M.P.♥18

4.6K 279 30
                                    


♛ ♛ ♛ ♛ ♛

Şu okulu yıksalar falan aslında fena olmaz.

♛ ♛ ♛ ♛ ♛

Kral bana hala dik dik bakarken ne diyeceğimi düşünüyordum.

'Kızınız bir kaç günlüğüne benim evimdeydi' gibi bir şey dersem direk beni buraya gömerdi. Çığlık'ın yardım etmesi için ona baktım. O ise omuz silkti.

Sarp arkadan geldi ve ''Ur-...'' diyerek yanımıza geldi ama kralı görünce durdu. İdil'de aynı şekilde geldi ve ikisi felç geçirir gibi kıpırdamadan krala bakmaya başladılar. Ben kesinlikle ölecektim. O kesin. Ya idam ederdi, ya da... İdam ederdi.

''Çığlık? Kaç gündür eve gelmiyorsun farkında mısın?'' diye bağırdı kral ve ikimize sinirle baktı. Sertçe yutkundum ve diyeceğim şeyi düşündüm. Ne denir ki bu durumda?

''Kaç gündür arıyorum sizi.'' diyerek kollarını göğsünde birleştirdi. ''Benimle geliyorsunuz.'' Korkmaya başladım. Öldürür müydü? Kesinlikle, bin kere evet.

♛ ♛ ♛ ♛ ♛

''Bak Uray. Şurasını da yap.''

Homurdanarak kraliçenin gösterdiği yeri de sildim. Evet, kral bütün sarayı temizlememizi söylemişti. Ve saray çok büyük! En azından 4 kişiydik. Ben, Çığlık, Sarp, İdil. Hepimize bu cezayı vermişti kral. Kraliçe de bize sırıtarak bakıyordu.

Çığlık hayattan bezmiş şekilde camları siliyordu, ben homurdanarak yerleri siliyordum, Sarp cılkını çıkarırcasına kralın bilerek döktüğü ketçap lekesini halıdan siliyordu, İdil ise her yerdeki tozları alıyordu.

İşimiz baya uzun sürecekti. Tam 1 saattir temizliyoruz ve kral hala devam etmemizi istiyor. Saat neredeyse 12 olacak ve bizim yaptığımıza bak. Normal bir baba bu saatte uyumamızı söylerdi.

''Pişt.'' diyerek seslendi bana Çığlık. Ona döndüm ve ne var dercesine başımı salladım.

''Ben sıkıldım. Ellerim kopmak üzere. Bir şey yap.'' dedi. Omuz silktim. Yapabileceğim bir şey yoktu.

''Hızlı yap. En sonunda bitecek.'' dedim ve yerleri silmeye devam ettim. Bu iş gerçekten sıkıcı olmaya başlamıştı.

♛ ♛ ♛ ♛ ♛

▪XXX▪

Görevli yemekhanedeki iki kızı da ayırdı. Birbirlerine kötü bir biçimde bakıyorlardı. Görevli ''İkiniz hücrelerinize dönüyorsunuz.'' dedi ve ikisini de yemekhaneden çıkardı.

Sanırım kızlardan birinin adı İris idi. Şu prensesi öldürmeye çalışan. Başaramamış ve hepse atılmış olmalı. Doğrusu buna nasıl cesaret ettiğini merak etmiştim. Ben buraya 5 büyücüyü öldürmekten girmiştim. Son 5 yılım kalmıştı. Buradan biriyle kaçabilirim ama kimseye güvenmiyorum.

Yemeğimi bitirdim ve kalktım. Beni hücreme geri götürdüler. Adının İris sandığım kız karşı hücredeydi. Kendi kendine söyleniyordu. Biraz yaklaşıp ne dediğini anlamaya çalıştım.

''Buradan çıkarsam o Çığlık denen prenses bozuntusunun saçlarını kopartacağım. Uray sadece benim olacak!'' diyerek elini duvara vurdu. Burası özel korumalıydı. Çıkmanın imkanı yoktu. Büyü geçirmezdi, vampirler ve kurtlar güçlerini kullanamazdı. Yani kaçma imkanı 0.

♛ ♛ ♛ ♛ ♛

''Hey.'' dedim İris'e. Beni duyunca kafasını kaldırıp baktı.

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin