Bölüm 19

1.4K 67 6
                                    

Kolaj bölüm ile Vatanım Sensin'i izlemek için bütün işlerimi ona göre ayarladığımı fark ettim dün akşam. Neyse ki fragman çok güzeldi ve bence Leon Hilal'i öptü. Yani öyle olmasını temenni ediyorum. Bence naifliği de bozuyor. Herkese keyifli okumalar...



Ah be Hilal, hayatında aşık olduğun tek kişi niye ablanın gelecek planları kurduğu kişi?

***

Herkesin uyumasını bekledikten sonra sessiz adımlarla ses yapmamaya özen göstererek odamdan çıktım. Belki Leon ile konuşmak için sabahı beklemeliydim lakin dolmuştum. Leon'a anlatıp bir çözüm bulmamız gerekiyordu. Yine aynı özenle Leon'un kapısına yavaşça vurdum. İnşallah uyumuyordur. Kapının ardından ayak sesleri geldi ve kapıyı açtı.

-Hilal?

Parmağımla sus işareti yaparak beni takip etmesini söyledim. Bana gösterdiği odaya girince de kapıyı kilitledim.

-Hilal bir sorun mu var?

-Sanırım evet. Hatta daha önce de olan bir sorun.

Meraklı bir şekilde koltuğa oturdu.

-Leon, ablamla konuşmalarınızı duydum.

Tek kaşını havaya kaldırdı. Onu kıskandığımı zannediyor olmalıydı.

-Leon, ablam sana karşı bu tür duygular beslediği sürece bırak bizim burada olmamızı, bir sohbet içine bile girmememiz gerekiyor. Ben ben bunu ablama yapamam lütfen anla beni.

Hüzünle ayağa kalktı. Yanıma geldi.

-Hilal, ben bu sorunu hallettiğimizi düşünüyordum.

-Ablam evleneceği içindi. Leon ben bunu ablama yapamam anlıyorsun beni değil mi?

-Ne kadar bir süre için uzak durmam gerekiyor senden?

-Bilemiyorum Leon. Biz, belki de birbirimizi unutmalıyız.

Söylediğim söz o kadar zor gelmişti ki gözümden süzülen yaşı gizlemeye çalışsam da olmadı. Yanağımı okşadı, göz yaşımı sildi.

-Ben seni unutamam Hilal. Bunu benden isteme.

-İstemek zorundayım Leon.

-İstemek zorunda değilsin Hilal.

-Leon, yapma böyle benim de içim yanıyor lâkin olması gereken bu.

-Bir kere de bir şey olması gerektiği gibi olmasa?

Daha fazla konuşacak gücü kendimde bulamıyordum. Sustum. Bu işkence gibi gelen durumu bitirip gitmek istiyordum lakin yapamıyordum. Ağlamasına karşılık kahkaha atmaya çalışarak konuşmaya başladı Leon:

-Sen boynuna ip geçirmiştin ya Hilal, şimdi o ip benim kalbime geçiyor. Sen bu kapıdan çıkıp gittiğinde benim altımdaki sandalye de devrilecek. Yapma Hilal...

Ağlamasını bastırmaya çalışarak fısıldadı:

-Gitme Hilal...

Bana söylediği bu sözlerden sonra ne desem anlamsız kalırdı. Öylece durup ağlayaşını da seyretmek istemiyordum. Parmak ucuma kalktım. Ona olabildiğince sıkı sarıldım. Boynuna yasladım başımı. Daha sonra boynuna bir veda busesi bıraktım. Hıçkırıklarımı bastırmaya çalışarak odadan çıktım. Bitmişti işte. Lâkin hiç kolay olmamıştı. Hayatımın en zor dakikalarıydı. Hızlıca odama geldim ve hıçkırıklarımın duyulmaması için başımı yastığa gömdüm. Kolay olduğunu zannediyordu Leon. Ondan vazgeçmenin kolay olduğunu düşünüyordu. Onun, beni anlamasını bekleyemezdim. Ben bile kendimi anlayamazken o beni nasıl anlasındı?

Vatanım SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin