64. Bölüm Ela'nın Speciali

11.8K 523 131
                                    


Hayatta gerçekten istediğinde hiçbirşey imkansız değildir derdi annem. Önemli olan elinden geldiğince çabalamak. Üstelik iki gönül bir olunca samanlık seyran olurmuş. Sıradan bir ağacı unutulmaz bir romantizm unsuru haline getirmek ne kadar zor olabilirdi ki?

Kaşlarım çatık elimdeki malzemeye bakınmaya devam ettim. Yaklaşık dört gündür günümün büyük bir çoğunluğunu bu şekilde geçiriyordum. "Aklıma doğru düzgün bir fikir gelmiyor." Alnımı ağacın pürüzlü yüzüne dolayıp kollarımı gövdesine sardım. Herşey mükemmel olsun istiyor lakin mükemmelliğe dair zerre bir şey düşünemiyordum.

"Bu gidişle bu ağacı adak ağacına çevirirler Ela. Demedi deme." Sanki kaybettiğim sevgilime kavuşmuş gibi kollarımı sardığım ağaçtan uzaklaşıp benle alay etmekle meşgul Özgür'e baktım. Sert bakışlarımdan ürküp asker selamına durmuş yinede bıyık altından sırıtmaya devam etmişti.

Anıl'ın evinde resmi bulduğum günden beri onun beynini yiyor çanta gibi yanımda taşıyordum. Dört gündür barı açmamış bana birkez bile bugün gelmesem olmaz mı dememişti?

Tabi bunda peşindeki alıcaklılarında payı olabilirdi.Kapatamadığı borçları yüzünden hayalet gibi yaşamaya başlamıştı.Ortamda yabancı, tehlike unsuru oluşturabilecek biri ortaya çıktığında Özgür yok oluyor, sonra olur olmaz yerlerden buradayım diye el sallıyordu. Bazen benim yanımdan dahi kayboluyordu düşünün. Alıcaklıların onu bulması imkansızdı.

Anıl'dan para almamı kabul etmemiş, kendi başının çaresine bakabileceğini söylemişti. Özgür inatçı bir kızdı. Ona kendi düşündüğü dışında bir fikri kabul ettirmek imkansız gibi birşeydi. Ona birşey olucak diye endişelenen Faruk'un borçlarını kapattığını bilse, Faruk'u bu durumdan haberdar eden kişinin ben olduğumu öğrense ne yapardı bana inanın bilmek dahi istemiyordum.

Daha borç istemeden reddedildiğini düşünen inatçı kızılımız çoktan bu işi gurur meselesi haline getirmişti. Garibim Faruk. Tefecilerden haberdar olduğunda yüzünün aldığı ifadeyi görmelydiniz? Özgür tarafından yahni yapılma ihtimalim olsa da izlemeye değer bir manzara olduğunu söyleyebilirdim.

"Gidip birşeyler mi yesek Ela ? Ben acıktım."

"Binlerce lira borcu olan biri için sencede günde iki öğün yemek yeterli değil mi Özgür?" Kısasa kısas demişler. Tek kaşım havada en küstah sırıtışlarımdan birini takındım. Borçlarının ödendiğinden habersiz Özgür dudaklarını kemirirken olmayan tehlike ile onu korkutmaya doyamıyordum. Damarıma bastıkça birilerinin geldiğini iddia ediyor, her seferinde oyuna gelen Özgür'ün korkuyla ağaçlara tırmanışını masaların altına girişini izliyordum.

" Sen bekle Ela Kaya." Kollarını öfke ile birbirine dolayıp "Hele ben şu Natasha'nın verdiği külçeyi bozduracak güvenilir bir kuyumcu bulayım, hepiniz önümde saygı duruşuna geçiceksiniz."dedi.

Güvenli kuyumcu... Lafara bakın.... "Tarihi eser olabilecek çalıntı olma ihtimali yüksek bir külçeden bahsediyoruz Özgür." Doğruları söylemekte üstüme yoktu bu gün. "Güvenilir bir kuyumcu kelimesinin bu duruma uygun olmadığını düşünüyorum. " Tüm gıcıklığım üstümde olsada beni terketmeyen canım arkadaşım Özgür'ü bu büyük başarısını kutlamak onu dostluk şovalyesi ilan etmek istiyordum. Beynimin bir yerlerinde yanan Natasha, Aybalam, kayıp çocuk, ölü polis sinyallerini duymazdan geldim. Önceliği belkide bu dünyadaki en önemli soruna vericektim. Anıl ile benim aşkımın mükemmel finali, kapanış sahnesinin etkileyiciliği, içimde bir yerlerde onu uyandırmamı bekleyen romantik yanım.

" Alıcaklılar topuklarına sıka sıka sana halay çekmeyi öğretmeden bir çare bulmak lazım Özgür. En mantıklı çözüm Anıl'dan yardım istemem." Önce eylemi yapıp sonra izin istemek tam benlik bir hareketti. Özgür'e yardım almayı kabul ettirebildiğim sürece can güvenliğim koruma altında kalıcaktı. "Eğer izin verirsen ondan yada Faruk'dan..."

Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin