Bölüm-39

587 32 16
                                    

Devrim elinde tuttuğu kağıdı terleyen elleriyle ıslatmıştı. Kalbinin hızlı atışı, kağıttaki ayeti kerimeyi düşündükçe daha da hızlanıyordu. Derin derin nefes aldı.

Neydi bu? Akif evlilikle ilgili kitapları neden göndermişti? İlmihaldeki eksikliklerini tamamlaması için yardım ettiğini biliyordu ama bu konuda neden kitap göndermişti? Düşündükçe daha çok terliyordu.

Devrim bir süredir odasından çıkmayınca Fatıma teyze onu merak edip kapısını tıklattı. Ağlamaklı bir sesle  Devrim "Buyur Fatıma teyze" dedi.
Telaşlıca içeri giren Fatıma teyze Devrim'i gözlerinden dökülen yaşlarını silerken gördü.

-Hayırdır kızım ne oldu?  neden ağlıyorsun?
Bir yandan Devrim'i sıvazlarken bir yandan gözlerini kurulamaya çalışıyordu.

Devrim yutkunarak nefes almaya çalıştı.
Sonra hala elinde tuttuğu notu Fatıma teyzeye uzattı.
Fatıma teyze yıpranmış, birazda ıslanmış olan notu aldı ve okumaya başladı.

Gözleri güzel bir haber almış gibi ışıldamaya başladı.

-Kızım Allah aşkına sen bunun için mi ağlıyorsun? Ben de kötü birşey oldu sandım. Yüreğime iniyordu.
-Fatıma teyze ayeti kerimenin neyle ilgili olduğunu biliyorsun.
-Elbette.. bunda anlamayacak ne var? Akif seninle bir yuva kurmak istiyor. Sana da bunu böyle iletmek istemiş. Zaten ilk bana danıştı. O kadar sevindim ki.. sizler benim öz çocuğum gibi oldunuz. Sizin yuva kurmanızı gönülden isterim.

-Fatıma teyze nasıl onaylarsın? Başta Akif nasıl böyle birşey düşünmüş?
Devrim'in gözlerinden tekrar yaşlar akmaya başladı.
-Evlenmenizde mani olan şey nedir kızım? Ben gönlün var sanmıştım. Yanlış mı yorumlamışım?

Devrim gözlerini aşağıya indirdi. Yutkundu. Donuk bir sesiyle;
-Ben öyle bir insanı nasıl hak ederim Fatıma teyze? Benim nasıl biri olduğumu, beni benden daha çok tanıyan birisine ben nasıl eş olayım? Böyle temiz, edepli, ahlaklı bir insana kendisi gibi temiz biri denk değil midir, ben nasıl onun dengi olabilirim bu halimle?

Devrim sözlerini zorla bitirerek tekrar ağlamaya başlamıştı. Fatıma teyze durumu şimdi idrak edebilmişti. Devrim'e şefkatle baktı. Şu an hem kendisinden hemde Akif'ten belki de daha temizdi. İslamiyet'le eski günahlarını geride bırakmıştı ama kendini rahatsız hissetmesi, pişmanlık duyması gayet normaldi.

-Canım kızım..sen şu an tertemizsin inşaallah. Rabbim şehadetinle seni günahlarından arındırdı. Sana tertemiz bir sayfa verdi. Eski hataların geride kaldı. Akif de bunun bilincinde birisi.

-Fatıma teyze yine de sen söyler misin Akif'e böyle bir şey düşünmediğimi. Kendisine hayırlı bir eş ve evlilik nasip etsin Rabbimiz.
-Yapma kızım.. O seni çok seviyor. Tek şartı Müslüman olmandı.  O da oldu çok şükür. Seninle evlenmek, eşin olmak istiyor.

Fatıma teyze ısrar etmesinin pek bir faydasının olacağını düşünmüyordu. Onu odasında yalnız bırakmanın iyi geleceğini düşündü.

Akif ise gözü saatte bir haber gelir mi diye evde dolanıp duruyordu. Arkadaşları bu duruma anlam veremese de onun bir derdi olduğu aşikardı. Saat epey geç olmuştu. Ne Devrim'den ne de Fatıma teyzeden bir haber gelmişti.
Devrim kitaplarından bir anlam çıkarmamış olabilir miydi? Böyle bir ihtimal de yok değildi aslında..

O gece uyuyamadı. Düşünmekten.. ihtimaller ne de çoktu, kafasındaki soruların cevaplarını da bulamıyordu. Devrim'le konuşsa ne diyecekti? Belki de anladı ve cevabı hayırdı. Onu eş olarak istemiyordu. Güzel bir hanımdı elbet isteyeni, talibi olacaktı. Hem kıza onca kabalık yapmıştı. Kendini yanlış tanıtmıştı.

Sabahı zor etmişti. Bir yatağında bir odasında dolanarak geceyi tüketmişti. Dua ediyordu.. Devrim'le bir yuva kurabilmek için. Onun gönlünü kazanabilmek için...

Hazırlandı.. okula gitmek için evden çıktı. Merdivenlerden inerken Devrimlerin kapısında takıldı. Adım atamadı. Öğrenmek istiyordu. Ürkekçe kapıyı tıklattı. Devrim kapıyı açarsa ne diyecekti hiç bir fikri yoktu. Ama bu merakı herşeye galip geliyordu.
Kapıyı Fatıma teyze açtı. Akif kısa bir sürede olsa biraz rahatladı. Nefes aldı. Sonra;
-Selamün aleyküm Fatıma teyze hayırlı sabahlar.. Ben seni bu saatte rahatsız ettim ama içim içimi yedi. Evde duramadım. Bir haber, bir umut için kapına geldim. Devrim anlamadı mı? Seninle bu konuyu konuştu mu?

Fatıma teyzenin yüzü durgunlaştı. Boğazını temizledi. Akif'in sırtını sıvazlayarak..

-Sen öz oğlum gibisin. Bir evlilik yapacağın zaman sana kefilim. Devrim de kızım gibi oldu. Kendi canımdan biri gibi görüyorum. Lakin Devrim'in çok daha farklı sıkıntıları var. Senin eşin olmaya kendini layık görmüyor.

Akif duraksadı. Kaşlarını kaldırdı. Eliyle kafasını kaşıyarak;
-Nasıl yani? Bu ne demek 'layık olmak'?Ben kimim ki kendini bana layık görmüyor?

-Oğlum ben de dün konuştum onunla ama dediğim gibi. Benim eski halimi biliyor. Ben onun yüzüne nasıl bakarım diyor. Olmaz diyor. Ağladı tüm gece boyunca. Ben de çok üstüne varmak istemedim.

-Beni gözünde çok büyütmüş. Sıradan bir insanım. Allah rızasını kazanmaya çalışıyorum. Benim kimseyi yargılamaya hakkım yok ki. Hem geçmişte kaldı eski hayatı. Şimdi tertemiz birisi oldu Allah'ın izniyle.

-Biliyorum oğlum. İnşaallah Rabbim eski hatalarını affetti. O affettiyse bizim onu yargılamaya hakkımız yok dediğin gibi. Sen çok olgun birisin. Onun eski hatalarını ileride yüzüne vurmayacağını biliyorum. Biraz sabret. Kendine geldiğinde ben onu karşıma alıp konuşacağım.

-Allah razı olsun senden Fatıma teyze. Ben onunla temiz bir yuva kurmak istiyorum. Sevgisini ve güvenini kazanmak için elimden geleni yapmaya hazırım. Haydi Allah'a emanet ol. Senden haber bekliyor olacağım.

-İnşaallah evladım. Hakkında hayırlısı olsun.

Akif durumu öğrenebilmişti artık. Devrim'in böyle birşey düşünebileceği aklına hiç gelmemişti. Evet Devrim eskiden bir Müslüman hanımefendiye yakışmayacak şeyler yapmıştı. Çoğuna gözüyle de şahit olmuştu. Ama eski hayatı geride kalmıştı artık. Temiz bir Devrimdi. Müslümandı artık. Hemde onu çok seviyordu. Eşi olup bir ömür onunla yaşamayı ne kadar çok istiyordu..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 25, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DEVRİM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin