"Birlikte gidelim." İki kelime, sadece iki kısa kelime Anıl'ın şaşkınlıktan donup kalmasına neden olmuştu. Birkaç dakikadır tek kelime etmeden bana ve elimdeki fulara bakıyordu. Bunda bu kadar hazırlıksız yakalanıcak ne var anlamıyorum.
"Biraz daha gecikirsek korumalar bizim yerimize gidicekler Anıl."
"T-tamam." Kendine gelmeye çalışarak birkaç kelime mırıldandı. O şaşkın şaşkın bana bakarken ben gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Elimde gördüğü fular yüzünden yanakları kızarmıştı. Bir erkeğin böyle ufacık bir şey yüzünden utanması ufak çocuklar gibi kekelemeye başlaması o kadar tatlı bir görüntü ki. Hele de bu hale gelme nedeni size karşı hissettiği aşk olunca insanı bulutlarda hissettiriyor. Hiç bir yarşma hiç bir ödül bir insanı bu kadar değerli hissettiremez. Ciddi söylüyorum.
Oturduğum yerden kalkıp yanına gittim. Koluna girdiğimde ağzı açık kalmış yeniden konuşma yetisini kaybetmişti. Sanırım bizim ilişkimizin dinamiği buydu. Anı karar değişiklikleri. Bir dakika önce birbirimizden kaçıyorken diğer dakika sonra arsız aşık kesiliyorduk.
"Kararını değiştiren şey ne oldu?" Arabaya bindiğimizde kendine gelmiş konuşmaya başlamıştı. O zamana kadar ne düşündü ne taşındı bilmiyorum. Yüzünde hala daha şaşkın bir ifade vardı. Topyekün bana teslim olmak yerine hal ve hareketlerimin nedenini sorgulamaya başlamıştı. "Gitmek istemediğini söylemiştin. O kadar kesin reddettin ki! Şimdi neden gitmeye karar verdin?"
"Pes ediyorum."
"Anlamadım." Tek kaşı havada bana bakıyor dediğim şeyi kast edip etmediğimi anlamaya çalışıyordu. "Saf aşık, önce güvenlik..."Donuk bir suratla beni izleyen Anıl'a doğru eğilip emniyet kemerini çekiştirmeye başladım. Aramızdaki mesafenin kısalığı yüzünden yutkunmuş gülmeme neden olmuştu.
"Kımıldama da çabuk halledeyim. Böylesi ikimiz içinde en iyisi." Dudaklarını yalayan Anıl'ın yanağından küçük bir makas alıp kendi kemerimi taktım. Aynı tehditi usta bir şekilde tekrarlamış ona geri iade etmiştim. Benim gibi utanıp korkup sinmek yerine nefesini tutmuş dudaklarını hazırlamıştı. Çok beklersiniz küçük bey. O hatayı bu kız bir kez yapar. O kadar kolay lokma değilim.
"Kararını ne değiştirdi? Neden başta gelmek istemiyordun?"
Üzümünü ye bağını sorma demişler. Bu çocuk beni öldürücek. Ne demiştik bu ilişkide denge sağlanana kadar çabalıycaktık. Kaşlarımı çatıp Anıl'a baktım. Böyle bir soruyu ben sorsam Anıl aşırı dürüst bir cevap verir kekelememe neden olurdu. "Romantik olduğu için." Derin bir nefes alıp konuşmaya devam ettim.
"Her kızın ufak tefek aşık olduğu adamla yapmak istediği şeyler vardır." Benim gibi aşka inanmayan birinin bile böyle bir listesi vardı. Küçükken izlediğim her bir dizi her bir kitap keşke bu kız ben olsam dediğim sayısız an sunmuştu.Onların içinde en önemlilerinden biri iki sevgilinin baş başa alışverişe gitmesiydi. Neyi hoşlanıp neyi hoşlanmadığını en ice ayrıntısına kadar bilen bir adamla böyle bir şeye kalkışmak aşırı tehlikeli gelmişti. Zaten karşısında eriyip bitiyorken birde unutamayacağım reddedemeyeceğim bir koz vermek istememiştim..
"Bakma bana öyle herkesin vardır öyle bir listesi. Sevgilinle baş başa alışverişe gitmek,bütün gece yan yana uzanıp film izlemek,başbaşa tatile çıkmak yada yağmur altında öpüşmek..." Son kelimelerim Anıl'ın gülmesine neden olurken ben ellerimi yumruk yapmış kafama indirmekle meşguldüm.
"Ne yapsak..." Yüzünde sinsi bir gülücük camdan dışarı bakıp "Bu gün hava aşırı güneşli." dedi. Bana doğru yaklaşıp o etkileyici gülüşlerinden birini sundu."Favori maddem listedeki son madde olsada bugün diğer isteklerini yerine getirebilirim gibi. "Gamzelerine karşı koyamadığımı bildiği için her saniye daha tatlı gülümsüyordu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Taş Kalpli Barbie ( Tamamlandı)
RomanceBabasının inadına üvey kardeşiyle küçük bir iddia uğruna okuldaki garsonu kendine aşık etmeye karar verdiğinde pişman değildi Ela. Yada o kişinin duygularıyla oynayıp işi nikah masasına kadar uzattığında da. Asla aşka inanmamış yaptıklarında kendini...