Dün akşamki o güzelim HiLeon sahnesinden sonra YiLeon sahnelerinde ekrana bakamadım. Leon'un Hilal'e söylediği şeyi Hilal'in Leon'a söylemesi Leon'un bunu fark ettiğindeki bakışı. Ama YiLeon kesinlikle tamamen bitmeli. Neyse harika bir HiLeon sahnesi izledik. Umarım benim bu bölümümü de beğenirsiniz. Keyifli okumalar...
NOT: Okulda başlayacağı için bundan sonra 3 günde bir yeni bölüm gelecek. :)Aşkın Türk'ü Yunan'ı, Müslümanı Hristiyan'ı olur mu? Olmaz tabii ki. Olmayacaktı zaten.
***
Hilal'in Ağzından,
Sabah, uzun zaman sonra ilk defa mutlu bir şekilde uyandım. Kendi evimde, kendi yatağımdaydım. Kahvaltı sofrasına oturduğumuzda annem çok gergindi. Gerginliği ses yansıyarak konuşmaya başladı:
-Yıldız, kızım bugün nikahın kıyılacak.
-Anne-
-Annesi yok Yıldız. Nikahın kıyılacak sonra da-
-Sonrası yok anne ondan sonra benim hayatım sona erecek.
-Yıldız, saçma saçma konuşma. Ayrıca, sözümü kesme de dinle. Sizin için bir şey istiyorsam, sizin iyiliğiniz içindir. Nikahın kıyıldıktan sonra da Anadolu'ya, Afyon'a gideceksin.
-Anne beni hem evlendiriyorsun hem de Anadolu'ya yolluyorsun! Ben yapamam orada.
-Yapacaksın Yıldız.
Yıldız odasında ağlamaya başladı. Üzülüyordum ona, istemediği biri evlenmesi doğru değildi ama bu sonu kendisine kendi hazırlamıştı. Anneme döndüm:
-Anne emin misin? Yıldız yapamaz oralarda.
-Doğru olan bu Hilal. Emin olabilirsin.
Ağabeyime döndüm. Bir umut ondan bekliyordum. Umursamaz bir tavırla omzunu silkti.
-Hilal kızım, sen doğru hastaneye bizde babaannenle nikah hazırlıklarını bitirelim.
Usulca masadan kalktım. İçten içe anneme kızgındım. Yıldız için doğru olan buydu ama Yıldız'ın mutlu olması daha önemli değil miydi? Bu düşünceler ile hastaneye geldim. Gidip babamla konuşsam? Yıldız'ı bir Yunan'a vermeye kalkardı belki. Hilal, dedim kendi kendime. Sen bir Yunan'ı seviyorsun. Kendimi inandırmıştım. Leon'u sevmek yanlış değildi. Yanlış olmamalıydı. Birden hastanenin acil bölümü çığlıklarla doldu. Yunan askerleri saldırıya uğramıştı. Bir askerin durumu ağırdı. Başhekim annemi çağırdı:
-Azize hemşire nerede?
Hemen yanına gittim zoraki bir gülümseme ile:
-Malumunuz başhekimim, nikah hazırlıkları ile alakadar oluyor. Ben yardımcı olayım size.
-Tamam Hilal. Komutanın oğlu da yaralanmış git sen onunla alakadar ol bu hastanın durumu ağır.
Komutanın oğlu. Komutanın oğlu Leon'du. Leon iyi olmalıydı. Özel hastalar için ayrı odalar vardı. Leon'un olduğu odayı öğrendikten sonra koşarak odasının yanına gittim. Yarı baygın yatıyordu. Rahatsız etmemeye çalışarak yanına oturdum. Saçı dağılmıştı.
-Leon, iyisin değil mi?
Gözlerini açmaya çalışarak:
-Hilal?
Gülümsedim:
-Benim ya, sakın zorlama kendini. Ben hemen geliyorum ilaç almam gerekiyor.
Koşarak malzeme odasının olduğu yere geldim. Onca güzel şeyden sonra Leon ile bir daha böyle mi karşılaşacaktık? Şu an bencil davranıyordum. Önemli olan Leon'un sağlığı. Gerekli olan ilaç ve pansuman malzemelerini alıp tekrar Leon'un yanına döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatanım Sensin
FanfictionVatan âşığı Hilal ve işgalci Yunan askeri Leon. Vatan mı aşk mı? Ya vatanı bir Yunan'ın kalbindeyse? "Hilal, Leon'un kulağına fısıldadı: Benim vatanım sensin. Leon'un vatanı zaten Smyrina idi." Diziyle paralel ve bağımsız.