Medya: Ela
"Tüm bu dosyalarda ne?"
Sekreterin önüme koyduğu onlarca dosyaya bakıp korkuyla inledim. Masamın üzerinden neredeyse taşan dosyalara yenileride eklenirken ben sinirden buklelerimi çekiştirmeye başlamıştım. Bütün stajyerler ilah patronlarıyla birlikte kutlama yemeğine giderken ben burada ceza mesaisine kalmıştım.
"Kolay gelsin."
Kolaysa başına gelsin. Halime acıdığı her halinden belli olan asistan kız kibarca odamdan çıkarken ne ara işlerin bu hale geldiğini anlamaya çalışıyordum. Ben daha Taş kalpli zübbe Ela Kaya'nın kaybını hazmedememişken fakir ama gururlu Ela'yıda toprağa vermiştim. Anıl'ın deyimiyle an itibariyle onun kölesi getir götür uşağı intikam fantazilerinin başrol oyuncusuydum.
Yere düşen klasörlerden birini açıp kucağıma koydum. Kalemlikte duran lastiklerden biri ile önüme düşen saçlarımı bağladım. Koskoca Ela Kaya toka bulamadığı için maydonoz soğan demetlemek için kullanılan lastiklerle saç bağlıyordu. Hayatım gittikçe sarpa sarıyor kokoş karakterim alımlı görüntüm uzaklardan bir yerden bana el sallıyordu. Eskiden olsa bu lastiklerin sadece banknotları destelemek için kullanıldığını iddia ederdim.
"Onlar bitince diğerlerini getireceğim."
Kapı girişinden seslenen sekretere korkuyla baktım. Farkında olmadan tuttuğum nefesimden yada hissettiğim sinirden yüzüm kıpkırmızı olmuş başım gözüm dönmeye başlamıştı.
"Eğer pes ediyorsan..."
Saçını başını yolmak istediğim kadına zorla gülümseyip " Hepsini halledeceğim." dedim. Bakışlarım arkada üzgün bir şekilde beni süzen asistan kıza değdiğinde kendime acımaya başlamıştım. Halim o kadar acınası duruyor olmalıydı ki kız her an ağlayacak gibi duruyor sonuna kadar bana acıyordu.
Az önce elime aldığım klasörü açıp üzerinde yazan tarihe baktım. "12 Mart 2007..." Elimi saçlarımın arasına geçirip sinirle çığırmaya saçlarımı çekiştirmeye başladım. "Çüş! Oldu olacak önüme milattan öncesini getirseydiniz."
Yerde incelemem ve düzenlemem için bekleyen klasörlerin üzerine boylu boyunca uzanıp iç çektim. Sinirle tepinmeye ahşap zemini yumruklamaya başlamıştım. Annem her zaman büyük konuşma derdi ya bende büyük konuşmuş burada çalışmayacağıma and içmiştim.Yere attığım darbeler ve tepinişim yüzünden dengesi bozulan masanın üzerinde ki dosyalar dolu misali üzerime yağarken ben bir hafta önce restorantta verdiğim aptal kararı sorgulamaya başlamıştım.
***** Bir hafta öncesi*****
(Medya: Ela'nın elbisesi.)"Gerçekten güzel bir mekanmış." Etrafımı incelemeyi bırakıp ortamı beğenip beğenmediğimi merak eden Faruk'a baktım. " Üstelik yemekleri de çok lezzetli gözüküyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)
RomantiekBabasının inadına üvey kardeşiyle küçük bir iddia uğruna okuldaki garsonu kendine aşık etmeye karar verdiğinde pişman değildi Ela. Yada o kişinin duygularıyla oynayıp işi nikah masasına kadar uzattığında da. Asla aşka inanmamış yaptıklarında kendini...