Bölüm-5

443 45 2
                                    

"Sonra düğüm düğüm bilmecelerden
Bir sabah gelecek, kardan aydınlık..."


  Akif her zaman olduğu gibi okul bitiminde hemen derneğine koşmuştu. Bugün yeni dönem çalışmalarını arkadaşlarıyla belirleyen bir toplantıları olacaktı.

Konya'da iken "milli gençlik akademisi" ni uygularlardı. Anadolu gençlik derneğine ait bu çalışmada her ay bir arkadaşını kazanmaya çalışıp, namaz kılmıyorsa namaz şuuruna eriştirmeyi, namaz kılıyor ise de daha şuurlu bir müslüman olması için çalışırlardı.
Almanya'da da Avrupa milli görüş teşkilatına bağlıydı ama bir de okuldan mısırlı Hüseyin arkadaşıyla ve türk İbrahimle kurdukları resmi olmayan derneklerinde arkadaşlarını ağırlamaktan çok mutlu oluyorlardı. Aynı çalışmayı onlarla Almanya'da da devam ettirdi. Biraz değişiklikler yaparak... Burada ki insanlar daha Allah'ı tanımıyordu, namaz kılmaya alıştırmaktan öte ilk adımları hep tanımaya, idrak ettirmeye ayırmak oldu.

Çalışmalarının ilk haftasıydı bugün.Arkadaşlarıyla bu ayın değerlendirmesini yapıp nasıl çalışacaklarını konuştular. Çok yoruluyordu bu temiz insanlar. İnsanlar davetlerini çoğu zaman geri çeviriyordu. Büyük sabırla insanları Hak yola davet etmenin ne kadar zor olduğunu burada farketmişlerdi. İslam nedir müslümanları nasıl insanlardır diye merak edip gelenler maalesef çok azdı. Bunda medyanın etkisi ise çok fazlaydı. Kim terör örgütüyse müslümanım diye geziyor, savaş olan ülkeler hep müslüman. Cihad yaptığını sanıp kafa kesen insanlar... Elbette ki bunlar dışardan İslam'a olan ilgileri kesmeye yetiyordu. Kan isteyen bir dini neden öğrenmek istesinler ki? Bu düşünceleri yıkmak fazlasıyla zordu.

Bugün de derneğe İslam'ı merak eden en azından bir kişi gelir diye düşünüyordu Akif... Fakat kendileri vardı sadece. Yüzündeki sakalları oynayarak dalıp gitti. Şurada eğlence, müzik var deseler sınıfın yarısı gelirdi. Gelin düşünelim, idrak edelim çevremizdeki olayları, tefekkür edelim anlayalım yaratıcımızın büyüklüğünü deyince kimse gelmiyordu. Kendini vebal altında hissediyordu. Evet...çalışıyordu gece gündüz ama burada Allah'ı anlatması gerektiği çok kişi vardı, ulaşamadığı çok kişi...nasıl yapacaktı, nasıl sağlayacaktı?

-Akif hadi dağılalım kardeşim, sen çıkmayacak mısın?
İbrahim'in sorusuyla çıkmaz düşüncelerinden sıyrılıp, yüzüne baktı.
Bugün de bitmişti...hesap vermesi gereken bir gün daha bitmişti. Artık evine gitmeliydi.
-Tamam ben de çıkıyorum, İbrahim...dedi

Eve giderken de içindeki karışıklığı atamadı, daha ne yapması gerekirdi onu düşünüyordu.
Eve girdi, abdestin sinir hücrelerinde olan rahatlatma etkisinden yararlanmak için abdest aldı. Odasına geçip Kur'an okumaya başladı.

"Elbette zorluğun yanında kolaylık vardır. Gerçekten, zorluğun yanında bir kolaylık vardır." diye buyuruyordu Rabbi Kur'an'da.. Kitabı kapattı derin bir nefes aldı. Yüzündeki gerginliği biraz olsun atmış, hafif bir gülümseme yerleşmişti.

Annesigille konuşmak için mail kutusunu açtı. Kardeşi Zahid'den bir mail vardı bir de grup arkadaşı Devrim'den...
Bu kız yine niye mail atmış acaba diye merak edip ilk onu açtı. Yazdığı her kelimeyi okurken içi burkuldu.

Nasıl bir babaydı bu? Kızını kendi inandığı dine nefret ederek büyütmüştü. Nasıl bir zihniyetti anlayamadı. Hem Allah'a inanıyorsun hem de onu öcü, gaddar olarak görüyorsun. "Töbe estağfurullah bu nasıl bir müslüman adammış böyle! " dedi sinirle...Çok sinirlenmişti Devrim'in babasına.
"Ben burada yıllardır bir kişiye olsun ulaşayım ona Allah'ın varlığından birliğinden bahsedeyim diye uğraşırken, adam daha kendi kızını kendi dininden soğutmuş ya! "
Bir bardak soğuk su aldı. İçince biraz sakinleşti. Bugün birileri gelecek ve sordukları soruları yanıtlayacağım diye beklerken, bir maille sorular gelmişti ve de bir bayandan...konuşmaktan sakınıp , mail adresini verdiği grup arkadaşından.
Çok uygun olmasa da ona yardım etmeliydi. En azından kafasındaki soruları biraz olsun giderebilirdi.

"Hayırlı akşamlar Devrim hanım,
İslam'dan habersiz olduğunuzu bilmiyordum.

Rabbimiz Kur'an'da
"sizin için din olarak İslam'dan razı oldum" (maide,3) buyurarak İslam'ın şuan hak din olduğunu,
"Andolsun ki Resulullah sizin için Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir." (Nisa,59) buyurarak da peygamberimiz, yol göstericimiz olarak Hz.Muhammed (as) 'i göstermiştir.

İslam'ın gelmesiyle diğer semavi dinlerin artık hak yolda olmadığını anlamamız gerekir. Zaten de diğer dinlere baktığımızda çok fazla değişikliklerin olduğunu görüyoruz.
İslam'da kurallar bellidir. Dünya'nın tüm ülkelerinde haramlar aynı haram, helaller aynı helallerdir. Çünkü insanlar tarafından bozulmamış tek din İslam'dır.

Babanızın müslüman olduğunu söyleseniz de İslam'ı bilmediği çok aşikar. Kur'an'ın inen ilk ayeti "oku" olup, ağırlık olarak da ayetlerde hep düşünmeyi, tefekkür etmeyi, idrak etmeyi uyaran bir dine gerici demek çok ahmakça. Araştırmayı, çalışmayı söyleyen;yardımlaşmayı, kardeşliği vurgulayan bir din ne ırkçılıktan yanadır ne de cinsiyetçilikten...


Proje konusunda da aslında haklısınız, sizin de söz sahibi olduğunuz bir projede fikirlerinizi es geçmek zalimce olur. Ben arazi çalışması için kendimce bir kaç binadan oluşan liste hazırladım. Eğer sizin de bakmak istediğiniz varsa onları da ekleriz. Yarın matematik dersinden sonra başka bir dersim olmadığı için çıkışta bakmayı düşünüyordum. Size de uygunsa yarın üzerinde çalışacağımız binayı belirleyelim.
Rabbim hidayete ermiş kullarından eylesin... "

DEVRİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin