Bölüm 5:Kurtarıcı

2.8K 111 13
                                    

Dünkü bölüm muhteşemdi. Birlikte sahneleri yoktu ama olmasına da gerek yoktu. Hatta olmaması daha iyi bile oldu. Hilal'in gerçekten aşık olduğunu fark edemezdik. Bence Leon pansumanda, Hilal ise ona kitap verdiğinde etkilenmeye başlamış. Leon'un, Eşref'e beni Hilal için mi kaçırdınız demesi evet cevabını alınca ben zaten kendim gelirdim bu entrikalara gerek yoktu der gibi gülmesi. Kurtulduğunda ilk Hilal'i sorması. Hilal içinde Leon'u düşünmesi, yazdığı yazı. Yalnız bende aşk üçgeni olmaması gerektiğini düşünüyorum. Hatta senaristler Yıldız'ı Anadolu'ya gönderip kurtulmak ister gibi halleri var. Neyse çok uzattım. Bundan sonraki Hileon karşılaşmasını merakla bekliyorum. Keyifli okumalar!



En önemli suçsuzum ama bunu söyleyemeyecek kadar da suçluyum. Sandalyenin ucuna biraz daha gidiyordum...

***

Aniden içeri Leon geliyor. Boynumdaki ipi çıkarıp beni yere indiriyor. Ağlamamak için zor duran ben, ağlamaya başlıyorum.

-Neden yapıyorsun! Annemin, babaanemin gözü önünde olmaz! Bırak beni!

Bırak beni desem de daha çok sarılıyorum. Yunan da olsa, Hasan Tahsin'in katili de olsa yaslanıyorum ona. O da sarılıyor bana.

-Hilal, bak kurtulacaksın ben inanıyorum buna.

-Hayır, anlamıyorsun. Buradan o ipe gideceğim. 

Saçlarımı okşuyor. 

-Hilal, sakin ol tamam mı özgür olarak çıkacaksın buradan. 

Kafamı hayır anlamında sallıyor, onu deli ediyordum. 

-Hem Hilal, belki bir şey olacak kurtulacaksın? Yazık olmaz mı? Daha bakacak çok hasta var, okunacak kitap, şiir ya da yazacak çok şey var. Sen ölmeyi hak etmiyorsun. 

Başımı kaldırıyorum.  Gözlerimi kaçırsam da biliyorum, tam da gözlerimin içine bakıyor. 

-Sağ ol, ben iyiyim. Bir gören olacak şimdi.

-Doğru ya.

Ayaklanıyoruz. Tam çıkacakken geri dönüyor. Tavandan urganı alıp öyle çıkıyor. 

***

 Sabah oluyor. Bitti diyorum içimden. Kalan son dakikalarımın dolmasını bekliyorum. Bir asker geliyor. Leon'a bakıyorum. Ortalarda yok. Teşekkür etmek isterdim. Ne kadar iyi bir insan olduğunu söylemek ya da desem sen katil değilsin desem... Ne der acaba hakkımda? Sadece Hilal gitmiyor buradan. Halit İkbal de gidiyor. En çok ona üzülüyorum ya zaten. Olsun, nice Halit İkballer yetişir burada. Meydana geliyoruz. Annem ağlamaya başlıyor. Babamla göz göze geliyorum. Anlamlandıramadığım bir bakış. Babaanem... Yavaşça çıkıyorum darağacına. Ölüyorum. Esir yaşayacağıma ölürüm. Vasilli emri veriyor. İp geçiriliyor boğazıma. Ah Leon, kurtarmasaydın beni diyorum. Annem görmeyecekti. Burada olsa kesin hala bir umudun olduğunu söylerdi. Lakin beni hiçbir umut kurtaramaz. Kalbimde o mumu söndüreli çok oldu benim. Bir silah sesi duyuyorum. Bir Yunan askeri geliyor. Babama ve Vasilli'ye bir haber. Vasilli'nin beti benzi atıyor. Babam bir umut bana dönüyor. 

-İnfazı durdurun! Şimdi gerçekleşmeyecek!

Vasilli'nin sesi kulaklarımı dolduruyor. Annem sevinç çığlıkları atıyor. İndiriyorlar beni. Vasilli yanıma gelip kulağıma fısıldıyor:

-Arkamdan beni takip edin.

Yürümeye başlayacakken arkasına dönüyor:

-Olası bir deliliğe kalkışmamanızı temenni ediyorum. 

Vatanım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin