Herkese merhaba! Şunu söyleyerek başlamak istiyorum bence Leon taraf değiştirmemeli. Barış için çalışan bir Yunan olmalı. Biz nasıl sevdası için Hilal'in taraf değiştirmesini istemezsek aynı şeyi Leon için de istememeliyiz. Tamam belki Leon gerçek anlamda vatanına ihanet etmeyecek çünkü Cevdet'in dediği gibi ihanet neye ve kime ettiğine göre değişir ama dediğim gibi Leon barış in çalışan bir Yunan olarak kalmalı. Neyde ben uzatmayayım iyi okumalar...
-Bizim sözümüzü dinlemiyor. Kızım size emanet Teğmen.
***
Ertesi sabah Hilal bizimle kahvaltı yaptı ve bir daha dönmemek üzere hastaneye gitti. O gittikten sonra biraz odamda kitap okumuştum. Babamın beni çağırdığı haberi gelince bu saatte karargahta olması gerekirken neden beni çağırdığını merak ederek çalışma odasına gittim.-Otur bakalım Leonidas.
Masanın önündeki sandalyeyi işaret etti. Çekingen bir tavırla oturdum. Askerliği bıraktığımdan beri ilk defa doğru dürüst konuşacaktık.
-İzahat verin Teğmen.
Sorusu karşısında şaşırdım. Ben artık bir Teğmen değildim.
-Yanlışınız var. Ben artık bir Teğmen değilim.
Parmağını sallayarak devam etti:
-İşte tam bu nokta hakkında izahat vereceksiniz Teğmen.
Teğmeni altını çizerek söylemişti. Belli etmemeye çalışarak derin bir nefes verdim.
-Sizi dinliyorum General.
-Vazifeyi bırakmadan önce, alakadar olduğunuz mesele yani Halit İkbal meselesi. Sizden sadece Halit İkbal'i değil ona yardım eden herkesi istemiştim.
-Bende size tek suçu(!) yazmak olan bir gazeteciyi tutuklayamayacağımı söylemiştim.
-Kafi Teğmen. Eğer vazifenize dönüp Halit İkbal ve arkadaşlarını yakalamazsanız bu vazife Albay Stavros'a verilecek ve Halit İkbal'i yakalama uğrunda bu listede yazılı olan kişilere işkence edilecek. Bir bakmanızı öneririm.
Verdiği kağıdı aldım. Gözlerim tek bir ismi arıyordu. Ve çok geçmeden buldu. Cevdet Kızı Hilal. Gözlerim buğulandı.
-Yarına kadar kararınızı bekliyorum Teğmen.
Oturduğum yerde kıpırdamadan dakikalarca durdum. Beynim durmuş gibiydi. Kapıyı çalıp içeri giren General Cevdet ile kendimi toparlamaya çalıştım.
-Bir sorun mu var Leon?
Elimdeki listeyi görünce vaziyeti anlamış olmalı ki bir şeyler söyleme ihtiyacı hissetti:
-Bir yolu bulunur elbet. Kabul etmek zorunda değilsin.
-Siz babamı tanımıyorsunuz General. Babam gözünü bile kırpmadan yapar.
Gözlerim dolmuştu. Bahsettiğim kişinin benim babam olmasını istemiyordum. Benim babam böyle biri olmamalıydı. Ben ona layık bir oğul olamıyordum o da bana layık bir baba. Bizim bir bağımızın olması tamamen talihsizlikti ya da Tanrı'nın bizi sınamak için yarattığı bir durum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatanım Sensin
FanfictionVatan âşığı Hilal ve işgalci Yunan askeri Leon. Vatan mı aşk mı? Ya vatanı bir Yunan'ın kalbindeyse? "Hilal, Leon'un kulağına fısıldadı: Benim vatanım sensin. Leon'un vatanı zaten Smyrina idi." Diziyle paralel ve bağımsız.