Bölüm 36

846 43 2
                                    

Herkese merhaba!  Fragman hakkında bir şey söylemek istiyorum Leon'uma kıymayacaklar ama ne çekti be çocuğum... Taş olsa çatlardı. Benim bu bölümle ilgili çok hayallerim var. Hilal, Cevdet'in yanına gitse Leon'u kurtarmasını istese Cevdet artık Hilal ve Leon'un birbirini sevdiğinden emin olsa. Bakın emin olsa diyorum çünkü Yakup'a dediği sözlerden şüphelendiği belli oluyor neyse. Neyse ben yine uzatmayayım herkese keyifli okumalar...

Hilal'in kokusunu içime çektiğimde her bir hücremi dolduran huzur ile biraz daha sarhoş oldum.

***

Hilal ile ayrıldıktan sonra biraz dinlenmeye çalıştım. Bana ne olduğu hakkında kimse bir şey söylemiyordu. Daha önce de söylediğim gibi, bununla hiç ilgilenmiyorum. Burada kalmayı başarabilmiştim işte. Daha ne isteyebilirim ki?

Kapı çaldı ve içeri General Cevdet girdi. Ayağa kalkmaya çalıştım, oturmamı işaret etti.

-Daha iyi misiniz Teğmen? Ya da Leon.

Herkes bana hala askermişim gibi davranıyordu. Ben bile bazen alışamıyordum ki onlar alışsın... Gülümseyerek yanıma oturdu. Bir şeyler söyleyeceği aşikardı. Lakin, söyleyip söylememek konusunda pek emin değil gibiydi. Hilal'in gözleri de aynı General gibiydi. En sonunda söyleyeceklerinden emin olup konuştu:

-Çok mu seviyorsun onu Leon?

Sorduğu soru karşısında afalladım. Hilal ve beni bilmesine imkan yoktu. Özellikle herkes ben ve Yıldız'ı tahmin ederken General böyle bir şey tahmin edemezdi. Evet evet, kesinlikle Yıldız'dan bahsediyordu.

-B-ben Yıldız'da-

Ani bir şekilde sözümü kesti:

-Konunun Yıldız ile alakalı olmadığını ikimiz de biliyoruz Leon.

Kızardığımı hissettim. Hilal ondan bahsetmemi istemeye bilirdi ayrıca General Cevdet nasıl bir tepki verirdi onu da bilmiyordum. Safa yatmaya karar verdim:

-Kimden bahsettiğinizi anlamadım General?

İnanmamış gözlerle bana baktı.

-Kimden bahsettiğimi ikimiz de gayet iyi biliyoruz Teğmen.

Başımı hızlıca hayır anlamında salladım. Gözlerimdeki korkuyu görmüştü lakin oldukça sevecen bakıyordu. Her ne kadar sevecen baksa da, deli gibi korkuyordum.

-Benim küçük serçemden bahsettiğimi ikimiz de gayet iyi biliyoruz Teğmen.

Hilal, babasının ona küçükken serçem dediğini ağlayarak anlatmıştı. Korkarak sordum:

-Hilal mi?

Güldü.

-Onun için neler yaptığının farkındayım Leon. Ne çok şeye göz yumduğunu ya da sırf onu tutuklamamak için askerliği bıraktığını. Lakin sana bir şey söyleyeyim mi, aşk emek ister. Sen bunların hiçbirini yapmasaydın Hilal seni o halinle kabul etmezdi.

Uzun süredir tuttuğum nefesimi kesik kesik vermeye başladım. O bunları söyledikten sonra inkar edecek bir yanım kalmamıştı.

-Anlat bakalım.

-Neyi General?

-Her şeyi Teğmen, baştan sona.

Acıyla güldüm.

-Bir son yok Kumandan...

Sıkıntıyla nefes verdi.

-Bu kadar karamsar olmayın. Ha, hala bir sonun olmadığı konusunda ısrarcıysanız ala, başını anlatın.

Vatanım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin