YAZ KAMPI

Bölüm 16

Derin'den

Ayağıma ve koluma soğuk hava değince ürperdim ve gözlerimi açtım.Bana bakan Demir'le karşılaştığımda ellerimi boynuna sardım."Uyu" dedi Demir."Uyandığımda tekrar uyuyamam çoğunlukla" dedim."Bu arada biz nereye geldik" diye sordum.Çünkü bizim eve gitmediğimiz belli."Bizim eve" dedi.Nasıl yaa."Nasıl yani" diye sordum.Ailesiyle kaldığı eve getirmemiştir her halde."Yankıyla bizim evimize" dedi bizim kısmını bastırarak."Hııı" diyip "Beni indirsene" dedim çünkü 10 dakikadır kucağındayım ve çocuk ölücek."Rahatım ben zaten küçücük bişeysin" dedi.Evet,44 kilo olarak küçücük bişeyim."Öyle deme be" dedim.Yani kim kendine küçücük denmesini isterki."Küçük" dedi.Kaşlarımı çatıp elimi boynun'dan çekip koluna vurdum.Yuh ama yani oğlum senin kastan başka bişeyin yokmu yaf."Yuh ama" dedim içimdeki düşünceleri dışarı vurarak.Kahka attığında içime sıcak bişeyler aktı sanki.

Evin kapısını zor bela açıp içeri girdik ve beni en sonunda yere bıraktı."Sonunda" dedim ve salondan içeri girdim.Salon benim odam gibi siyah ağırlıklı düzenlenmişti.Aklıma gelen şeyle Demire dönüp "Beril nerde" diye cırladım.Elleriyle kulaklarını kapatıp "Bi cırlama kızım" dedi."Ya tamam tamam nerde Beril" diye sorumu yeniledim."Yankıy'la beraber arabadalar" dedi.Bir dakika benmi çok fesatım yoksa...Demire yüz ifademden anlamış olmalı ki "Kızım sen ne kadar fesat düşünüyorsun" dedi."Ya ne biliyim arabada diyince.Hem ne işleri var arabada" dediğimde Beril ve Yankı girdi içeri."Uyuyorduk ve Demire bey bize ellemeyip seni kaldırmış" dedi."Hııı" dedim aklımdaki o pis düşünceler giderken.Beril "Sen ne düşündün allah aşkına" dedi.Ben susunca anlamış olmalı ki gözleri boyoz gibi oldu ve "Yok artık" dedi.Dudağımı ısırıp kafamı aşşağı eydim.Ah benim aptal kafam Beril daha ilk öpücüğü dışında bekaretin bile vermedi ve ben böyle bişey düşündüm.Gelin öldürün beni ya.Demir elini dudağıma koyup dudağıma yaptığım işkenceyi sona erdirdi ve kulağıma eyilip "Yapma şöyle" dedi.Allah allah ya sanane çocuk sanane.Tabi ben bunu dıştan söylemeye cesaretim yok.

"Saat 6 oldu ve biz 5 saate yakındır uyuyoruz. Şimdi şimdi ne yapıcaz"diye sordu Yankı. "Ben bilmem" dedim. "Benim bir fikrim var.Biz Derinle nerdeyse her gün bu saatler'de kalkıp yürürüz."dedi."Yani" diye sordu öküz Demir. "Yanisi yürüyüşe gidiyoruz.Hadi kalkın giyinin" dedim. Kafalarını olumlu anlamda sallayıp merdivenlere yöneldiler.Aklıma gelen şeyle "Biz nerde giyinicez" diye sordum.Demir "Merdivenleri çıkınca karşı kapı tuvalet orda giyinin ama istersen benim odamda'da giyine bilirsin" diyip göz kırptı.Gözlerimi devirip "Sen sevgilini odanda giydir" diyip merdivenlere yöneldim ve merdivenin yanında duran valizimi alıp yukarı çıkmaya başladım.Son merdiveni çıktığımda Yankı kulağıma "İyi koydun" dedi.Bende one eyilip "Ne sandın gülüm" diyip güldüm.Tuvaletin kapısını açtığımda Yankı "Yürüme be Derin " diye bağırdı.Gülüp kapıyı kapattım ve Beril'i bekledim.Çok geçmeden banyoya girince yüzü asıktı.Hadi bismillah."Ne oldu sana" diye sordum.Omzunu silkip "Yok bişey" dedi."Var bişey" dedim.Cevap vermiyince bavulu kurcalıyan elini tutup kendime çevirdim"Noldu" dedim.Derin bir nefes verip "Yankıyla aranda bişey varmı" diye sordu bir çırpıda.Yapay bi gülümseme sergileyip elimi anlına koydum ve "Canım sen iyimisin.Ateşinde yok ama.Mal yok tabi" dedim ve bavulumu alıp bangonun üstüne koydum."Ya ne biliyim,arada fısıldaşmalar,gülmeler,el şakaları falan" dediğinde ona bakmadan "Deli deli konuşma Beril." dedim ve bavulumdan spor ten rengi akletimi çıkardım ve altıma kahve rengi dizimin biraz üstünde biten taytımı giydim.Ayakkabı olarakta kahve rengi ve ten rengini desenli bir spor ayakkabımı giydim.Saçlarımıda güzelce tarayıp sıkıca yukardann at kuyruğu yaptım.İşim bittiğinde Beril'e baktım.O da pembe spor akletini giymiş ve üstüne beyaz üstünde pembe yazısı olan uzun askılı tişort giymiş.Altına'da yine pembe bileğinde biten bir tayt giymiş.Ayağınada beyaz spor ayakkabılarını giyip saçı zaten kısa olduğu için salık bırakmış