaatleri doğrultusunda temel inançlarını oluştururlar. Sizin dediğiniz gibi Rabbimiz birden çok din yaratıp insanları birbirine öldürmeye itmez. Tarih boyunca peygamberler Hakkı anlatarak yol göstermiştir. Ama zaman içinde Allah'ın dininden büyük sapmalar meydana gelmiştir. Bir oğlunun olduğuna kadar sapkın inanışlar girmiş, ırkçılığı önemsiyormuş gibi dinlere farklı ideolojiler yer etmiştir. Bu yüzden son peygamber olan Hz. Muhammed as'i İslam'ı anlatmak için göndermiş Ve bu din önceki diğer dinlerin bozulmamış hali gibi iyiliği, yardımlaşmayı, kardeşliği emretmektedir.

- Bimiyorum Akif bey. Ben bu konularda çok fazla düşünmemiştim daha önce. Düşündürülmemeye itilmiştim. Tüm kan gölü görüntülerin sebebi İslam diyip geçivermiştim. Size katılmak çok isterdim. Ama şu an beynim yeterince bulanık bir hale geldi. Yorumlayamıyorum.

Devrim sözlerini bitirirken restore edebilecekleri ilk camiyi bulmuşlardı bile. Akif'in beklediği gibi bir yer çıkmamıştı karşılarına. Küçük bir oda minaresiz, kapısı çoktan yıkılmış içeri taş, maloz yığını halindeydi.

-Sizi de buraya kadar boşa yürüttüm. Çalışabileceğimiz yapıda bir bina değilmiş maalesef. Çalışsak da ümmete faydalı hale geleceğinden emin değilim. Daha başka camiler çıkacaktır inşallah karşımıza.

Devrim boşa mı yürümüştü onca yolu bilmiyordu ama kafasında derin yollar kat etmişti. En azından artık medyanın oyuncağı olmayacağını anlamıştı. Yanındaki adama karşı hayranlık duymaya başlamıştı. Farklıydı çok farklı birisiydi bu adam, tüm kötülüklerden sıyrılmış inandığı değerler uğruna çırpınıyordu, değişik bir dünyası vardı. O dünyanın, kendi yaşadığı dünyasından bir o kadar farklı olduğunu biliyordu. Farklılığı cezbetmese de birşey onu oraya doğru sürüklüyordu. Engel olmalı mıydı yoksa sürüklenmeye kendisini izin mi vermeliydi çok da emin değildi açıkçası...

DEVRİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin