En yakın arkadaşı sayesinde bir kampa giden kızın hikayesi.Başına neler gelicek habersiz.Ama ya bu masum kızımız aşık olursa.İşler karışıcak.Karşı çıkılacak ama kızımız Derin sevmekten vazgeçicekmi.Ya peki Demir,Derine karşı anı Duyguları besliye bi...
Yavaşça doğrulup etrafa baktım.Tek elimle gözümü ovuşturup kendimi tekrar yatağa bıraktım.Daha çok erkendi!.Birazdaha kıvrandım yerimde ama uyuyamayacığıma karar verip oflayarak kalktım yerimden.Birazdaha uyusam sanki unicornlar ölücek.Tamam,sustum.
Banyodan çıkıp üstümü giyindim.Demiri uyandırmaya gidicektim.Onlara gidip Annesi ve Babasıyla karşılaşmak beni ürkütsede onlara alışmalıydım.Sonuçta onlarda benim ailem sayılırdılar,artık.Bu düşünce bile gülümsememe yetti.
Gözlerimi tekrar aynadaki yansımamada gezdirdim.Göbek dekoltem vardı azıcık ama yeni yaptırdığım piercing yüzünden üstünü kapatamıyordum.Dudak büküp çantamı alıp odamdan çıktım.Annemin yanağına küçük bir öpücük koyup çıktım evden.
Derinin Giydikleri
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Derin bir nefes alıp zile bastım.Kısa bir süre sonra kapıyı Demirin babası açtı.Kocaman bir gülümseme serdim fakat o sadece itici bir tebessüm sundu.Moralim biraz bozulsada belli etmemeye çalıştım."Günaydın Ceyhun Bey " dedim."Günaydın" diyip çekildi kapıdan.Bende daha fazla katlanamayacağım için koşarak yukarı çıktım.Kapıyı açıp içeri girdim.Yüzüme tarifi verilmeyecek bir gülümseme yayıldı.Kapıyı kapatıp kapıya yaslandım ve onu izlemeye baaşladım.
Onu sevdiğimi yeni yeni idrak ettiğim zamanlarda bunu hep yapardım.O dönemlerde çok kavga ediyorduk fakat ben hemen eriyordum.Beni bu hale nasıl getirdi,nasıl böye aşık oldum bilmiyorum ama hayatımda ki tek gerçek oydu.Dağınık saçları,hafif çatık kaşları,sarkık duran dudağı ve pürüzsüz cildi.O kadar kusursuzdu ki benim gözümde başka hiç bir varlığa değişmezdim.Bu kadar duygusal değilimdir aslında,sevmemde fakat öyle bir değiştiriyor ki sevdiğiniz adam sizi,siz bile farkında olmuyorsunuz.
Demir sanki izlendiğini hissetmiş gibi kıpırdandığında kendimi kapıdan uzaklaştırdım ve ona doğru yürümeye başladım.Yatağın kenarına oturup elimi yanağına koydum.Yavaşça okşayıp "Demir" diye seslendim kısık sesimle.Gözlerini yavaş yavaş açarken "Derin" dedi oda mayhoş sesiyle.Gülümseyip "Hayır,ben Mahmut" dedim.Demir hafif kıkırdayıp kolumu tutup yanına çekti beni.Gülümseyip çantamı yere fırlattım ve kıvrıldım hemen yanına."Yaklaşık 1 haftadır beraber uyumuyoruz" dedi şikayetçi bir sesle.Dudaklarımı sarkıtıp "Aldığımız kararlar sayesinde hep bir olay oluyor,doğru düzgün tek başımıza bile kalamıyoruz" dedim bende aynı ses tonunda."Eğer sonu ikimizin ısıtacağı bir evde bitecekse,dayana bilirim...yani galiba" dedi hafif neşeli sesiyle.Düşüncesi bile güzel gelirken "Dayanabiliriz." dedim bende.
******
Odanın kapısını açıp çıktım dışarı ve merdivenlerden indim koşarak.Son basamakta Yankıyı gördüğümde ensesine bir tane geçirip atladım aşağı."Ya Yenga" diye mızmızlanırken 'Yenga' demedine gülüp kapıya yürüdüm.Kapıyı kapatıp çıktığım'da Ceyhun Beyi görmemle ürktüm.Hafif ama yine o tiksinç gülümsemeyle bana baktı.Ben'dde yalancı bir gülüş sundum bu sefer ortaya.Bunu anlamış olmalı ki yüzünde ki o iğrenç gülümseme piç gülüşüne döndü."Günaydın tekrar ve görüşürüz" diyip yanından grçmeyi planlıyordum ama kolumdan tuttu.İlk afallasamda ilk bileğimdeki eline baktım sonra gözlerimi gözlerine çıkardım."Buyrun" dedim kaşlarımı yukarı kaldırarak."Sen Demiri seviyormusun" dedi pat diye.Kaşlarım bu sefer çatılırken kolumu çektim hızlıca elinden ve dikleştim.Tam ağzımı açıcakken dış kapının açılma sesiyle oraya döndüm.Demir kaşlarını çatmış babasına bakıyordu."Noluyor burda?" diye sordu şüpeci biçimde.Ellerimi saçlarıma daldırıp "Önemli birşey yok,hadi gidelim" diyip son kes Ceyhun beye bakıp arkamı döndüm.Demir kısa bir süre tehtitkar bir bakış atıp arkamdan geldi ve elimizi kenetledi.
