Hiç yanlış olduğunu bile bile hata yaptığınız oldu mu? Hata olduğunu geri dönüşü olmadığını kendinizi durdurmanız gerektiğini bilirsiniz ama aklınızın söyledikleri işe yaramaz olur. Kalbiniz yapma diye bağırır beyniniz ona itaat etmeniz için baskı kurar ama siz sadece nefsinizi dinlersiniz. Tıpkı şuan benim yaptığım gibi. Yıllarımı geçmişimden kurtulmaya adadım ben. Size fakir edebiyatı yapıp iyi bir insan olmak için çok çabaladım demeyeceğim. Konumuz bu değildi.
Konu söke söke hayatımdan çıkardığım herkesin bir bir geri dönmesiydi. Önce Anıl, ki bundan hiç şikayetçi değildim. Sonra Faruk, Gizem derken esas kişi Sevgi. Kabuslarıma giren bu yüzü unutup anneme verdiğim sözü tutmak için çok çabaladım ben. Ama şimdi burada oturmuş intikam almaya çalışıyordum. Ölmeden önce bana annemin yazdığı mektubu unuttum. Sadece sevdiğim adamın babası ile sarmaş dolaş olan düşmanımı alt etmek istiyordum . Biliyorum bu iş büyürse babamda işin içine girecekti. İşler karışıcak parazit gibi yakama yapışıp hayat enerjimi emiceklerdi. Yinede duramıyor, kendimi durduramıyordum.
"Demek ki Anıl'ın tanıştıracağı o kız sendin."
"Evet efendim." Gözlerim Sevgi'ye odaklıydı. Karşımda işkence çekiyordu. Ağzımdan çıkabilecek küçük bir kelimenin onu darmadağın etmesinden ürküyordum. Tıpkı üzerimde gelinlik benim kıvrandığım gibi. Bildiğiniz ecel terleri döküyordu Ne yemek yiyebiliyor ne masayı terk edebiliyordu. Bahse girerim şuan kalbi ağrıyor nefes almak ona zor geliyordu. Çaresizliği bana o kadar iyi öğretti ki? Kaderinizin birinin elinde olduğunu bilmek o kişinin sizinle oynadığını bilmek yinede gülümsemeye çalışmak.
"Sevgi'nin neyi oluyorsun?"
"Biricik kız kardeşi değil mi ablacım. " İçtiği bir yudum su boğazına takıldı Karşımda kıpkırmızı kesilmiş halde öksürdü."Birbirimizi çok severiz. Özellikle de sblam beni çok sever. Di mi?" Ben Anıl'ın babası ile konuştukça Sevgi'nin durumu kötüye gidiyordu. "Dikkat et. Boğulacaksın. "
İçimden içtiğin su değil kezzap olsun diye geçirdim lakin dışım sevimli sevimli sırıtıyordu. Ona tahammül etmek o kadar zorduki. Onu onun oyunuyla yenmeliyim derken gittikçe kendimden tiksiniyordum. Bu hiç hoş değildi Katlanamıyordum. Görüyorum karşımda korkudan titriyordu. Mutlu olmam gerekiyordu ama kalbim zerre mutlu hissetmiyordu
"Anıl'ın neyi oluyorsun?"
"İ-iş arkadaşılar ."
Tedirgin bir şekilde konuştu. Dakikalardır tek kelime etmezken ona attığım onca lafta sadece ter dökerken müdahale ettiği tek şeyin Anıl ile ilişkim olması çıldırmama neden olmuştu.
Başımı Anıl'a döndürüp ona baktım. Biliyorum masumdu, Sevgi'nin nasıl bir insan olduğunu bilmiyordu. Biliyorum beni seviyordu . Biliyorum şuan Sevgi'nin burada olmasının tek nedeni babalarımızın ortaklığıydı. Şuan iş görüşmesindeydiler. Baş başa romantik bir yerde basmadım. Aldatılmadım. Yinede yüzüm asılıyordu.
Kaldıramıyordum. Sevgi'nin Anıl'ı benden söküp aldığı gerçeği. Anıl'ın onun omzunda ağladığı gerçeği. Aradan geçen onca zamanda biz birer yabancı olurken onların yakın iki arkadaş olduğunu bilmek ağır geliyordu.
"Sadece iş arkadaşı değiliz." Gözlerim Anıl'a odaklıydı. Ne diyeceğimi merak ediyordu. "Biz sevgiliyiz. " Söylediklerim Anıl'ın kaşlarının çatılmasına yüzünün düşmesine neden oldu . Ne yani Sevgi'nin yanında aramızda bir şeyler olduğunu söyledim diye mi huysuzlandı?
"Öyle mi?"
"Evet efendim." Bakışlarımı kızgın Anıl'dan kaçırıp babasına baktım. Bir kez daha bakarsam Anıl'a birkez daha görürsem kızgın olduğunu şu masanın üstünden Sevgi'ye atlayabilirdim.
![](https://img.wattpad.com/cover/69941798-288-k981466.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)
RomanceBabasının inadına üvey kardeşiyle küçük bir iddia uğruna okuldaki garsonu kendine aşık etmeye karar verdiğinde pişman değildi Ela. Yada o kişinin duygularıyla oynayıp işi nikah masasına kadar uzattığında da. Asla aşka inanmamış yaptıklarında kendini...