M.P.♥11

6.3K 388 33
                                    


Bu bölümü yazarken biraz zorlandım. Ne yazacağımı hiç bilmiyorum öylesine yazıyorum :D Umarım kötü olmamıştır. Bazı yerlerde mantık hataları var mı bilmiyorum. Hikaye yazmayı beceremediğimi düşünüyorum. Mantık hataları olabilir. Bir ara bütün bölümleri düzenleyeceğim. O zaman o hataları düzeltirim. :)

Medyada İdil var :) Onu Ashley Benson canlandırıyor.

♛ ♛ ♛ ♛ ♛

▪URAY▪

Pekala şimdi ne yapacaktım? Çığlık saraya gidiyordu, o tamam. Ama ben İris'e ne diyeceğim?

Ofladım. Camı kapattım ve Çığlık'ın oturduğu sandalyeyi arkaya yatırdım. Gümüş zincirle elimi yaraladım ve yere attım. ''İris! Enis!'' diye bağırdım ve elimi acıyormuş gibi tuttum. İkisi hemen odaya geldiler.

İris yanıma geldi ve bana sarıldı. ''Ne oldu? Çığlık nerede?'' dedi. İç çektim. ''Kaçtı. Bana büyü yaptı. Kaçırdım onu. Özür dilerim.'' diyerek beni %92589 cehenneme götürecek bir yalan söyledim. İris dudak büzdü. ''Sorun değil Uray. Tekrar buluruz onu. İyi misin?'' İris beni gerçekten seviyordu ama maalesef ı bu kadar kötüyken ben onu sevemezdim.

''Sarp ve İdil'i nereye götürdünüz?'' dedim. Tek kaşını kaldırdı. ''Ne yapacaksın onları?'' , ''Söyle sen.'' , ''Bodrumdalar.'' Başımı salladım. ''Ben elimi temizleyeceğim.'' Doğruldum ve odadan çıktım. İkisini alıp saraya gidecektim. Umarım Çığlık'ın başına bir şey gelmemiştir.

Hızlıca merdivenlerden bodruma indim. Kapıyı sessizce açtım. 2 yatak vardı. Birinde Sarp diğerinde İdil yatıyordu.

İçeri gidip kapıyı kapattım. Hala ölüler miydi ki?

''Sarp.'' diye fısıldayıp yanına gittim. Kıpırdamıyordu. Sıçtım işte. İkisi uyanmazsa ben bunları nasıl dışarı çıkaracağım?

Sarp'ı dürtükledim. ''Hey. Geri zekalı?'' Kıpırdamadı yine. Onu nasıl uyandırabilirdim. Ofladım.

''Sarp sana diyorum.'' Onu iyice salladım. ''Lan piç. Uyan.'' Daha fazla salladım. ''Uyansana.'' Kafasına vurdum. ''Uyan lan.'' Son çare ayaklarından tutup yataktan düşürdüm. Pat diye yerle öpüştü.

Kafasını kaldırıp etrafına bakındı. Sonunda!

Yanına eğildim ve saçlarından tutarak kendime baktırdım. ''İyi uyudun mu?'' Saçını bıraktım ve ayağa kalktım. O da hızla kalktı ve gözlerini ovuşturdu. ''Neredeyim ben?'' Göz devirdim. ''Cehennemin dibinde.''

Bana baktı. Sonra arkamda kalan İdil'e. ''Şu kız kim?'' dedi. Gülümsedim yapmacık olarak. ''Eben?'' Abartı bir şekilde göz devirdi.

''Kim bu kız? Neden onunla gölde konuşuyordun?'' dedi.

Tek kaşımı kaldırdım. Beni izlediklerine inanamıyorum! Tamam, inanıyorum. İmanlı boy'um ben. İnanıyorum tabii.

''Adı İdil. Uçurumda oturuyordum ve-...''

''Uçurum mu?!''

''Yok dedem.''

Göz devirdi.

''Otururken yanıma geldi. Bizde konuştuk biraz işte. Onun şey hastalığı varmış...''

Bana gözlerini büyüterek baktı.

''Ciddi misin?''

''Hayır Uray'ım.''

Öğürür gibi sesler yaptı.

''Ben ölmemiş miydim peki?''

''Bunu sonra konuşamaz mıyız? Hemen ışınlanma büyüsü yapta çıkalım. Yoksa-...''

MELEZ PRENSESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin