Bölüm 9

2.2K 101 5
                                    

Bölümün kısalığı için herkesten özür dilerim. Zaten dün yayınlayacaktım ama vaktim olmadı. Neyse bölüm efsaneydi. Leon'un Hilal'i kolundan tutması falan... Her şey harikaydı. Neyse yeni bölüm belki yarın gelebilir telafi için. Keyifli okumalar...

Çaresizce başımı öne eğdim. Zordu. Zor olacaktı. Yapacak bir şey yoktu. Katlanacaktım. Ama neye katlanacağıma henüz seçmemiştim. Onsuzluğa mı, onun için savaşmaya mı?

***

Yarın sabah yollarımız ayrılıyordu. Belkide, yüzünü bir daha doğru dürüst göremeyecektim. Tanıyorum ben annemi. Hayatta dönmez bir daha o Yunan konağına. Hem o dönse bile, ben dönmezdim.  Hem zaten cephaneliklerini patlatan birini evlerine alacaklarını zannetmiyordum. 

-Neden bir şey demiyorsun, Hilal? Ne demek istediğimi anlıyorsun. Senin gibi bir kızın bunu anlamaması imkansız.

-Desem ne değişir?

-Neden bu kadar karamsarsın Hilal?

-Gerçekleri söylemek ne zamandır karamsarlık oldu?

Başa döndüğümüzü hissediyordum. İzin vermek istemiyordum lakin izin vermeliydim.

-Belkide beraber son gecemiz Hilal, ne olur benim hakkında gerçek düşüncelerini söylesen?

Sabırla ve inatla duvarlarımı yıkmaya çalışıyordu. 

-Tamam, söyleyeceğim. Bir şartım var, sen de ne düşünüyorsan açık açık söyleyeceksin.

-Hilal, ben senin gibi bir kıza göre gayet açık konuştum. Normal bir kız olsaydın tamam açıklama yapayım ama?

Damarıma basarak beni konuşturmaya çalışıyordu. Konuş diye geçirdim. Belki onu bir daha göremeyeceğim o zaman çok geç olacak ve çok pişman olacaktım.

-Tamam, anlatacağım. Biliyor musun o konağa gelince senden nefret etmiştim. Nasıl aynı evde yaşayacağım ben bu katille? Gözümde bir katildin. Bana göre Yunanlar katildir ama katil köşesinde ayrı bir yerin vardı. Ağabeyimin katili. Daha sonra balo gecesi söylediklerin çok düşündürdü beni. Hareketlerin, söylediklerin. Şımarık gibi duruyorsun ama onunla alakan bile yok. Baloda söylediklerinden sonra uzun bir süre aklımı meşgul ettin. Daha sonra hapishaneye düştüm. Tam anlamıyla düşüncelerim o zaman değişti. Hatta darağacına giderken seni düşündüm. Dedim keşke teşekkür etseydim. Katil değilsin deseydim. Diyemedim o zaman. Gerçi, şimdi diyorum ya. Benim düşüncelerim bu kadar hızlı değişmezdi Leon. Ben asla bir Yunan'a karşı bu kadar iyi düşünceler besleyemezdim. Şimdi, ağabeyimi öldüren kişiye, yanlış anlama bak katil demiyorum, neler hissediyorum...

-Neler hissediyorsun?

-Bilmiyorum, ama daha önce hiç kimseye hissetmediğim şeyler. Ve her neyse o his, olmaması gerektiğini de biliyorum. 

-Hilal, ben savaşırım senin için. 

-Benim sana bunu yapmaya hakkım yok ki.

-Hilal,bir kere dinle beni. Lütfen. Bir tamam de bana yeter ki...

Umutla bana bakıyordu. Tamam de Hilal, tamam de. 

-T-tamam. 

Başını yukarı kaldırdı. Kocaman gülümsemeyle tekrar bana döndü. Tamam demiştim ama ne olacaktı? Hiç kavuşamadan ölecek miydik?

-Hilal, bilmiyorum farkında mısın ama beni Dünya'nın en mutlu insanı ettin.

Gülümsedim. Leon bu hayatı hak etmiyordu. Belki bu saatten sonra bazı şeyleri değiştiremezdi ama...

-Hilal, uyusak. Yarın bizim için fazla heyecanlı bir gün olacak.

-Haklısın Leon.

Yatağımdan kalktı. Bende az önce neler söylediğim hakkında kendime kızmaya başladım. Sahiden neler söylemiştim ben? O aşkını ilan etmişti bende onu sevdiğimi söylemiştim. Leon bir Yunan. Asla bir geleceğimiz olamaz ki! Ben,Halit İkbal, Hasan Tahsin'in katili Yunan teğmenine mi aşık oldum? Yazılarımı okuyan insanlar ne der bu duruma? Desem, insan sevdiğini seçemez. Affederler mi beni? Af dilenecek bir şey mi yapıyorum ben? Aşık olmak, sevmek bunun af dilenecek tarafı nerede peki? Uyumalıydım. Yarın özgürlüğüme kavuşuyorum. Leon'u zihnimin gerilerine gömmeye çalışarak uykuya daldım.

***
Güneş'in yüzüme vuran ışıkları ile gözlerimi açtım. Kendimi kuş gibi hafif hissediyordum. Hem özgürlüğüme kavuşuyorum hem de... Düşündükçe utanıyorum ama Leon... Leon çoktan uyanmış benim uyanmamı bekliyormuş.

-Günaydın Hilal.

Onu bu kadar mutlu görmemiştim. Sebebi gerçekten ben miydim? Onunla gerçekçi bir dille konuşmalıydım. Tamam, bende onu seviyordum ama şu an için kavuşmamız pek mümkün değildi. Hem annem öğrense ne derdi? Hem ablam Leon'u sevmiyor muydu? Ablam beni affetmezdi. Ablam evlenecekken bile onu düşünüyorken ben bunu ablama nasıl yapacaktım? Seviyordum ben Leon'u. Nereye kadar gideceği hakkında bir fikrim yoktu ama gidecekti. Bütün bu şartlar benim onu sevdiğimi değiştirmemeliydi. Leon da beni seviyordu hem. Şu anda ne olacağının bir önemi olmamalıydı. Lakin ablam evlenene kadar uzak durmamanız  gerekiyordu. Bunu ona söylemeliydim. Biraz gerçekçi olmamız gerekiyordu.

Vatanım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin