Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)

75. Bölüm Diren Anıl!

"Ben anlamadım bizim buraya gelmemiz neden bu kadar uzun sürdü?"

Yol boyunca bakışlarını benden kaçırmak için çırpınan Anıl şimdide oyalanmak için ahşap kapının kulpunu bulmuştu. Bir saat süren eve geliş yolunu almamız üç saat sürmüştü. Üstelik tam eve vardığımız an markete uğramamız gerektiği aklına gelmiş birkez daha eve yanaşmadan evden beni uzaklaştırmıştı.

"Artık içeri girebilirmiyim? "

Geniş cüssesi ile kapının önünde dikiliyor,bildiğiniz içeri girememe engel oluyordu. Tavırları gizem kokuyordu. Şüphe doluydu ve ensemde ki şeytanın sinsi fısıltılarının yükselmesine neden oluyordu.

"Anıl!"

Bu sefer komut verdiğim köpiş Bahadır değil , sevgilimdi. Elimle yana çekilmesini işaret etmiş bakışlarımla uslu çocuk olmasını komutlamıştım . Sabahki tavrım ile aynı olsada manzara farklıydı Aradaki büyük detay Bahadır'ın donuk kişiliği Anıl'ın sevimliliğiydi.

Dudakları aşağı doğru kıvrıldı omuzları düşmüş yüzü asılmıştı. Üzgün mızmız yüzü o kadar sevimli duruyordu ki yavaşça yana çekilip başını öne eğdi. Elimle yüzünü sıkmak yanaklarından makas almak istiyordum. O derece tatlı duruyordu.

Ben kapıyı açıp içeri girdiğimde o kapının yanındaki duvara oturmuş hatta bildiğiniz yığılmış mızmızlanıyordu.

"Neyi görmemden korkuyorki bu adam bu kadar?"

Hızlı adamlarla içeri adımladım. Öyleki elimdeki anahtarı yere düşürmüştüm. Adımlarım tökezleyerek salona geçtim. Her seferinde artık babamın bana yaşattığı tramvayı atlattığımı söylesemde içimde biryerlerde küçücük şeylerden şüpheleneniliyor kıskanç eş adayına dönüşebiliyordum.

"Hayır her yerde olan o şeyler ne olabilir ben merak ettim." Ellerim salonun giriş kolonuna dayalı kısık gözlerle nefes nefeseyfim.

İçeri girdiğimde öyle hemen salonun ortasında masanın yada koltuğun üstünde , sehpanın altında delilimi elde etmeyi beklemesemde tertemiz bir oda ile karşılaşmayı beklemiyordum. Öyleki burnuma ulaşan oda parfümü kokusu ile şoka uğramıştım. Üstelik yerlerin yeni temizlendiği her halinden belliydi. Hala daha nemli olan parkeler muhtemelen biz market alışverişi yaparken temizlenmişti.

Delil karartmanın böylesi insanı şoka sokucak cinstensi. Küçücük markette ne alacağına bi türlü karar veremeyen sevgilimin dünya turuna çıkmışçasına vakit harcamasını şimdi anlıyordum.

"İyi de niye? "

Ben bu evi eşyasız bomboş halini görmüş kızdım. Anıl Sevgi'nin döşediği eşyaları çıkartıp birlikte evi dizayn etmeye karar verdiğinde inşaattan hallice bir haldeydi. Geçici olarak internetten aldığı eşyalarla Anıl'ın yarattığı dağınıklık ne kadar korkutucu olabilirdiki?

Ben bu evi koca bir kurban bayramı temizlenmeyecek hale getirmiş kızdım. Herşeyi kırmış darmadağın etmiştim. Mutfakta yaşadığımız domates soslu kavgamızı düşündükçe kızarıyor salondaki karmaşa yüzünden kendimden utanıyordum.

Anıl gibi düzenli titiz bir adamın, tek başına yaşayan bir adamın benden utanıcak kadar evi dağıtması mümkün değildi. Bundan emindim.

Ben küçük bir dağınıklığı abartmasını beklerken böyle büyük bir delil karartma operasyonu ile karşılaşmak... Camlar bile yeni silinmişti. Özgür'ün ailesinin zoru ile bir camı bilmem kaç saatte silen bir Ela Kaya yeni silinen camı yüz metre öteden tanırdı.

"Ela açıklayabilirim." İçeri telaşla giren Anıl'ın omuzları hala daha düşüktü. Benden bir ses alamamak dışarıda korkmasına neden olmuş olucak ki içeri girmeye karar vermişti. "Terketmiyceksin beni değil mi?"