İyi Okumalar :)
Demir'den
Kalkmam gerektiğine karar verip yavaş hareketlerle kalktım yerimden.Telefonumu elime alıp bildirimlerde biraz göz geçirdikten sonra telefonu yatağa fırlatıp kalktım.Yavaş adımlarla banyoya girip işlerimi hallettim.Odama doğru yürürken aşağıdan sesler geliyordu.Yank'nın "Onların hayatını mafetme" dediğini duyduğumda ayaklarım odama giden yolu değilde merdivenlere doğru yol aldı.Merdivene oturup dinlemeye baladım."Senin hayatına karıştığım yok Yankı,Demiri koruma çabalarını bir kenara bırak artık.Asıl amacın ne? Onu söyle bana."Kaşlarım istemsiz olarak çatılırken Yankı devreye girdi."Sen hayla benim bir amacım olduğunumu düşünüyorsun? Yazık be sana.Ben burda gelmiş sana onların hayatını mafetme diyorum sen bana çıkar meselesinden bahsediyorsun.Senin gibi bir babadan zaten ne beklenir.Aa pardon sana BABA demiyorduk,diyemiyorduk." Ve ardından gelen kapı kapanma sesi.
Beril'den
Balkonda oturmuş Derine gelinlik modeli bakarken aşağıdan gelen sert kapı çarpma sesiyle gözüm Demirlerin evine kaydı.Yankı saçlarını çekerek arabasına bindiğini gördüm.Yüz ifadesine bakıldığı zaman kızgın olduğu belliydi ama kırgınlık.Bu daha yoğundu.Balkondan hızlı bir şekilde çıkıp Yankıyı aradım.Meşkül düştüğünde hızlıca evden dışarı attım kendimi.Taksi çevirip bindim arabaya.Ezbere bildiğim adresi verdim adama.Yankının kendini kötü hissettiği zaman gittiği yer.
Derin'den
İçimde olan huzursuz hisle başladım güne.Bir kaç kere Demiri aramıştım ama açmamıştı.Onu sıkmak istemediğim için daha fazla zorlamadım ve aşağı inip kahvaltı sofrasına kuruldum.Yavaş bir şekilde yemeğimi yerken Kaya aşağıdan ayağıma vurdu.Kaşlarımı çattım ve kafamı ona çevirdim."Ne oldu" dedi ağzın kıpırdatarak.Omuz silkip izin alıp kalktım sofradan.Yakşalık 2 aydır hayatımda yaşadığım en huzursuz gündü.
Odama çıkıp Berili aradım ama oda meşkule tınca anladım birşeylerin olduğunu.Demire son bir mesaj atıp kapattım telefonu.Nasıl olsa uyandığımda yanımda uyurken görücektim onu.
****
Kafamın altında hissettiğim sertlikle açtım gözlerimi.Kafamı yavaşça kaldırıp yüzüne baktım.Bakışları bana dönünce uyumadığnı anladım."Ne zaman geldin?" diye sordum gözümü ovuştururken "1 gibi" dedi.Kafamı duvar saatine çevirdiğimde saat 6'yı gösteriyordu.Gözlerimi pörtletip "Oha" diye mırıldandım.Demir hafif kıkırdadığında ona döndüm "Uyu hadi,birazda ben izliyim seni" dedim.Yavaşça koltuk altlarımdan tutup oturur pozusyona getirdi ve kafasını bacaklarıma koydu.Yüzümde gülümseme oluşurken ellerimi saçlarına daldırdım."Ne oldu?" diye sordum."Babam" dediğinde konuyu anlayıp sustum.
Babası hakkında çok şey bilmiyordum ve bunu o istemişti.İsteseydim öğrene bilirdim ama bu ne kadar doğru olurdu burası tartışılır.
Nefes alış verişi düzene girince saçlarına öpücük kondurup onu izlemeye başladım.Bir adamın yüzü nasıl bu kadar güzel olabilirdi.Boşta olan elimle boynunda olan benine dokundum.İşte burası benimdi.Her kızdığında o benin tam yanında bir damar çıkıyordu ve o damarı görmek o kadar güzeldi ki..Gerçi sevene herşey güzel.
Beril'den
Telefonumu komidine bırakıp olanları düşünmeye başladım.Oraya gittiğimde içen bir Yankı karşılamıştı beni.Gözleri dolu dolu bakıyordu ve seven biri için o gözler o kadar iç acıtıcıdır ki o an kendinizi öldüresiniz gelir.Özellikle buna sebep olanları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ KAMPI
Teen FictionEn yakın arkadaşı sayesinde bir kampa giden kızın hikayesi.Başına neler gelicek habersiz.Ama ya bu masum kızımız aşık olursa.İşler karışıcak.Karşı çıkılacak ama kızımız Derin sevmekten vazgeçicekmi.Ya peki Demir,Derine karşı anı Duyguları besliye bi...