Seni Aradım -Tamamlandı-

9.Geçmiş

Pars alaycı bakışlarını karşısındaki kadına odakladı. Zekası gözlerinden okunuyordu. "Onun da bir yolunu bulurum." dedi eğlenerek.

Ayana kaşlarını kaldırdı emin olmak için. Bu adamın gözleri... belki de yakından o kadar da korkutucu değildi. Gözlerine odaklanınca acı kahve gözlerin insanı büyüleyecek kadar güzel olduğunu düşünmeden edemedi.

"Öyleyse dostluk bağı kurmamız gerek." dedi neşeyle. Pars'ın şaşkın bakışlarına aldırmadan Ayana onu kolundan çekip dans pistine sürükledi.

Pars'ın bakışlarına aldırmadan Ayana dans ederken Pars öylece yerinde kalakalmıştı. Ayana bakışlarını ona odakladı. "Sorun ne?" diye fısıldadı.

"Dans etmeyi bilmiyorum."

"Uyum sağla." diye fısıldadı Ayana.

Pars uyum sağlamak adına bir şey yapmayınca Ayana minik bir reveranstan sonra pistten ayrıldı. Hatta pistten ayrılmakla kalmayıp salonu terk etti.

***

Ayana gidince pistte öylece yalnız kalmıştı. Bu ülkede ne kadar yabancı olduğunu bir kere daha hatırlatmış oldu bu olay. Yavaş adımlarla İzgi'nin yanına geldi. Kendini küçük duruma düşmüş hissediyordu. Yabancı olduğu için dikkat çektiği yetmiyormuş gibi kraliçeyle dansa kalkıp dans etmeyen adam olarak anılacaktı.

İzgi omzuna elini koyup "Bizim dansımızı bilmediğini düşünemedi." diye açıkladı.

Pars başını sallamakla yetindi. Cevap vermek istemiyordu. "Odama gitsem iyi olacak." dedi sonunda. Pars odadan çıkarken İzgi de peşinden gitti. "Neden bu kadar sinirlendiğini anlamıyorum."

Pars yanan gözlerle ona döndü. "O şımarık arkadaşın alay etmek için beni insanların arasına sürükleyip bir de herkesin içinde öylece bırakıp gitti."

"Dans etmediğini bilemezdi değil mi?" diye Ayana'yı savunma ihtiyacı hissetti İzgi. Neden ikisi de insanları anlamak yerine yargılamayı seçen insanlardandı ki?

"Beni öylece sürükleyip sonra ben suçluymuşum gibi gitmesi benim suçum mu?" diye homurdandı.

"Hayır değil." Sesiyle ikisi de sese döndü. Ayana yavaş adımlarla yanlarına geldi. Bakışlarını Pars'a çevirdi. "Size bunu sormayacak kadar aceleci davrandığım için utandım." derken sesi olabildiğince kısık çıkıyordu.

İzgi neşeli bir tavırla "Yanlış anlaşılma düzeldiğine göre bu gerginlik bitebilir mi artık?" diyerek ortamı yumuşatmaya çalıştı.

Ayana gözlerini karşısındaki adamın gözlerine çevirdi. Gülümseyerek "Ne dersiniz?" diye sordu.

Pars başını salladığında Ayana gülümsedi. "Öyleyse iyi akşamlar." diyerek odasına doğru yürümeye devam etti.

İzgi bir süre Ayana'yı izleyen Pars'ı izledi. Sonra gülerek "Ayana'nın bu özelliği ünlüdür."

Pars uykudan uyanırmış gibi arkadaşına bakıp "Ne?" dedi.

"Ayana diyorum, insanları etkilemekte üstüne yoktur."

Pars şaşkın bir şekilde başını kaşıdı. "Ne saçmalıyorsun? Hadi gidelim." diyerek o da kendi odasına doğru ilerledi. İzgi ise Parsın arkasından gitmekle salona geri dönmek arasında gidip geliyordu şimdi.

Pars nasılsa gelip gelmediğini umursamıyordu. Salona geri döndü. Belen ve o adam yine yan yanaydı. Bu kızın onu deli etmek için büyük bir çaba sarf ettiğini düşünmeden edemedi. Belen kahkaha atarak o adama baktığında İzgi yumruklarını sıktı.