Bölüm 33

1K 49 6
                                    

Herkese merhaba! Sizlere üzücü bir haber vermek istiyorum. Malım bahsettiğim gibi benim sınavlarım var ve çok az r süre kaldı. (Yaklaşık 10 gün) bu 10 gün içinde sadece bir ya da iki bölüm yayınlayabileceğimi üzülerek söylüyorum. Fakat sınavdan sonra bol bol sizinle olacağım zira sınavdan sonraki gün benim kurtuluş günüm olacak:) Bu süreçte kitabı bırakmazsınız umarım. Okuyan herkese çok teşekkür ederim...




Burada kalmanın bedeli tahmin ettiğinizden çok daha ağırdı. Lakin, her çıkmaz yola giden bir yol vardır. Ve ben bu çıkmaz yolun sonu neresi ise, oraya kadar gideceğim.

***
Kucağımda sessiz sessiz ağlayan Hilal'e baktım. Çok üzülüyordum. İşin kötü yanı, onu da üzüyordum. Kendimi umursamayı bırakalı çok oldu lakin onun üzülmesi beni kahrediyordu. Sanırım aşk, buydu. Onu üzmek istemiyorum ve onu üzmemek için belki çok daha kötü şeyler yol açabilirdim. Bazen keşke beni sevmeseydi diyorum. Ben onun yerine de acı çekerdim. Eğer benden nefret etseydi o zaman benim için acı çekmezdi. Saçlarını okşadım ve bana bakmasını sağladım:

-Hilal, lütfen bana bak. Sana söz veriyorum her şey iyi olacak.

-Sen oraya dönünce mi olacak bütün bunlar Leon? Anlamıyorsun değil mi, sen olmadan benim yaşamamın bir anlamı yok!

-Böyle söyleme. Bugün olmasa da yarın iyi olacak.

-Yarın iyi olacak demek dile kolay! Ben her geçen gün daha çok ölüyorum görmüyor musun?

-Ben de ölüyorum Hilal. Hiçbir şey yapmadım ben orada. Ben de sadece seni düşündüm ve çok acı çektim ve çekmeye devam ediyorum. Ben, seninle tekrar var oldum ve şimdi sensiz yaşamaya çalışıyorum ve olmuyor! Sudan çıkmış balık gibiyim, yeni yürümeyi öğrenen bir bebek. Elimden tutacak birine ihtiyacım var ve bu sensin. Bu benim için kolay mı sence?

Başını hayır anlamında salladı. Söze devam ettim:

-Şunun şurasında kaç gün buradayım, iyi şeylerden bahsedelim.

Gözlerini devirdi.

-Hadi ama Hilal illaki iyi bir şeyler olmuştur, anlatsana bana.

-İyi olanlardan ziyade olanlardan bahsedeyim sana Leon. İlk önce babam gitti, daha sonra yaşadığım topraklardan oldum ve sonra yeni taşındığım toprakları da işgal ettiler ve daha sonra şehit oldu diye gururlandığım babam, Yunan üniforması içinde geri döndü. Daha sonra asla gerçekleşmeyecek bir hayale kapıldım ve oradan oraya sürükleniyorum.

Sahiden gerçekleşmeyecek mi demişti? Bizi bu kadar imkansız mı görüyordu yani?

-Hilal hepsi kabulüm ama gerçekleşmeyecek ne demek Tanrı aşkına?

-Bak bir engeli daha hatırlattın işte. Her şey güllük gülistanlık diyelim, babaannem beni sana yar etmez. Gevura torunumu vermem ben der. Senin annen ya da baban kabul eder mi Türk bir müslüman kızıyla evlenmeni? Hele benim gibi birini?

-Hele senin gibi birini derken? Senin neyin var Hilal? Senin için bu kadar önemli mi; Türk'müş, Yunan'mış, Müslüman'mış, Hristiyan'mış...

-Benim için değil ama onlar için önemli mahalledekiler-

-Onlardan kastın gerçekten mahalledekiler mi yani? Annen desen baban desen tamam diyeceğim lakin mahalledekilen ne dediği senin için bu kadar önemli mi Hilal? Hem bir kere aşkın dili, dini, ırkı olur mu hiç? Aşk; dile, dine, ırka değil kalbe bakar Hilal. Ve o kalbi bir defa gördüyse, gözleri gözlerine değdiyse, başka hiçbir şey görmez, görmek istemez. Biz, aşkı beraber öğrenmedik mi? Bu zorlukların hepsini aşarız. Sen benim yarım oldun Hilal. Bir insan diğer yarısı olmadan yaşayamaz, hep yitik kalır. Benim yitik olmaya hiç ama hiç niyetim yok bilesin.

Vatanım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin